25 Mart 2013 Pazartesi

En etkili eşcinsel kişilik Socrates

İnsan önce eşcinselliğini bilmeli!

Platonik aşkın özü...



15 yıl önce 100 ünlü gay'in tanıtıldığı bir kitap almıştım. Bu kitabın daha sonraki yıllarda da baskısı yapıldı ülkemizde. Listenin 1 numarasında Socrates var. Bunun nedeniyse, Socrates'in felsefesinin, eşcinsellerin eşcinselliklerini keşfetmelerini sağlaması.

İsa'dan Önce 469 yılında Atina'da doğan Socrates, bütün gün bir zeytin ağacının gölgesinde oturur, soylu gençlerle adalet, erdem gibi konularda felsefe yapardı. Genç öğrencilerin hem öğretmeni, hem de aşığı olarak oğlancılık kurumunun somut biçimiydi. Socrates geriye hiçbir yazın bırakmadı. Öğretilerine dair bilgiyi öğrencileri Plato'nun diyalogları ve Xenophon'un yazınlarından bilmekteyiz.

Socrates çok akıllı biriydi. Çünkü kendi cehaletinin farkındaydı. Bir konu hakkında bilgisi olduğunu reddederdi. Onun rolü başkasının fikirlerini ortaya çıkarmaktı. Gençlere sorular sorarak öğrencilerinin bilgeliğini ortaya çıkarmaya çalışırdı. Amacı bu fikirler sayesinde kendini tanımaktı. Çünkü ona göre kendini bilmemek ve incelenmeye alınmamış bir yaşam, yaşamaya değmezdi. İnsanın kendini tanıması onu erdemli yaşama götürecekti.

Socrates, Atinalı gençlerin ahlakını bozduğu gerekçesiyle mahkeme önüne çıkarıldı. Hata yapmış olabileceğini asla kabul etmediği gibi, tam aksini savundu. Bir öğretmen olarak kamu yararına yaptığı hizmetten dolayı onurlandırılması gerektiğini iddia etti. Ölüme mahkum edildi. Delos adasına gönderilen kutsal gemi dönmediği için infazı hemen gerçekleştirilemedi. Cezaevinde geçirdiği süre boyunca dostlarıyla felsefesini tartışmaya devam etti. Bir öğrencisi kaçış planı hazırladı ama kaçmayı reddetti. Belki de haklı olduğuna inandığını Atinalılara son bir kez daha göstermek istedi. Ölmesi için verilen zehiri seve seve içti.

Socrates'in eşcinsel aşka dair en güçlü etkisi, Plato'nun "Symposium ve Phaedrus" diyaloglarında görülmüştür. Bu diyaloglarda, yaşlı bir erkeğin güzel bir oğlana duyduğu erotik tutku ilahi bir çılgınlıkta anlatılmaktadır. Bu tutku sadece bedensel değil, felsefi güzelliğin bedenleşmesinedir. Platonik aşk olarak biline karşılıksız aşkın özü, yaşlı adamın güzel oğlanın sevgilisi olduğu kadar öğretmeni de olmasıdır. Socrates Plato'nun Phaedrus'unda der ki: "Her aşık sevdiğinin kendi Tanrı'sını andırmasını ister ve onu kazandığı zaman, onun Tanrı'sının yürüdüğü gibi yürümesine önderlik eder, ona akıl verir ve disiplin sağlar. Yaşlı erkeğin tek amacı, oğlanın, kendi Tanrı'sı gibi olmasıdır. O yüzden bu aşklar görkem ve mutluluk doludur."

Not: Yazıyı "100 Gay" kitabından kısaltarak ve bazı cümleleri kendimce ifade ederek yazdım.

2 yorum: