20 Nisan 2018 Cuma

Eşcinsellik hayatın bir parçası değil mi de sadece belli bölümlerin bir konusu olsun?


Bu hafta Pamukkale Üniversitesi'nden 3 grupla görüşmemiz oldu ayr ayrı günlerde. İkinci görüşmemiz olan PDR diğer bir sınıf öğrencileriyle görüşmemden bahsetmem bana büyük keyif verecek. Çünkü böyle pırıl pırıl duyarlı öğrencilerin olması, geleceğimiz açısından umut verici. Düşünüyorum da paylarına ödev olarak LGBTİ konusu düşmeyen diğer bölüm öğrencileri bu konuyu daha sonraki dönemlerde es mi geçecekler veya ödev alarak konuyu irdelemediklerinden daha mı az özen gösterecekler? O yüzden bence, heteroseksist toplumun cinsel kimlik açısından en ötekisi olan bu kesimin-eşcinsellerin-eşcinselliğin temel ödev olarak bütün öğrencilere itinayla verilmesi gerekiyor. Sadece konuyla alakalı bölümlerde değil, tüm bölümlerde homofobiyi yıkacak seviyede ödev olarak verilmeli eşcinsellik konusu öğrencilere. Çünkü eşcinsellik sadece belli bir bölümün konusu değil, hayatın bir parçası. Bir matematikçi eşcinsellikle karşılaşınca gelecekte, bu benim konum değildi diye sırtını mı dönecek şimdi konuyla ilgili bilinçlendirilmediği için?

PAÜ-PDR bölümü bu sınıf öğrencileri de eşcinselliği-mi nasıl keşfettiğimi, aile ve toplumun diğer birimlerinde nasıl tepkilerle karşılaştığımı, içinde yaşadığımız kültürün konuya bakış açısını, askerlikte eşcisnelliği, okulda eşcinseliği, hukuk sistemininin ve kolluk kuvvetlerinin eşcinselliğe tavrını, nefret saldırılarını, LGBTİ'ler arasındaki uyumsuzluğu, eşcinsel hareketinin ve eşcinsel haklarının geleceğini, toplumun eşcinselliğe önyargılı bakış açısını olumsuz etkileyen LGBTİ biçimlerinin ve yaşam tarzlarının olup olmadığını, varsa neler olduğunu, mülteci eşcinsel ve translara toplumun tepki boyutunu, Denizli'de gay oluşumun nasıl peydahlandığını, kişisel olarak eşcinselliğin keşfinin bireyden bireye farkının nelerle alakalı olduğunu-yapısal mı, eğitimsel mi, homofobinin Türkiye'nin en öncelikli konusunun olup olmadığını, homofobiye sadece cinsiyetçi toplumun mu sebep olduğunu-bilinçsiz eşcinselliğin homofobiye çanak tutup tutmadığını, eşcinsellerin gerçekten dile getirildiği gibi çok zorda mı yoksa konuyu ajite mi ettiklerini, homofobinin kökeninin sağlıklı bir eğitim sistemimizin olmadığını-o yüzden konunun asıl çözümünün eğitimle mümkün olduğunu, homofobinin eşcinsellerin kendileriyle barışamamalarına-kendilerini bilmemelerine ve dolayısıyla bilinçsiz bir eşcinselliğe-bunun da toplumun her kesimine zarar verdiğine-özellikle bu bilinçsizlikten kaynaklanan eşcinsel heteroseksüel evliliğinin sağlıksız birlikteliklere sebep olduğuna falan ve bu durumdan toplum kadar eşcinsellerin de sorumlu olduğunu, LGBTİ bireylerden hangilerinin daha çok homofobiye maruz kaldıklarını, lezbiyenlerin daha mı rahat olduklarını-kabul edildiklerini, bölüm öğrencilerinin ileriki dönemlerde karşılaştıkları homofobik ortamlarda mağdurlara ve homofobiklere karşı nasıl bir tepki göstereceklerine-konuya nasıl yaklaşacaklarına-eğitimcilerin homofobinin aşılmasında konuyla ilgili duyarlılıkla birlikte konuya hakimiyetlerinin önemine değindik, ve eşcinsellerin sosyal olmamalarının sebebinin içselleştirilmiş homofobilerinin toplumdaki homofobiyi kafalarının içinde olduğundan kat be kat daha da büyütmeleri olduğunu, homofobiyi bitirecek olanın bilinçli bir eşcinsellik ve bilinçli eşcinselliğin hak mücadelesi olduğunu-bunun da hayatı normal insan gibi herkes kadar yaşayarak mümkün olabileceğini, çünkü cinsellik dışında bir varoluş eşcinsellerin cinselliğini de kabul etttirecektir, vesaire...

Bu öğrenci arkadaşlarımızla yaptığımız sohbetinin etkisiyle yazdığım yazı...

Transvestiler, eşcinselliğe olumsuz bakış açısına sebep oluyor mu?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder