7 Şubat 2018 Çarşamba

Yastığını ıslatan gözyaşların, umarım kanatlanıp mutluluğa dönüşmüştür Marta!

Marta Denizli'de mülteci olarak bulunan translardan biriydi...


Bu dünyada farklı bir kimlikte olmak çok zordur ama buna bir de sığınmacığılığı eklerseniz 11 şiddetinde deprem etkisi yaratabilir, harabeye döndürebilir ruhunuzu.
Çünkü bana göre sığınmacı olmak, eşcinsel olmaktan falan kat be kat zordur.
Çünkü benim hassas kimliğim aşağılanmayı, dışlanmayı, hakareti, vesaireyi kaldırabilir de, sığnmacılığı asla taşıyamaz. Çünkü bana göre birilerine yük olmak ve bunun ifade edilmesi beni ruhen bitirir. O yüzden bana göre mültecilik en zor şeydir ve en öncelikli sorundur. 
Çünkü birilerine yük olmanın verdiği hassasiyetin yanı sıra, insanın doğduğu toprakları, kültürünü terk etmesi de o kadar kolay değildir.
Kovuluyorsun resmen hayatından gitmek zorunda bırakılarak.
İran'daki ailesine Marta'nın nereye gittiğini sorduklarında, Marta öldü diyorlarmış.
Sadece Marta değil, Denizli'deki bir çok eşcinseli aileleri silmiş. Artık onların bir ailesi yok, onların bir yuvaları yok... Hayata yeniden başlamak umuduyla yola çıkmışlar zaten.
Kurabilecekler mi bir yuva, oluşturabilecekler mi bir hayat, sevebilecekler mi her şeyi eskisi gibi tekrardan bilinmez.
Kendimi çok eksik hissediyorum bu konuda daha fazla şey yapamadığım için. Çünkü gerçekten onların, mültecilerin küçük bir tatlı bir söze bile ihtiyaçları var. Gönüllerde yer bulabilmek, coğrafi bir yer bulabilmekten çok değerli onlar için.
Keşke mülteciler için daha evrensel, daha kalıcı çözümler üretilebilse, ki biliyorum ben onların sıkıntılarını hem fiziksel, hem de duygusal olarak...
Çevremizdeki yabancılara kucak açalım lütfen. Sevgimizi ifade etmenin bir külfeti yok ki. Küçük bir tebessüm onlara dünyaları verecektir inanın...
İşte Marta şu anda Amerika'da ve bana iyi olduğuna dair mesaj gönderimiş. Çok mutlu oldum tabiki de...
Umarım yastığını ıslatan gözyaşları kanatlanıp mutluluğa dönüşmüştür onun için.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder