İki gündür "One Love" müzik festivalindeki içki yasaklarıyla ilgili haberleri takip ediyorum. Aslında ben ağzıma içki sürmem. Yeşilaycılığımın da içkiye karşı olmakla falan alakası yok. İçemiyorum, bünyem kaldırmıyor. Ayrıca içkiye de ister keyif amaçlı olsun, ister ortama adapte olmak için olsun ihtiyaç duymuyorum. Denemedim mi, denedim ama bana bir katkısı olmadı. Bütün bunlara rağmen ben alkole karşı değilim.
Çünkü en başta yasaklarla hiçbir şeyin önüne geçilemez. Kaldı ki alkol almak yasaklanması gereken bir şey değil. Çünkü insanların olumsuzluklarının sorumlusu alkol değildir. Alkol sadece yapılan olumsuzlukları ortaya çıkaran bir bahanedir. İnsan kendini ayık kafayla derleyip-toparlayamıyorsa, hatta dağıtmak istiyorsa bunun suçlusu içilen şey değil, içen kişidir. Alkol yasaklandı diyelim. İnsanlar artık çok mu aklı-selim, çok mu kontrollü olacaklar artık. Artık nefret cinayetleri işlenmeyecek mi alkol yasaklanınca? Tek sorunumuz ve sorumlusu alkol mü gerçekten?
Ben sadece bu yasakları uzaktan kumandalı şeriat yönetimine geçişin basamakları olarak görüyorum. 11 yıldır yapılan müzik festivalinin sponsorundan dolayı sanki insanları alkolizme alıştıran bir etkinlikmiş gibi gösterilmesiniyse sanata yapılan bir haksızlık olarak görüyorum. Yapılan haksızlık burada özgürlüğe ama alkol bahanesiyle olan müziğe oluyor, insanların kişisel haklarına oluyor.
Çıkıyor birileri, "Dini inançlar"diyor, "Alkol haram" diyor, "Rencide oluyoruz" diyor ve Devlet'in alt birimleri müdahale ediyor, işletmelerin uzun vadeli çıkarlarını (dolaylı veya direkt bilemeyeceğim artık) tehdit ediyor ki, işletmeler içki ruhsatlarını kullanmıyorlar. 11 senedir kullanılan bu içki satma ruhsatları niye bu sene kullanılmıyor artık. Peki zabıtaların içki satılıp-satılmadığını denetlemesi ne demek oluyor? Demek ki bu işte Devlet'in parmağı var. Mahalle baskısının arkasında da Devletlerin politikası yatmıyor mu, mahalle baskısına cesaret veren de gene Devlet'in yasakçı politikası değil midir?
Bu yasak sadece içkiye falan değil, tüm yaşama, özgürlüklere, bireyselliğe yasaktır, müdahaledir. Bugün içkiye, yarın eşcinselliğe, ertesi gün aşka, bir bakmışsınız ki özgür iradeyle temsil bile edilemeyecek hale gelmişiz. Gerçi şu anda da temsil edilemiyoruz ayrı mesela ama, bu gidişle insanca yaşama dair umudumuz da kalmayacak.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder