10 Ekim 2012 Çarşamba

Siz içinde eşcinsellerin olmadığı bir eşitliğe, eşitlik mi diyorsunuz?

Ülkemizde eşcinsellik resmi olarak yasak değil ama hükümetin eşcinsel ve transseksüellik karşıtlığı Bakanlar düzeyinde bile o kadar bariz ki, eşcinsel düşmanları her türlü ayrımcılık, şiddet ve cinayetin yanı sıra Devlet ve homofobik yapısından aldıkları cesaretle son dönemlerde "eşcinsellik yasaklansın" diye pankart açıp, imza kampanyaları bile düzenlemeye başladılar.

Ahlakçı bakış açısı yüzünden LGBT'lerin haksızlığa uğradığının herkes farkında ama zaten bile-isteye bir duyarsızlık olduğu için hiç kimse eşcinsellere, transseksüellere yapılan hakszılıklara, insanlık dışı davranışlara karşı kılını kıpırdatmıyor, yok sayıyorlar LGBT'leri. Eşcinsellik suç olmadığı gibi, eşcinseller de yok sayılıyrlar  ki, Anayasa'mızda tanımlanmıyorlar, tanınmıyorlar. Demek ki herkesin Anayasa'sı değil bu Anayasa denildiği üzere veya dediğim gibi biz olmaması gereken yaratıklar olduğumuz için hiç kimsenin umrunda değiliz, başımıza gelenler de hükümetin eşcinsel karşıtlığının bir politikası ki, eşcinsellerin güvenliği ve insanca yaşama hakları için hiçbir önlem alınmıyor. Tabi insanca yaşayabilirsin de heteroseksüel olarak sadece.

Avrupa komisyonu LGBT'lerin maruz kaldıkları ayrımcılıkları gözönünde bulundurarak Avrupa müktesabatı uyum doğrultusunda Türkiye'nin ilerleme raporunu hazırlamış. Diyor ki;

- Ayrımcılıkla mücadele ve eşitlik kapsamına yasal olarak eşcinseller, transseksüeller, kısaca LGBT'ler neden yer almıyor?

- Eşcinsellik suç değil ama LGBT'ler her türlü ayrımcılık, şiddete ve yıldırma politikalarına maruz kalmaya devam ediyorlar.

- Çalışma hayatlarında ve sosyal yaşamlarında ayrımcılıklara maruz kalıyorlar.

- LGBT'lere karşı işlenen suçlarda, suçlular çeşitli eksiklik ve takipsizliklerden dolayı cezasız kalıyorlar

- LGBT'lere karşı ahlakçılık bahanesiyle ayrımcılık yapılıyor ve haksız cezalar veriliyor.

- Eşcinsel ve transseksüel düşmanları tahrik bahanesiyle cezasız kalıyorlar.

- Askeriye eşcinselliği hala hastalık olarak görüyor.

Türkiye Avrupa Birliği'ne girmek istiyor ama Avrupa'nın kendisine benzemesi, homofobik ve transfobik olması koşuluyla. Yoksa eşcinseller de insanmış, transseksüeller de insanmış tınladığı yok. Zaten eşitlik ve özgürlük anlayışı herkes için olsa ne Avrupa Birliği'ne ihtiyaç duyulur, ne de böyle bir insan hakları uyarısına gerek kalır. Ama Türkiye'nin bilmek istemediği bir gerçek var. AB artık bir ekonomi topluluğu değil, insan hakları topluluğu. Türkiye ne diyor? "Biz artık ekonomik olarak çok güçlüyüz ve bizim AB'ye ihtiyacımız yok artık. Biz size katılmak için yalvarmayacağız, siz bizi almak için yalvaracaksınız. Para bende, güç bende! Para bende ve adaletin, eşitliğin, özgürlüğün, hakkın, hukuğun sınırlarını ben çizerim. Öyle her isteyene eşitlik adalet verilmez. Bizim bir örfümüz, adetimiz var, geleneklerimiz-göreneklerimiz var. En önemlisi dinimiz var hiçbir şeyi onun önüne koyamayacağımız. Varsın eşcinseller de olmayıversin. Eğer illa ki yaşamak istiyorlarsa heteroseksüel olsunlar."

Peki sizce Hükümetin-Devletin eşcinselleri yok sayan tavrının başka bir açıklaması olabilir mi? Varsa gelsin biri, bizim anlayacağımız şekilde açıklamasını yapsın. Veya "Şu anda muhafazakar bir toplumsal sistemimiz var. Avrupa'nın seviyesine gelinceye kadar da eşcinseller biraz sabrediversin, heteroseksüel yaşayıversin, (Bir bakanın dediği gibi 100 yılcık) bekleyiversin." demek istiyorlar, diyorlar da.

Ben AB komisyonunun eşitliğe dair uyarılarını hükümetin kaale alacağına hiç inanmıyorum. AB'ye Euro gözlükleriyle bakıyorlarmış ki, şu anda müzakereler tamamen durmuş durumda. E paramız var ya artık, o da kimin cebindeyse! Keşke insan haklarına saygılı bir Devlet olsaydık da, AB gibi pozitif yaptırım kurumlarına bu yüzden ihtiyacımız olmasaydı. Ben bir eşcinsel olarak kendi yapıma uygun yaşayamadıktan sonra ne yapayım parayı, parasal topluluğu.

Yargımız aldığı yanlış kararlardan dolayı sürekli suçlu bulunuyor, Hükümetimiz sürekli uyarılıyor. Acaba AB'nin bunu keyfi veya art niyetli yaptığı mı sanılıyor? Değilse bile-bile bu haksızlık, adaletsizlikler niye? Kesenizden bir şey vermeyeceksiniz ki. Herkese gasp ettiğiniz haklarını iade edeceksiniz? İnsanların haklarını gasp etmenin hiçkimseye faydasının olmadığını, aksine zararının olduğunu göremiyor musunuz? Şiddet ve kan için haksızlık yapmaya değer mi? (Şiddet ve kan dışında bir sebebi mi var eşcinsellere ayrımcılık ve haksızlık yapılmasının? Gerekçelerin hiçbir dayanağı yok ve sadece bahane) İnsanlığı canlandırmak için insanların-eşcinsellerin-transseksüellerin-LGBT'lerin haklarını iade etmeye değmez mi?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder