Eşcinsellik canlıların devamlılığını sağlayan genetiksel dengenin bir parçasıdır.
İtalyan genetikçiler eşcinselliğin genetiksel-ırsi-yapısal-doğal-doğuştan olduğunu bir kez daha ispatlamışlar.
Dünyada bu kadar eşcinsel karşıtlığı varken, eşcinsellere bu kadar ayrımcılık yapılıp canlarına kasdedilirken, dünyanın en nefret edilen durumu eşcinsellikken, en aşağılanan ve en dışlanan insanlar eşcinsellerken, bilimcilerin de dediği gibi eşcinsellik genetiksel olmayıp, çevresel faktörlerin etkisiyle oluşmuş bir durum olsa, canlı tarihinden beri nasıl devam edebilir, kuşaktan kuşağa nasıl aktarılabilir.
Araştırmaya göre eşcinsellerin anne ve teyzeleri, heteroseksüel erkeklerin anne ve teyzelerine göre daha doğurganmış. Bu sonuç da erkek eşcinselliğinin kalıtımsal temelini açıklamakta kabul gören “dengeli seçim hipotezi"ni destekliyormuş.
"Dengeli seçim hipotezi, erkeklerde eşcinselliğe neden olan genetik faktörlerin, aynı zamanda bu erkeklerin anne ve anne tarafından akraba kadınlarda döllenmeye yatkınlığı belirleyen genler olduğunu kabul eder ve doğan çocuklara aktarılır."
Bu da demek oluyor ki, eşcinsellik genleriyle kadınlarda döllenmeye yatkınlığı belirleyen genler aynı. Demek ki heteroseksistler, eşcinselliğin insanlığın soyunun tükenmesine sebep olacağı konusunda yok yere korkuyorlar. Dahası eşcinsellik genleri doğurganlığa sağlayan genlerle aynı genlermiş. Yani insan soyunun devam etmesini istiyorsanız, eşcinselliği de kabul etmek zorundasınız. Eşcinsellik bittiği zaman, kadınların doğurganlık özelliği yok olacağı için, insan soyu da yok olacak demektir. Bir anlamda insanlığın, canlılığın varoluş sebebi gibi bir şey eşcinsellik. Eşcinselliği yok etmeye çalışmak yerine, eşcinsellere teşekkür borçlu insanlık.
Bilim adamlarının dediğine göre;
"Erkekler, sadece bir tek X kromozomunu alırlar. Annelerinden geçen bu X-kromozomu, erkeklerde eşcinselliği, kadınlarda döllenmeyi körükler. Geni taşıyan erkek, eşcinselliğe yönelirken, annesi ve anne tarafından akraba kadınlar da çok sayıda çocuk sahibi olurlar. Eğer anne X-kromozomu üzerindeki bu geni kız çocuğuna aktarırsa, çocuk eşcinsel olmaz, ama oğullarına bunu aktarabilir."
Bu da şu demek oluyor;
Eşcinselliğin yok olması için bütün çocukların kız olması gerekiyor. Çünkü bu gen erkeklerde eşcinselliğe sebep oluyor. Bütün çocuklar kız olsa bile bu gen asla yok olmadığına göre, eşcinseller olmasa bile, eşcinsellik canlının genlerinden asla silinmiyor. Doğacak her erkek çocukta eşcinsellik olma ihtimali var. Bütün çocuklar da kız olmayacağına göre, heteroseksist dünya da erkek çocuk istediğine göre, eşcinselliği kabul etmekten başka çıkar yol yok.
“Eşcinsel erkeklerin anne ve teyzeleri, heteroseksüel olanların anne ve teyzelerinden bazı açılardan daha avantajlı. Örneğin jinekolojik hastalıklar daha az görülüyor, daha çabuk gebe kalıyor, gebelikleri sırasında daha az sorun yaşıyor; daha dışa dönük, keyifli ve rahat; aile yaşamları daha sakin ve huzurlu, anksiyete düzeyleri düşük. “
Buyurun buradan yakın! Eşcinsellik genleri kadınların daha sağlıklı, daha doğurgan, daha sosyal, daha huzurlu, psikolojik olarak da daha güçlü olmalarını sağlıyormuş.
Homofobikler bundan sonra eşcinsellere karşı nefretlerini kusarlarken iki kere düşünsünler. Eşcinsellik olmazsa siz de olmazsınız. Canlılığın varoluş sebebi eşcinsellik çünkü. Ve de bütün insanlar genlerinde eşcinselliğin kodlarını taşıyorlar. Bütün insanlar-canlılar potansiyel birer eşcinsel anlayacağınız.
Eşcinsellikle barış imzalandığı zaman bütün dünyaya huzur gelecektir. Çünkü hayattaki tek ve en büyük savaş insanın kendisine karşı verdiği savaştır. Kendimizle savaşımız bittiği zaman da her şey çok güzel olacaktır. Bunun yolu da bilimden geçmektedir. Heteroseksizm, varoluş sebebine öyle uygun geldiği için, heteroseksist değerlerle sadece insanları oyalıyor. Dünyada ne kadar bilime inanılırsa, gerçeklerle o kadar yüzleşilir.
Şimdi araştırmanın içeriğine bakıp, heteroseksüel anne ve teyzelerinin de olduğunu, eşcinsel anne ve teyzeleri olmadan da insan soyunun devam edebileceğini söyleyebilirsiniz ama onların doğurganlığının sürekliliğinin garantisi yok ki. Doğurganlığa yatkınlık geni eşcinsellik geniyle aynı olup, eşcinsel anne ve teyzelerinde bulunuyor. İnsan soyunun devamının garantisi eşcinsellik yani. Okey!
Eşcinsellik eninde-sonunda kabul edilecek ama insanlık ne zaman bilgi toplumu olup bilime inanırsa, o zaman. Zaten eşcinselliğe inanmayanın aklına yanarım. Toplumsal sebeplerden dolayı ne kadar ters gelirse gelsin, sonuçta birbirini seven aynı cinsten insanlar yok mu? Aslında bir şeylerin ispat edilmesine gerek bile yok. Çünkü var olan eşcinsellik, olmaması gereken bilimsel gerçekleri kabul etmeyen eşcinsel düşmanları.
bu arada birde cocuk meselesi var bir cocuk kendi mensinizden ve sevdiğiniz kadının tasıdığı bir cocuk...
YanıtlaSilnasıll anksiyeteleri düşük olur bir düşünsene baban eşcinsel olduğunu duyunca seni evden atar be
YanıtlaSilBunları niye sen dert ediniyorsun ki? Bırak her koyun kendi bacağından asılsın. İçindeki nefret önce sana zarar veriyor farkında değil misin? Sevgiler...
YanıtlaSil