Bizde yani ülkemizde şöyle de bir durum vardır. Bir sanatçı bir şarkıyla patlar, ondan sonra o güçte bir hit patlatamayınca müziği bıraktı zannedilir. Alışmışız ya kafa yormadan bizi sarıp-sarmalayan kolay şarkılara. Oysa sanatçıların hit şarkıları dışında o kadar kaliteli ve güzel şarkıları vardır ki albümlerinde. Hit olabilecek şarkı zaten albümü tanıtmak için çıkartılır 45'lik veya günümüzde Single adıyla. Ondan sonra tembellik yaparız artık albümü özümsemek konusunda. Sonra da tek atımlık şarkıcı deriz onlara. Mesela Tracy Chapman veya Tanita Tikaram'ın müziği bıraktığı zannedilir. Oysa ülkemize konser bile vermeye gelirler de haberimiz olmaz. İşte bizim müzik anlayışımız böyle bir şeydir veya bu kadardır; hit şarkılık...
Sade, onu dünyaya tanıdan "Diamond Life" albümünden sonra 5 stüdyo albümü daha yaptı. Belki 30 yıllık süreçte müzik açısından kısır bir durum sayılabilir. Zaten ilk üç albümünü 80'li yıllara yaptı. "Diamond Life"ın rüzgarıyla "Promise" ve "Stronger Than Pride" albümleri de etkili oldu. Üçüncü albümden ritminin etkisinden dolayı ben "Paradise" şarkısını da çok sevmiştim. 4 yıl sonra ülkemizde özel radyoların patlama yaptığı yıla denk gelen "Love Deluxe" albümünü çıkadı. DJ'lik yaparken bu albümden şarkılar çalardım ben de. 8 yıl sonra değeri anlaşılamayan ama iyi bir albüm olan "Lovers Rock" geldi. Ve 10 yılık aradan sonra 2010'da "Soldier of Love" ile beni resmen hipnotize etmişti. Vurucu şarkılardan oluşan daha Pop bir albümdü ama artık devir değişmiş ve Sade'nin Pop hali bile insanlara fazla kaliteli gelmeye başlamıştı ki bu muhteşem dönüşün kıymeti bilinemedi.
Sade'nin bana göre her yaptığı bir klasiktir ve hit'tir. Koy müzikçalara, ilk çıktığı gün gibi heyecanla dinle. Ölümsüzdür, nadidedir ve tarzının 1 numarasıdır, Pop Caz'ın adıdır kısaca Sade.
Sade albüm için stüdyoya fazla girmese de konser albümleri ve toplamalarla aradaki açığı kapatmaya çalışmıştır ve canlı kayıtları çok dinlenesidir Sade'nin.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder