8 Mart 2018 Perşembe

Çok pardon yaa Bursa'yı yendiğimiz için!


İlk lafım Fenerbahçeli olup da Fenerbahçe'nin yenilmelerine sevinenlere... "Ben dememiş miydim..?" diye başlarlar lafa ve ardından devam ederler Damla'ya, Mia'ya, Rahimova'ya saydırarak... Yaa, bu bir oyun; yenmek de vardır, yenilmek de; kulübün sıkıntılı anları olabilir ve yüksek bütçeli bir takım oluşturulmayabilir, ondan da önemlisi sakatlık gibi şanssızlıklar olabilir. Geçen yıl Eczacıbaşı tüm zamanların en iyi kadrosunu oluşturmuştu; ne olmuştu; elde var sıfır. Bu başarısızlığa doğru yorumda bulunmak, o kulübün ortamını, havasını birebir teneffüs etmeyen sporseverlere mi düşer? Fenerbahçe eze eze hep yenen takım olsa, insan voleyboldan soğur be! Daha önce de ve her zaman dediğim gibi Fenerbahçe Türk Voleybolu'na ivme kazandırarak zaten ödüllerin en büyüğünü aldı. Öpüp koklayıp başınıza koyun bu kazanımı. Eğer Fenerbahçe Kadın Voleybol Takımı olmasaydı, rekabet ortamı olmayacak ve Eczacı ve Vakıf rüyalarında bile göremeyecekti o başarıları, kupaları.Haa, Fenerbahçe olmasaydı belki Kadın Türk Voleybolu kesinkes aynı başarıyı yakalayamayacak diye bir yargıya varamayız ama en doğru, en gerçekçi dayanak birebir yaşanılanlardır. Türk Voleybolu uluslararası arenada Fenerbahçe ile hareketlenmiştir. Belki GS bile Fenerbahçe'ye hırslanarak yatırım yapıp ilk dört arasına yükselebilmiştir, öyledir de.

Bugünkü maça gelirsek... Adrenalini çok yüksek, ginal havasında bir maçtı. Her zamanki gibi çok iyi başlayan bir Fenerbahçe ama Natalie'nin bizi sakatlığının nüksetmesinden dolayı üzen durumu ve Final Four'a tekrar umutsuz girişimiz. Bir oyuncu diyip geçmeyelim. Bugün Dimitrova olmasaydı, Bursa aynı direnci gösteremezdi. Bugün Bursa'da 33 sayı ile sadece Dimitrova vardı, bir de Ergül ama Fenerbehçe de çift haneli sayılara ulaşan 5 oyuncu vardı. Bahar'ı çok takdir ettim gene. Smaçör gibi orta oyunculuğu karşı tarafı yanıltıyor ve göz dolduruyor. Dicle bir ara öyle duraksadı ve hatalar yapmaya başladı ki, Bahar belki daha önce alınmalıydı sahaya. Damla'ya laf söyleyenler de gitsin elini öpsünler artık! Evet Mia istenileni veremiyor, Rahimova bazan saç-baş yoldurtan hatalar yapabiliyor, Polen gününde olmayabiliyor, Eda bile hata yapabiliyor, Çağla da bugün gerçekten.., Tomkom her halükarda Tomkom'dur dedirtiyor, vesaire ama bu ne Dicle'nin kötü bir oyuncu olduğunu gösterir, ne de Jerkov veya Rahimova'nın Sarı Melek olmadığını. Gerçek Fenerbahçelilik, kızgınlığından sonra takımına sahip çıkmaktır. Bu yıl Avrupa Şampiyonlar Ligi'ne veda etmiş olabiliriz, Türkiye Şampiyonu da olamayacak olabiliriz ama takımın elinden gelen en iyisini yapmaya çalışması benim için hazların en büyüğüdür. Bugün de duygularımızın gel-git yaşadığı ama mutlulukla sonuçlanan bir gündü. Damla gerçekten göz doldurdu. Bahar Fenerbahçe'den gitmesin derim... Seneye de nasıl bir takım kurulacağı konusunda tanrıkerim derim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder