26 Ekim 2013 Cumartesi

Homofobinin bitmesi için eşcinselleri önce heteroseksizmden kurtarmak gerek

Heteroseksüeller zannediyor ki, eşcinsel evlilik hakkı heteroseksist sistemi çökertecek. Onların gözünde eşcinsellerin sadece heteroseksüeller gibi karı-koca olmak, çocuk yapmak, aile kurmak için evlenmek istedikleri gibi bir yargı var. Peki yok mu öyle düşünen eşcinseller? Olmaz olur mu. Onlar da heteroseksüeller gibi düşünmeseler zaten, eşcinsel hakları çoktan kazanılmış, şu anda heteroseksüellerle eşit bir şekilde yaşanıyor olurdu. Çünkü heteroseksüeller de aynı heteroseksüeller gibi yaşamak, heteroseksizmi eşcinselliğe uyarlamak istiyorlar. Buna ne heteroseksüeller razı olurlar, ne de bu kalıp eşcinsellere uyar aslında. Heteroseksüellerle birlikte, eşcinselleri de heteroseksizmden kurtarmak gerekiyor öncelikle. Çünkü heteroseksüellerin ön yargılarının yıkılması için, eşcinselliğin ne olduğunu doğru bir şekilde göstermek adına eşcinsellerin heteroseksizmden kurtarılması, hak mücadelesini daha hızlı sonuca götürecek, eşitliği daha hızlı sağlayacaktır. Heteroseksüellere gerçek eşcinselliğin derdinin heteroseksist kaleyi yıkmak olmadığını anlatmak gerek. Çünkü cinsel yönelimleri konusunda bilinçli eşcinsellerin o kalede işleri olamaz. Sadece insanca yaşama derdinde eşcinseller. Eşcinseller bilinçlenip heteroseksizmden kendilerini soyutlamadıkları sürece, heteroseksizmin ön yargısı da yıkılmayacak, heteroseksüeller de heteroseksist kalelerini korumaya çalışacaklardır haliyle. Çünkü heteroseksüellerin karşılarında, heteroseksüelleri eşcinselliğe inandıracak seviyede bilinçli eşcinsel topluluğu yok. Oysa oturulup konuşulabilse, kimsenin kimseyle derdinin olmadığı, kimsenin kimseye zarar vermeyeceği ve birlikte yaşanılabileceği anlatılsa inandırıcı bir şekilde, belki sorun kalmayacak. Bu kolay olmayacak ama inandırıcı argümanlarla masaya yatırılırsa konu, neden olmasın. Bu konu malzemesi de heteroseksizmden soyutlanmış bir eşcinsellik arz etmeli kesinlikle. Ama eşcinseller ne yapıyor? Sanki heteroseksizmi hetoroseksüellerle paylaşamıyormuş gibi bir şey! Eşcinsellerin bir çoğunun hayali heterosksüelce aşk, evlilik ve aile hayatı. Eşcinseller de haklı. Eşcinsel olsalar da heteroseksistçe yetiştirilmişler. Eşcinsel kültür diye bir şey olmayınca, heteroseksüelce yaşayıp, eşcinselce sevişiyorlar. Heteroseksit eşcinsellik diye bir şey var heteroseksizmin egemenliği altındaki kültürlerde. Böyle bir melezlik de heteroseksüellerin korkusunu besliyor, eşcinsellerin de heteroseksizmden göbek bağını kesmesini engelliyor. Kimliklerin kendini bulup açık ve doğru bir şekilde kendilerini ifade edememesi, aslında iki tarafı da çıkmaza sokuyor, homofobiyle yaşanılmasını da kaçınılmaz kılıyor. Çünkü gerçeklerin bilinmemesi korkuya dayalı nefrete sebep oluyor. Ayrı bir dünya da yok ki eşcinsellerin yaşayabileceği. Hem doğanın yapısında varolan eşcinselliği heteroseksüellikten nasıl ayıracaksın ki? Eşcinselleri heteroseksüeller doğuruyor sonuçta. Eşcinselleri eşcinseller doğursaydı, zaten şimdiye kadar sorun kalmazdı eşcinsellik konusunda. Kim kendisinden nefret eden karşı cinsle birarada yaşamak ister ki? Nefretle yaşamaktansa, tek kuşaklık yaşar, miktir olur gidersin şu dünyadan. Ne zavallı şu heteroseksüeller. Hem doğuruyorlar, hem de cinsel yönelimini beğenmiyorlar çocuklarının. Onların çocukları eşcinsel olamazmış! Biraz doğru baksalar kocalarının, karılarının, çocuklarının eşcinselliğini görecekler. Öyle aptalca başka gezegenden bulaşmış bir virüs değil eşcinsellik, canlının, doğanın kendi yapısında var ki devamlılığı var. Eğer çevreyi suçluyorsanız, o zaman heteroseksizmin kendisi suçlu çocukları heteroseksüel yetiştiremediği için. Aileler de hep suçlarlar ya kendilerini "Biz nerde hata yaptık?" diye. Hata heteroseksizmin cahil yapısında. Bunu görebilseniz, kafayı cinsel yönelime takmayacaksınız. Kısaca heteroseksizmin yaratıcıları veya esirleri diyebileceğimizi aileler, anneler-babalar, çocuklar, kısaca bu çıkmazın tüm bireyleri suçlu. Çünkü homofobiye sebep olan heteroseksizm insanlar tarafından oluşturulmuş. Şu aşamada heteroseksüellerin, eşcinsellik yüzünden insan soyunun tükeneceği konusunda korkmaması gerekiyor. Çünkü heteroseksizm eşcinselliği normal karşılasa bile, daha eşcinsellerin heteroseksist yaşamdan kendilerini kurtarabilmeleri kim bilir kaç kuşak alacaktır. Çünkü eşcinseller daha eşcinselliğin ne olduğunu bilmedikleri için, eşcinsel kültür oluşturamayacaklar, heteroseksüelce yaşamaya devam edecekleridir. Siz de artık çocuklarınızın kendi cinsleriyle sevişmelerini görmezlikten geliverin. Homofobi heteroseksist yaşamın devamlılığını sağlıyor işte. Eşcinseller korkuyorlar, heteroseksüelce yaşıyorlar. Yani homofobi sadece heteroseksüellerin eşcinsellere duyduğu nefret değil, eşcinsellerin de eşcinselliğe duyduğu nefret. O yüzden hiçbir eşcinsel açıkça eşcinsel olarak yaşamak istemiyor. O yüzden de heteroseksizm içini ferah tutusun. Bu eşcinseller heteroseksizme daha çok hizmet edecek, çok sahte karı-kocalık yapacak, milyonlarca çocuk verecektir. İşin kötü tarafıysa insan soyu devem etse de sevginin kökünün kuruması. (Zaten her halükarda devam edecektir insan soyu, kimse yersiz korkulara kapılmasın. Milyonlarca yıl devam etmiş de şimdi mi eşcinsellik soyunu kurutacak insanlığın?) Hiç kimse birbirini gerçek kimliğiyle samimi bir şekilde ve dolu-dolu sevemiyor. Oysa sevginin tam olarak, tam anlamıyla yaşanmaması için hiçbir sebep yok. Bunun suçlusu işte, insanların yarattığı heteroseksizm.

Hayat gerçekten çeşitlilik üzerine kurulu. Bu çeşitlilik de dünyanın sonunu değil, huzurlu yaşamı getirir. Kimi kendi cinsini sever, kimi karşı cinsten çocuk yapar, kimisi sevgili konusunda obsesif olur, kimisi aşk konusunda geniş olur... Bir sınır yoktur ki hayatta, sınır koyulabilsin. Sınırı her insanın kendi potansiyeli belirler (başkasının sınırını geçmemesi koşuluyla). En çok ahlaksızlığı ahlakçılar yapmıyor mu? Ne tuhaf. İnsanlar kendi özgürlüklerini kısıtlamak için bazı yapılar icat ediyorlar. Bu insanın kendisine sunulan güzelim yaşamı zehir etmesidir. Kurulmuş tımtıkır işleyen bir dünya varken, o düzeni bozup eksik yapılarını tamamlamak yerine yapay bir dünya icat etmeye çalışıyorlar. Oysa mükemmel dünyaya göre kendilerini tamamlamaya çalışmak çok daha zahmetsiz olacaktır. Eşcinsellikle savaş falan, yeldeğirmenleriyle savaş gibi bir şey. Doğa kimi tınlar ki? Yaşamdaki örnekleri de bu savaşın sebebini gösteriyor. Kendi içlerindeki savaşın dışarıya yansıması. Bir bakmışız, en homofobiği eşcinsel çıkıyor. Adam kendine inanmıyor, kendisine dayatılan cinsiyetçi heteroseksizme inanıyor. Yapay-doğal olmayan bir şeye ne kadar inanılır, seni nereye kadar götürür? Yarı yolda bırakır, seni de yalancı çıkarır işte doğa.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder