Voleybolun kraliçesi Neslihan Demir bir mucizeyi gerçekleştirdi!

Dün Avrupa Kadınlar Şampiyonlar Ligi'nde GS - Novara maçı vardı. İstanbul'daki 3-2 yenilgi ve Kosheleva ve Seda'nın sakatlanmasıyla İtalya'da maçı 3-1 kazanmak veya 3-2 kazanarak altın sete taşımak mucize gibi bir şeydi. Takım önemli iki oyuncudan yoksun kalınca, diğer oyuncular, özellikle Neslihan büyük sorumluluk alarak mucizeyi gerçekleştirdiler ve maçı 3-1 alarak 4'lü finale yükseldiler bileklerinin hakkıyla. Daha öce de bir kez daha yer almıştı GS 4'lü finalde ama CEV'in FB'yi kara listeye almasından dolayı Fener yerine GS çağrılmıştı Şampiyonlar Ligi'ne. 4'lü finalde de evsahibi olarak yer almışlardı yanlış hatırlamıyorsam. Aslında bu yıl GS ve FB'nin sakatlıklar yılıydı, özellikle FB'nin. Bundan dolayı Natalie gibi takımı sırtlayacak olan oyuncudan yoksun olunca FB, eze eze yeneceği, hatta almak üzere olduğu maçları vererek elenmişti. Sakatlıklar olmasaydı, şu anda 4'lü finalde Fener'in olma ihtimali yüksekti. Dünkü maça gelirsek... Neslihan, 34 yaşında bir oyuncu olarak herhalde dünyada bir rekoru kırdı 38 sayı üreterek. Belki Neslihan kendi rekorunu da kırmıştır. Çünkü ben onu bir maçta hiç 38 sayı ile oynadığını hiç görmemiştim. Sadece ürettiği skor değil burada önemli olan; Neslihan'ın sanki 20'li yaşlardaki gibi bir enerjiyle oynaması. Yalnız şunu hatırlatmakta fayda var. Tamam Jack'in katkısı çok büyük takıma bir pasör çaprazı gibi oynayarak ama eğer Gizem Karadayı GS'ye gelmeseydi, bu takım buralara gelemezdi. Bence bu kız Gülden'i de geçmiş artık performansıyla. Ölümüne toplar çıkartıyor. Dünkü maç kazanıldıysa, defans sayesinde de kazanıldı. Ayrıca GS'de herkes görvini elinden geldiğince iyi yaptı. Novara'nın da Egona'sız bir hiç olduğunu gördük. Egona da bir Neslihan olamadığı için, maçı GS kazandı. Altı çizilmesi gereken bir nokta da, Avrupalıların ne kadar bir mızıkçı, cıngarcı bir millet olduğu. Dün yenilgiyi hazmedememenin etkisiyle, son sayıya bile hile karıştırmaya çalıştılar. Top elden out oldu diye iddia ediyorlar ama bir türlü görüntüyü ekrana yansıtmıyorlar, alakası olmayan daha önceki görüntülerden birini veriyorlar. Novara takımının Amerikalı oyuncuusu Gibbemeyer de bizimle dalga geçmiş boğaz köprüsünde hindi resmi paylaşarak. Sanırım sizi hindi gibi yiyeceğiz demek istemiş. N'oldu Gibbemeyer; kim kimi yedi? Avrupa Ligi sana fazla gelir, sen Amerike Üni. takımlarında oynayabilirsin en fazla. Haaa... Asıl altı çizilmesi gereken ne biliyor musunuz..? Novaro Antrenörü geçen yıl da Eczacıbaşı'nın antrenörüydü ve FB bir mucizeyi gerçekleştirerek ve Eczacı'yı saf dışı bırakarak şampiyon olmuştu. Barbolini belki de hayatının yıkımına uğramıştı o maçta. Düşünün ilk maçı kazanmışsın, altın sette de10-14'ten bir sayı alarak maçı kazananmışsın! Tabelayı falan fırlatıp kara kara düşünmüştü o zaman. Aynı şeyi bu sene de FB gibi büyük bir spor kulübü olan GS yaşattı Babolini'ye. Adam "ne çektim şu Türkiye spor kulüplerinden" demiştir artık. Bu maçtan sonra emekliliğe ayrılırsa şaşmam.