Hiç mi yüzleri kızarmıyor insanların yalan söylerken? Neymiş sunucunun sunum tarzı program konseptiyle örtüşmüyormuş, neymiş performansı yetersizmiş. Program yayınlanıncaya kadar "Aklınız nerdeydi?" diye sormazlar mı? Tabi emir büyük yerden gelince, bahaneler yaratmak hiç sorun değil. Peki Bakan'a ne demeli? Sunucu için, "Ben bu kişiyi tanımam, onun için söylemedim, işten çıkarıldıysa bana ne?" demişti. Acaba hangi sunucu için söyledi? Biz de bilelim ki, hedefin Gözde Kansu olmadığına, yapımcının gerekçelerine inanalım.
Ahlakçılık yapmak amacıyla düşünmeden konuşuyorlar, tepki gelince çark ediyorlar. Söylediklerinize inanmıyorsanız niye konuşuyorsunuz, inanıyorsanız niye arkasında durmuyorsunuz? İnanılmayan ve arkasında durulmayan şeylerin ahlakla alakası olabilir mi? Bunların yaptıkları da sözde ahlakçılık işte. Çünkü ahlak memede olmaz, vicdanda olur, dürüstlükte olur, samimiyette olur...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder