-Onlar içindeki kadını daha ön plana çıkarıyorlar, altını çiziyorlar. Ben de bunu heteroseksizmi pekiştireceği için reddediyor, cinsiyetsizliği tercih ediyor, en azından cinsiyet kelimesine bu kadar vurgu yapılmasına karşı çıkıyorum. Çünkü en çok ötekileştirildiği için queer olan eşcinselliktir ve savunulması gereken de budur; kadınlık veya erkeklik değil translık da olsa. Zaten translar trans kadınlığı bile kabul etmiyorlar asıl savunmaları gereken trans kadınlıkları olmasına rağmen. Kadın olarak veya trans erkekler de transsız erkek olarak heteroseksizme dahil olmak istiyorlar. Bu da benim cinsiyetsiz dünya modelime ters düşüyor. Ben cinsiyete de karşı değilim aslında ama erkekliğin veya kadınlığın biyolojik cinisyetle örtüştürülmesi gerekmeyen bir kimliği de savunma hakkım olduğuna inanıyorum. Benim erkek bedenimde kadınlığımın kimsenin ekmeğine kan doğradığına inanmıyorum; ancak ve ancak heteroseksizme ters düşebilir; zaten de anti heteroseksistim.
*Şimdi daha anlaşılır oldu sanırım.
-Yoksa herkesin kendini nasıl hissettiği ve nasıl ifade ettiği takıldığım nokta değil ama biz heteroseksizmin kurbanı isek, heteroseksizmi besleyerek özgürlüğümüze kavuşamayız. Zaten lgbti tanımları da doğal bir tanım değil, heteroseksizmin farklılıkları çember içine almak için dayattığı kimliklerdir.
*Yani kesinlikle bu tanımlar dahi fazla kuralcı.
-Ben neden sakallı ve penisli bir kadın olmayayım veya kendimi kadınlık veya erkeklik kategorilerine hapsetmeden sadece sevgimin yönelimiyle ifade etmeyeyim..? Bu tanımlar heteroseksizmin etkisiyle kuralcı ve bu lgbti tanımlılar da kuralcı lgbti anlayışını içselleştirince sanki doğru tanımlarmış gibi benimsenebiliyor.
*Haklısınız bu noktada. Peki şöyle söyleyeyim öyleyse... Bir arkadaşım biyolojik cinsiyeti erkek ama yaklaşık iki yıldır erkeklerle birlikte olmak istediğinin farkında ama bu hissi her zaman heteroseksüelmiş gibi kadınlarla birlikte olarak sindirmeye çalışıyor. Ancak bir kadın gibi seksapel bir şekilde ve bir kadın bedeninin cinsellikteki işlevlerini yerine getirerek de seks yapmak istediğini söyledi.
-Ben zaten eşcinselliği ve transseksüelliği ayırt etmiyorum. Eşcinsellik içinde erkekliği ve kadınlığı barındıran bir kimlik. Heteroseksizm insanların kendilerine baskı kurmalarına sebep oluyor ve gerçekleştirmekte çekiniyor bireyler kimliklerini kendileriyle barışamadıkları için. Transseksüellik de işte bu noktada devreye giriyor. Çünkü onlar da heteroseksizmi içselleştirmişler ve eşcinsel olarak heteroseksist toplumda varolmak çok zor olduğu için de arada kalmış eşcinselliği reddediyorlar ve transseksüelliği benimsiyorlar. Bana göre transseksüellik bedeniyle barışamamışlığın uç noktasıdır. Arkadaşın da eşcinselliğini gerçekleştiremiyor heteroseksist dünyada. Çünkü heteroseksist dünyaya göre erkekliğin kara lekesi eşcinsellik. Böyle olunca yani eşcinsellik gerçekleşemeyince, bu sefer kişiler heteroseksizmin kabulüne daha yakın şekilde trans kimlik başlığı altında yaşamaya karar veriyor eşcinselliğini.
*Öyle trans bireylerin bir çoğu bedeniyle barışık değil, hatta neredeyse hepsi tanımadığı yabancı olduğu bir bedene sahip olduklarını dile getiriyorlar.
-Dünya Sağlık Örgütü hala transseksüelliği bedeniyle barışamamk olarak tanımlıyor ama ben bunu dile getirince hedef haline getiriliyorum. Herkes aslında dile getirdiğim gerçeklerin farkında ama çıkarlarına ters düştüğü için gerçeklere tepki gösteriyorlar. Çünkü şu aşamada varoluş şekli heteroseksistçe.
*Ama şunu söylemek gerekirse heteroseksist bakış açısında transseksüellik de kabul edilmiş değil, hatta eşcinsellikten daha yıkılmaz bir tabu olduğunu söyleyebilirim.
-Kabul edilmiş değil ama heteroseksizm transseksüellik aracılığıyla eşcinsellile mücadele etmiş oluyor bir anlamda. Çünkü transseksüellik erkekliğe ve kadınlığa dair görüldüğü için heteroseksizm tarafından eşcinselliğe göre daha çok tercih edilebiliyor İran'daki gibi.
*Evet bu noktada transseksüellik, eşcinsellikle mücadele de araç olarak kullanılmakta. Bu tespitiniz yerindedir.
-Aslında mantık çerçevesinde herkesin düşünebileceği şeyler bunlar ama kimsenin işine gelmiyor. Transseksüelllere bu konuda yardımcı olmak da çok zor bedenleriyle barışık olmamalarından dolayı.
*Öyle maalesef... Hem kendileriyle hem de içinde bulunduğu toplumun heteroseksist ataerkil bakış açısıyla mücadele etmek çok daha zor.
-Umarım en kısa zaman sürecinde herkes doğasıyla barışık bir yaşam sürer...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder