30 Kasım 2018 Cuma

Umudunuz kırılıp da öleceğinize, açlıktan ölün daha iyi!

#EYT yasası EYT'li kalmayıncaya kadar çıkmayacak; 2025 yılında çıkacak! O yüzden seçimden sonra vaatlerine kanmayın ve oyunuzu ona göre verin! UMUDUNUZ KIRILIP DA ÖLECEĞİNİZE, AÇLIKTAN ÖLÜN! AMA HER ŞEYE RAĞMEN MÜCADELEYE DEVAM!


Bana kalırsa şöyle olacak EYT konusu. Seçimden önce çıkmayacak yasa, sonrasında da çıkmayacak tabiki de. Çünkü AKP'nin böyle bir niyeti yok. Çünkü zemine güveniyor, halkın kendilerini yalnız bırakmayacağını biliyorlar. Yükselen EYT sesini de, şu zaman "konuşacağız-bu zaman konuşacağız" diye de susturacaklar. Her seçimde olduğu gibi atı alan Üsküdar'ı geçmiş olacak gene. Ve bu böyle devam edip gidecek yıllardır devam ettiği gibi ve bir bakmışsınız ki, EYT olan hiç kimse kalmamış.

O yüzden biz EYT sorununa 1500 liralık emekllik gözüyle bakmak yerine, siyaseti düzeltme unsuru olarak bakmalıyız. Bakınız ülkemizde siyaset çıkarlar için verilen vaatler ve hedefe ulaştıktan sonra umutları kırma yönteminden başka bir şey değil. Bizler dogmatizmden uzak; bilime, eğitime, demokrasiye, eşitliğe, özgürlüğe inana insanlar tarafından yönetilmeye oy vermeliyiz. Türkiye'nin sorunu sadece EYT değil ki; EYT halledilse bile, bizler gene sorunlu yaşayacağız. İstikrarlı bir gelecek için oy vermeliyiz. Dünyanın neresinde vardır birkaç ay içersinde dövizin bu kadar zikzak çizdiği, hayat pahalılığını dövizin yükselmesine verip de düştükten sonra hiçbir malın ucuzlamadığı. Sanki ihtiyaç maddelerinin fiyatlarını yükseltmek için doları kasıtlı olarak yükseltmişler gibi bir duygu var bende. Yani hükümetten bağımsız bir şey değil gibime geliyor bu zikzak...

Bence vereceğimiz oyları EYT sorunundan bağımsız vermeliyiz. AKP, EYT'lileri emekli etse bile ben bu partiye gene oy vermem. Bilime karşı çıkıp da insanalrı dogmatizme sevk eden bir siyasetten ne bekleyebiliriz ki... Eğitimin temel gündem maddesi olmayan bir toplumda ne demokrasi düzelebilir, ne ekonomi düzelebilir, ne de vicdan diye bir şey olur. Eğtimsiz bir toplum, günü kurtarma derdindedir sadece. Eğitim derken sağlıklı bir eğitim sisteminden bahsediyorum, içind hurafik bilgilerin de olduğu bir eğitimden değil. Bakınız İrlanda 80'lerde Türkiye'den daha yoksul bir ülkeymiş. AB sürecinde kendilerine verilen yardımları tamamen eğitime sevk etmeleri sayesinde, şu anda Avrupa'nın en istikrarlı ülekelerinden biri haline gelmişler.

AKP'nin gündemi o kadar uzak ki sağlıklı bir toplum için çalışmaktan. Hele Cumhurbaşkanı ülke yönetmiyor da, sanki herkesle bir hesabı gibi sürekli kavga halinde, sürekli öfke halinde. Demokrasi dediğimiz şey kapsayıcı olmalıdır, iktidarların kendi ideolojilerini dayatması değil. Şu anda toplum yarı yarıya kutuplaşmış şekilde değil mi laikler ve muhafazakarlar diye ve ibre muhafazakarlardan yana. Böyle bir yönetim şekli olmaz ve böyle bir siyasette hoşgörü olmaz, hep bir psikolojik savaş vardır insanlar arasında zaman zaman fiziksel olarak da vuku bulan 80 İhtilali'nden Gezi olaylarına kadar. Çünkü herkesin derdi iktidar olup kendi borusunu öttürmek, olunca da kendi doğruları için savaşmak. Olamaz böyle bir siyaset ve yönetim şekli. İktidar olmak demek partinin çıkarlarını değil, tek bir bireyin bile sorununu düşünüp halletmeye çalışmaktır. Cumhurbaşkanı ne diyor; türemişler diyor, bunlar diyor emekçiler için, çift maaşlı olacaklar diyor, diyor da diyor... Çünkü oy geecek Suriyelileri maaşsız bırakmak istemiyor.

Herkes aklını ona göre başına alsın, diyorum. EYT yasası çıkmasa da, EYT güzel bir birliktelik ve işbirliği çerçevesinde hak mücadelesiydi tarihe geçecek olan. Umarım bu ruh devamlılık arzeder ve seçimlerede yansır da, daha hukuksal bir devlet oluruz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder