Eşcinseller "Dur" demediği sürece, eşcinsel cinayetleri durmaz.
Ne zaman erkek cesedi bulunduğuna dair bir haber okusam, bunun bir nefret cinayeti olduğu aklıma gelir hemen ve katil yakalandığında da şüphelerimde hiç yanılmadığıma şahit olurum. Gene bir erkek cesedi bulunmuş ve öldürülen kişi eşcinsel çıkmış, öldürülme sebebi de oral seks teklifi, yani ilişki teklifi! İki erkek arasında yaşandıktan sonra sonuçta her türlüsü eşcinselliğe dair değil midir? Böyle bir teklifi kabul etmiyorsan da etme, öldürmek niye? Kaldı ki böyle bir teklif olduğuna da inanmıyorum.
Bu insanlarda hiç vicdan yok sanırım ki, yakalanmasalar hiçbir şey olmamış gibi yaşayıp gidecekler. Vicdan olsa hangi akla hizmet bir insan bir insanı öldürebilir ki? Canına kasdedilme durumu söz konusu olsa ve kendini içgüdüsel olarak savunmaya kalkışsa anlayacağım da, hangi eşcinsel beraber olduğu erkeği öldürmek ister veya öldürmüş ki? Eşcinsellerin öyle niyetleri olsa, kurbanlar, öldürülenler hep eşcinsel mi olurdu?
Gerçekten eşcinsel katillerinin cinayet işleme sebeplerini merak ediyorum. Öncelikle eşcinsellerle beraber olan erkek geçinenler niye eşcinsellerle beraber oluyorlar ki? Mesela son öldürülen eşcinselin hani "kadın zannettim" denilecek bir görüntüsü de yok. Sonuçta bir erkekle beraber olmak için gidiyorsun, gitmişsin. Amacın bile-isteye bir erkekle beraber olmak değilse, niye kadınla beraber olmuyorsun? Sırf gasp etmek için eşcinsel olmayan biri kendi cinsiyle beraber olabilirmi ki? Acaba bir taşla iki kuş mu vurmak istiyorlar? Sonuçta öyle de yapıyorlar. Tamam da işinizi görüyorsunuz, peki bir de niye öldürüyorsunuz? Eşcinseller kendi istekleriyle beraber olmuyor mu sizinle? Yoksa eşcinseller ilişki dışında maddi olarak zorlamalara mı direniyorlar? Cinsel konuda direnecek olsalar, zaten beraber olmazlar. İşinizi gördükten sora var mı bir alemi öldürmenin?
Bir de yaralı bile bırakmak istemiyorlar ki, defalarca saplıyorlar bıçağı. Bu nefretin sebebini merak ediyorum en çok. Öldürülen eşcinsel ne yapmış olabilir ki katile? Küfür mü etmiştir, hakaret mi etmiştir? Belki eşcinsel olmasam, eşcinsel dünyanın içinde bulunmasam, katillerin bahanelerine, savunularına kulak verebilirim ama eşcinseller ne aile, ne çevre, ne akraba-dost, en önemlisi de onları koruyacak bir Devletleri olmadığı için hep kaçarlar beladan.
Eşcinsellerin beraber oldukları kişiye ilişki teklif ettiklerine dair bahaneleri yazmaktan gına geldi artık bana. Bu son nefret cinayetinde de, neymiş, oral seks yapan eşcinsel, "sıra sende" diye oral seks yaptığı katile oral seks teklifinde bulunmuş. Bir eşcinselin cinayet işleyebilecek kadar gözü kara, gözü dönmüş birine oral seks yaptıracak cesareti olabilir mi homofobik bir toplumda? Neyine güvenerek böyle bir talepte bulunabilir? Hadi böyle bir talepte bulundu diyelim. Sonuçta biyolojik olarak o da bir erkektir eşcinsel olsa da ve onun da çükü kalkabilir. Peki bunun sonucu öldürmek mi olmalıdır? Sadece erkeklerin, erkek geçinenlerin, erkek bilinenlerin, toplumsal erkekliğin mi hakkıdır çükünü istediği şekilde kullanmak?
Neden kendilerine böyle bir hakkı gören erkekleri öldürmüyorlar? Eğer bu kadar kötü bir şeyse oral seks, böyle bir arzusu olan ve bunu dile getiren herkese cinayetle karşılık verilmesi gerekmez mi? Erkekler dışındakilerin oral seks yapması normalse, oral seks yaptıranların işine yaradığı için daha öldürmemek gerekmez mi? Hem oral seks yaptıracaksın, sonra da kötü bir şeymiş gibi senden böyle bir şey istenince bu talebe cinayetle karşılık vereceksin. Kötüyse, bunu nasıl yaparsan yap hepsi kötü değil midir? Oral seks yapmak kötüyse, yaptırmak da kötü değil midir? Nasıl yaptığının ne önemi olabilir ki? Tabi neye ne anlam yüklediğinle alakalı. Aktiflik erkekliğin, pasiflik erkeklik dışındakilerin hakkıdır! Sadece oral seks değil, iyi de olsa, kötü de olsa erkeklik tüm her şeyi kendi hakkıymış gibi görüyor. Gerektiğinde cinsel olarak tahrik olup boşalttırıyor kendini, gerektiğinde erkeklik gururu anlamında tahrik olup içindeki nefreti boşaltıyor.
Bu cinayetlerin tek sebebi insanın doğal yapısıyla, yapay yapısı heteroseksizm arasında sıkışıp kalması. Ne kendinden vazgeçebiliyor, ne de heteroseksizme karşı gelebiliyor doğasından uzak yetiştirildiği için.
Devlet ne kadar eşcinsel cinayetlerini münferit bulsa da, her öldürülen eşcinsel nefret cinayeti kurbanıdır. Bu ikiyle ikinin dört etmesi kadar kesindir. Yoksa her teklif öldürme sebebi olamaz. Her teklife cinayetle karşılık verirsen ner'de kaldı Devletin hukuk sistemi? İlişki teklifinin, son olaydaki oral seks teklifinin falan bahane olduğuna inanmayan yoktur sanırım. Ama inanmıyormuş gibi yapıyorlar işte. Eşcinsellerin sözde tekliflerinin bahane olduğuna inanmayanlar sebep oluyor işte bu nefret cinayetlerine. Devlet güvenlik veya ceza olarak görevini yapsa, halk, insanlar arasında ayrımcılık yapmayıp eşcinselleri dışlamasa, eşcinsel katilleri bu kadar kolay öldürme cesareti bulabilirler mi kendilerinde? Eşcinsellere defalarca saplanan bıçaklar bu cinayetlerin nefret cinayeti olduğunun göstergesi ama bu cinayetlerin sebebi de heteroseksist zihniyetin eşcinselleri kurban olarak görmesi, onları yok sayması, gözden çıkarması. Eşcinsellik kabul edilse, bu nefretin, dolayısıyla cinayetlerinin olma ihtimali olabilir mi veya ne kadar olabilir?
Öldürenler zaten hadi ben eşcinselleri öldüreyim diye yola çıkmıyordur genellikle sanırım ama eşcinsellerin kurban olduğunu da içselleştirmiş durumdadır eşcinsellere yapılanları göre göre. Adam eşcinsel ilişki yaşamak için yola çıkıyor, ilişkiden sonra da eşcinselliğe, sanırım kendi içindeki varolan eşcinselliğe nefreti depreşiyor. Bir insan kendisi eşcinsel olmasa homofobiyi niye içselleştirsin ki? Ben niye erkeklere karşı nefret beslemiyorum ve ilişkiden sonra onları öldürmüyorum? Çünkü ben heteroseksüel oılmadığım için, heteroseksüellikle bir derdim yok. Bir erkekle beraber olup, beraber olduğu kişiyi öldüren bir kişi tartışmasız eşcinseldir zaten. Yoksa bir eşcinselle, eşcinsel öldürmekle ne alakası olabilir ki? O yüzden eşcinsel ilişkiye girmeyip, eşcinsellikten nefret edenler de eşcinseldir. Tutuyorlar kendilerini. Katillik psikopatlığı barındırsa bile, niye eşcinsel ilişki, niye eşcinsel nefreti, niye eşcinsel cinayeti?
Cinayet sebeplerinin yaşanılan eşcinsel ilişkinin duyulma korkusu falan olduğunu zannetmiyorum. Böyle bir korkusu olan, işlediği cinayetin duyulmasından daha çok korkmaz mı? Eşcinsel ilişkiye girdiğinin duyulması, insan öldürüp hapse girmekten kaldırılması daha zor bir şey mi? Yakalandıktan sonra ilişkiye girdiği ortaya çıkmayacak mı? Yakalanmama ihtimalini mi göz önünde bulunduruyordur, yakalanırsam tahrik sebebiyle yırtarım diye mi düşünüyordur?
Ama en önemlisi heteroseksizmin eşcinselliğe, eşcinsellere bakış açısından dolayı, eşcinselleri potansiyel kurban olarak görmesi, onlara her türlü haksızlığı ve ayrımcılığı yapabilmeyi kendine, heteroseksüelliğe hak görmesinin verdiği cesaret. Yani eşcinsel cinayetleri bireysel, kişisel cinayetler değil, toplumsal şartlanmışlığın nefretsel uzantısı olan toplumsal cinayetlerdir. Devlet de bunun en büyük sorumlusudur. Çünkü eşcinselliği tanımıyor, eşcinselleri korumuyor. Çünkü yok sayılan ve de görülmeyen, yasalarda tanınmayan, tanımlanmayan birilerini korumak ne derece mümkündür?
Eşcinsel arkadaşlarıma eşcinsel cinayetlerinden bahsettiğim zaman pek umurlarında olmuyor. Zaten eşcinsellerin başlarına ne geliyor takip ettikleri falan yok. Sadece eşcinselliğin doğru bir şey olmadığına onlar da inanıyor, o kadar. Durum hal böyle olunca değişen bir şey olur mu nefret cinayetlerine dair? Mağdur olanlar kendilerine duyulan nefrete dair bir şey yapmazsa, nefret edenler neden fırsattan istifade etmesin, neden aleyhlerine olacak bir şey yapsınlar insanlığın gerektirdiği bu olsa da.
İnsanlık heteroseksizmle eş anlamlı değil mi eşcinsellik karşıtlarına göre? Devlet heteroseksizmle yoğrulmuş değil mi? İnsan hakları adına bir araya gelmiş Devletlerin oluşturduğu örgütler, mağdur olanlar yani eşcinseller bir çaba sarf etmezlerse, ne kadar yaptırım yapabilirler haksızlıklara karşı, ne kadar da soyutlayabilmişlerdir heteroseksizmden kendilerini ki, en öncelikli konu olarak paratiğe geçirebilsinler mücadelelerini? Bir de onları kaale alacak Devetlerin, yaptırımlar olmadan da kendi kendilerine bir şey yapma arzuları olsun ki, yaptırımlar işe yarasın. Mesela bizimkiler hemen örf, adet, gelenek, görenek, din v.s. durumları öne sürerek reddediyorlar eşcinselliği. Çünkü eşcinsellik normal değil onlara göre ki, haklarını versinler eşcinsellere, savunsunlar onları, can güvenliklerini falan sağlasınlar.
İşin tuhafı mağdur olan eşcinsellerin kendilerine yapılan haksızlıklara karşı hak mücadelesi konusundaki duyarsızlıkları. Mücadele ederek kökten çözüm bulmak yerine sadece şiddet ve cinayetlerin başlarına gelmemesi için uzak durmaya çalışıyorlar bu tür olaylardan. Peki eşcinsellik yaşanacağına göre, eşcinsellik kabul edilmediği sürece, eşcinsel nefretinin bir cezası olmadığı sürece, eşcinsel nefretinden, şiddetinden, cinayetinden kaçmak ne kadar ve nereye kadar mümkündür? Sadece kendi başına gelinceye kadar. Gelmeme ihtimali var mı? Koskoca bir yok.
O yüzden öncelikli olarak eşcinseller kendilerine sahip çıkmazlarsa, hiç kimse sahip çıkmaz. Çözümün temel yolu eşcinsellerin kendilerine, haklarına sahip çıkmasından ve hakları için mücadele etmesinden geçiyor. Eşcinsel karşıtı bir sistemden nefret cinayetlerine karşı kendiliğinden bir şey yapmasını beklemek ne kadar insanlığa dair duyarlılık barındırır ki? Eşcinseller ne yapabilir ki diyebilirsiniz? Tabi yapılacak çok radikal işler olabilir ama bunları yapacak haklarına dair bilinci olan yeterli sayıda eşcinsel olmadığı için, eşcinsellerin yapabileceği, yapması gereken, eşcinsel hakları mücadelesini kitleselleştirip başarıya götürecek olan, eşcinsellerin kimliklerine sahip çıkmaları, eşcinselliklerinin arkasında durabilmeleri ve "Ben eşcinselim" diyebilmeleri. Evet o bir kelime eşcinselliğe bakış açısını değiştirecek ve eşcinselleri nefret cinayetlerine karşı koruma noktasına kadar götürecektir.
Toplumsal yaşamın temsili laboratuvarı TV'miz sürekli açık ve annem kanaldan kanala zap yaparken bazen bir kanala takılıp kalıyor yorulduktan sonra. Ulusal bir kanalımızda doktor uzmanımız aynı zamanda yaşam koçumuz konuklarıyla rüya üzerine sohbet ediyor izleyicilerin de katılımıyla. İzleyicilerden biri rüyasında yorgan görmüş. Rüya yorumcusu kendisinin de benzerini gördüğü bir rüyanın babasının ölümünün habercisi olduğunu söylüyor. İnsanlarımızın bu kaderciliği varken, gerçek hayattaki nefret cinayetlerine gerekli duyarlılığı göstermelerini bekleyemeyiz değil mi? Toplumun beklentileri de ortadayken iktidarlar heteroseksizmin karşı olduğu eşcinsel cinayetlerine karşı neden duyarlı olsunlar? Keşke suya sabuna dokunmadan eşcinsellerin de yaşayabileceği bir dünya olsaydı da, eşcinseller zahmete girmeseydi. Ama şu anda yok öyle bir dünya ve bu kafayla olmaz da.
Araya reklam giriyor ve eşcinselliğin hastalık olduğunu söyleyen kadın sunucu başı türbanlı bir şekilde yüzüne bolca sürdüğü bir cilt maskesinin reklamını yapmaya başlıyor. Bizim ülkemizde de muhafazakarlık, açıkça din kapitalizmle aşkını açık bir şekilde yaşamaya başlayalı epeyce oldu zaten.
Rüyalara da ne kadar meraklı bir toplummuşuz. İzleyicilerden biri de rüyada gergedan görmenin ne anama geldiğini soruyor. Rüya yorumcusu da kilo alacaksın diyor. Sabır dileyerek teskin etmeye çalışıyorum kendimi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder