7 Şubat 2018 Çarşamba

Benim eşcinsel mücadelem..!


Benim eşcinsel mücadelem;
siyasetle değil, kulağıma taktığım çiçekle
birilerine hakeret ederek değil, kendimi kendim gibi-eşcinsel olarak ifade ederek,
birilerine yamanarak değil, tek başıma özgüvenle durarak,
cümbür cemaat yürüyüşlerden çok mahallemde eşcinselliğimi onurla taşıyarak
yapmacık cinsiyetçi kimliklerle değil, öz be öz doğal eşcinselliğimle
olmuştur.
O yüzden bana kimse bir şey dememiştir, diyenler de taşa vurmuştur, yıldıramamıştır, vazgeçirememiştir doğamdan ve şu anda da bir şey diyememektedir. Varolan ve kimseye zararı olmayan, varolan varlığının arkasında dimdik durana kim ne desin, nereye kadar desin ayol!
Önce kendinizle yüzleşeceksiniz eşcinsel olarak, sonra ailenizden utanmayacaksınız eşcinselliğiniz yüzünden.
Toplum mu dediniz; toplum sanki eşcinsellerin umrunda. Topluma suç atıp, en çok da toplum içinde eşcinselliği eşcinsellerin kendilerinin çirkefleştirdiklerini göremiyor musunuz?
Eşcinseller, eşcinsellik konusunda dürüst değiller.
Bu sahtekarlıkları yüzünden de kendi çamurlarında boğuluyorlar işte toplumdan çok.
Eşcinseller ben bildi bileli beni sevmezler;
çünkü ben onların toplumsal cinsiyete uygun, cinsiyetçi formülsel eşcinsellik anlayışına ters düşerim.
Çünkü dürüst, DOĞRU ve doğal-samimi bir eşcinsel olarak varolmak YÜREK ister.
O yürek dediğimiz de silahlı kuvvetler gibi çok güçlü bir şey değil;
Sadece kendini sevmek!
Bir eşcinsel kendisiyle beraber olan bir kişinin 500 lirasını çalmış. Parayı geri vermesi söylendiğinde, ben o parayı harcadım, o bunu hak ediyordu demiş.
Eşcinsellik doğal ve normal ama eşcinsellerimiz normal değil ne yazık ki; utanç verici hatta!
Konuyu da niye buraya bağladıysam...
Yani, aslında, eğer eşcinselliği kabul ettrimek istiyorsak, eşcinseller doğru yolda değiller demek istiyorum.
Bir eşcinselin yaptığı hırsızlığı ise, kulağıma gelen son eşcinsel çirkefliği olduğu için paylaştım.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder