"facebook" neden "sexbook" oldu?
Eşcinseller haklarına heteroseksist bahanelerden kurtuldukları zaman kavuşacaklardır
Bir eşcinsel gözüyle size şu an içinde yaşadığımız dünyanın resmini çizeceğim ama herkesin anlayacağı çok basit ve somut bir şekilde. Bu resmin konusu insan olmak ve insan olamamak.
Arjantin'de eşcinsel çift baba olmuş. Çünkü Arjantin'de eşcinsel evlilik yasal ve eşcinsellerin çocuk sahip olma hakları da var. Fazla olmasa da bu hakka ve eşcinsel haklarına sahip başka ülkeler de var ana eşcinselliğin yasak ve ölümle cezalandırıldığı tablonun bir de insanlıktan uzak öbür tarafı var.
Bir tarafta doğayı, doğasını korumak için mücadele eden insanlar var, bir tarafta heteroseksizme yenilmiş, heteroseksizmin emirlerini yerine getiren, görev icabı yaşayan insanlar var. Heteroseksizme dahil olanlar da kendi aralarında ikiye ayrılıyorlar. Bir beyinleri yıkanıp kendilerini doğal zanneden heteroseksistler var, bir de heteroseksizmin dayatmasıyla kendi gerçekleri arasında sıkışıp kalmış arada kalanlar. Bu arada kalmış insanlar da ikiye ayrılıyorlar. Bir heteroseksizmin doğru olduğuna inanan ama kendilerini-doğalarını gerçekleştirmekten alıkoyamayanlar, bir de kendilerine inansalar da heteroseksizmden hiçbir şekilde kurtulamayan sebebi ne olursa olsun korkaklar var.
Kendi doğalarının farkında olanlarınsa tek sorunu heteroseksizm. Çünkü sorun olan, sorun yaratan heteroseksizm, doğayı tam anlamıyla egemenliği altına almazsa gerçeklere-doğaya karşı irtifa kaybedeceğinin farkında. Heteroseksizmin tek derdi varlığı için erkeklik gücünün egemenliğini devam ettirebilmek. İnsanların çoğunun aklına erkeklik denilince direkt erkekliğin cinselliğe ve kaba kuvvete dayalı fiziksel üstünlüğü gelecektir ama erkeklik demek şu anki egemen heteroseksist sistemin her anlam ve alandaki gücünün erkekliğe yüklenmiş halidir.
İşte bütün mesele burada. Ya kendin-doğal olup heteroseksizmi karşına alacaksın, ya da kendinden vazgeçip bu zorba güce dahil olacaksın. Dahil olamıyorsan bile sistemin öğrettiği şekilde rol yapacaksın, iki yüzlü olacaksın. En azından dışarıda kalmazsın ve cephe alınmazsın, hedef haline gelmezsin, yaşayabildiğin kadar yaşar gidersin bu sayede.
Tablonun karanlık tarafını da bu arada kalmışlar oluşturuyor ne yazık ki. Çünkü aydınlığa en büyük engel bu suya-sabuna dokunmayan, karşı tarafta yer alıp kendi doğasıyla utanmadan fingirdeşen taraf. Bazen bu yüzden eşcinsellerimize de, onların zavallılıklarına da çok sinir oluyorum. İnsanın kendi gerçeğine bu kadar sırtını dönmesi için çok embesil olması gerekir ama bunlar ikiyüzlü birer sahtekar. Eşcinsellik tarihi özellikle midesi bulanmadan heteroseksüel evlilik yapan eşcinselleri asla affetmeyecektir. Heteroseksizmden nefret etsem de ve heteroseksizm taraftar kazanma adına bu ikiyüzlülüğe göz yumsa bile, ben düşmanıma bile ikiyüzlülük yapılmasını istemem. Bi' dürüst olun be her şeye rağmen! Gerçekten eşcinseller bu sahtekarlıklarıyla haklarındaki olumsuz önyargıları haklı çıkarıyorlar. Lütfen kimse ikiyüzlülüğün gerekçesini zırvalamasın bana. Bütün eşcinseller açık olsa, heteroseksizm ne yapabilir ki eşcinsellere.
Şu anda eşcinsel aleyhtarlığı hızla artmakta ülkemizde ve bunun en büyük sorumlusu eşcinsellerin kendileri sessizlikleri. Bazen içimden "Siz bu yaşamı hak ediyorsunuz ve ne haliniz varsa görün" diyesim geliyor. "Eşcinsel hakları" diyince sadece cinsel ilişki hakkı mı gelir insanın aklına? Gerçekten eşcinsellerimiz heteroseksist sanırım.
İnsanlar yapılarına uygun cinsel yönelimlerini açıkça gerçekleştirseler, heteroseksüellik ve eşcinsellik arasında çift taraflı oynamak zorunda kalırlar mı? Çünkü bir çok eşcinsel gerçek hayatta heteroseksüel, sanal hayatta eşcinsel. Facebook neden "seksbook" oldu zannediyorsunuz? Bastırılmış kimliklerden dolayı yaşanılamayan arzulardan. İnsanlar bastırıldıkça yeni özgür alanlar yaratmaya çalışıyorlar kendilerine. Ama kendileriyle yüzleşemedikleri için de, yeni yaratılan özgür alanlar da engellenmeye çalışılıyor heteroseksist sistem tarafından. Oysa insan kendi içinde özgür olsa, yasaklar ve engeller olmayacak. Yasakları yaratan işte bu kendi içimizdeki baskı ve korkaklığın egemen güçlere, heteroseksizme verdiği cesaret.
Özgürlük cep telefonuyla "şık-şık" birilerine gizli-gizli mesaj çekip buluşmaya çalışarak, sosyal paylaşım sitelerinden seks partneri avlamaya çalışarak olmaz. Kendine güveneceksin ve herkes kendine güvenince de gizli-saklıya gerek kalmayacak, kimse de engelleyemeyecek. Herkes kendine güvenirse, inanırsa hangi birini engelleyebilecek heteroseksizm? Özgürlüğe kavuşunca heteroseksizm olmayacak zaten. Çünkü heteroseksizmin sıkı-sıkıya egemenliği altına aldıkları da özgürlüğün cazibesine dayanamayacaklar.
Eşcinseller özgürlüklerine, haklarına ne zaman mı kavuşacaklar? Gerekçe saydıkları heteroseksist bahanelerden kurtuldukları zaman. Bir de bilinçli eşcinsellere bu bahaneleri haklı gerekçeymiş gibi savunmuyorlar mı, iyice zavallılaşıyorlar. Gerekçe saydığınız bahaneleriniz altında ezilin! Çünkü gerekçe dedikleri bahaneler, kendi eşcinselliklerini örtmek için kendilerinin yarattıkları birer işkence ve kendi kendilerine verdikleri ceza. Kurtulacaklarını zannediyorlar bu kaçışla eşcinsel sanılmaktan, hatta eşcinselliklerinden. Eşcinselliklerinden ne kadar kaçarlarsa, o kadar rahat edeceklerini sanıyorlar. Akıl var, mantık var. İnsan kendi olamayınca, kendini gerçekleştirmeyince rahat eder mi? Bastırılmışlıklar bir çuvaldız gibi dürter durur insanı.
Heteroseksist dünyada engeller vardır ama en büyük engel insanın kendi kendine yarattığı kişisel engelidir. Çünkü eşcinseller cinsel yönelimlerini, eşcinselliklerini, en doğal gerçeklerini, genetiksel yapılarını engel olarak görüyorlar. Başka bir engele gerek var mı zaten?
Bu yazıyı bana yazdıran ne mi oldu bana? Adam çocukluğundan beri eşcinselliğini bilen ve yaşayan bir eşcinsel. Ama "Ailem istiyor" diye evlenip çoluk-çocuğa karışıyor. Şimdi de eli cep telefonunda, gözü "facebook"ta erkek tavlamakla geçiriyor vaktini ailesinden fırsat yarattıkça.
Bu adamdan nasıl eşcinsel hakları konusunda mücadele etmesini bekleyebilirsin artık. Ailesine mi vakit ayıracak, ailesinden fırsat bulup birilerini bulup seks mi yapacak, seksten fırsat bulup eşcinsel hakları için mücadele mi yapacak?
Nasıl yapacak hem? Ailesi açıkça sormaz mı gerçekleri öğrenince "Sen eşcinsel misin?" diye? Bir de geçim derdi var eşcinsellerin dışlandığı heteroseksist bir dünyada. Kendisine eşcinsel haklarına karşı duyarsız olmakla eleştiride bulunduğun zaman, hemen toplumsal mecburiyetlerini öne sürüyor. Benim niye yok toplumsal mecburiyetlerim? Ben niye heteroseksüel evlilik yapmadım? Benim de bir ailem var. Benim ailem de heteroseksist bir kültürün parçası. Ben de eşcinsel olduğum için ayrımcılıklara maruz kalıyorum, geçim derdim oluyor, cinsel kimliğimden dolayı şiddetlere maruz kalıyorum. Benim başım kel mi? Evet kel!
Belki bu ikiyüzlülükle siz kazanıyorsunuz ama bana göre kazandığınızı zannediyorsunuz. Çünkü siz kendinizi kaybetmişsiniz, kendinizde değilsiniz. Siz kendinize, eşcinselliğinize inanmıyorsunuz, güvenmiyorsunuz. Hatta eşcinselliğinizin bilinmediğini zannediyorsunuz ama arkanızdan eşcinselliğinizi haykıran koskoca bir orkestra olmasına rağmen duymazlıktan geldiğiniz için maskarasınız.
Oysa ben "ibne, top" da olsam bir adım, bir kimliğim var barışık olduğum. Açık ve dürüst olduğum için maskeye ihtiyacım olmuyor ve maskem olmadığı için gizli eşcinseller kadar dedikodum da yapılmıyor. İnsanlar da daha çok güveniyor bana bu açıklığımdan, dürüstlüğümden dolayı. Gerçek dostlar da edinebiliyorum bu sayede. Çünkü bana yaklaşan kim olduğumu biliyor ve bana gelenler de kendisiyle barışmış, farklılıkların doğanın bir parçası olduğunu kabul etmiş kişiler oluyor.
Sahte bir dünyada, sahte insanlarla, sahte bir yaşam yaşamaktansa, kendimi kendi hayatımdan dışlamadığım ve beni olduğum gibi kabul edecek az sayıda insanla yalnız yaşamayı tercih ediyorum. İçimde yalnız, kendimi terk etmiş değilim ya, o beni fazlasıyla tatmin ediyor. Beni ben olarak kabul etmeyecek insanlarla birarada olmak beni boğar zaten. Sürekli bir eşcinsel olarak fingirdek-fingirdek erkek rolü yapmak çok ağır gelir bana. Yapanlara kolay gelsin!
Not: Sevmediğim heteroseksizm kelimesini 22 kere kullanmışım.
Not 2: Eleştirdiğim arkadaşlarımla görüşüyorum. Karşı olduğum, eşcinsellikleriyle tam anlamıyla barışamamaları çünkü.
Not 3: Yayınlamaktan vazgeçtiğim eski yazılarımdan biri.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder