Travestilik toplumsal bir şeydir. Sokakta kırım kırım kırıtan travestiler özel hayatlarında erkek gibidirler. Ayakta idrarlarını yaparlar, zorda kalınca erkek gibi küfür ederler kalın sesleriyle, bir eşyayı erkek gibi kaldırırlar dışarıda "ay ben yapamam, edemem" deseler de, cinselliklerini de erkek gibi yaşarlar, çünkü doğaları budur, çünkü erkek biyolojisinin orgazm noktası bellidir. İranlı eşcinsel bir arkadaşım diyor ki, "Bir travesti var tanıdığım... Sokakta bir naz-bir naz, bir işve-bir cilve, sanki ceylan gibi ama evde ne göreyim, buzdolabını sırtlamış bir yerden bir yere taşımak için...". Oysa biyolojisinden ödün vermeyen ne kadar eşcinsel var ben kadınım diyen transseksüelden daha nazik, daha kibar, daha zarif... İnsan doğal olmalı. "Ben kadınım" zorlamasıyla olmuyor bu işler. Tabi insan aynada gerçek yüzünü göremiyor, görmek istediği gibi görüyor. Hep şikayet ediyoruz ya medyanın eşcinselliği proptipleştirmesinden, önyargılara sebep olacak şekilde gülmece ve aşağılama amaçlı kullanmasından... E öyle görünmüyor mu travestiler zaten? Biraz gerçekçi olun artık yaa! Kendi ayağınıza kurşun sıkmayın! Cinsiyetinizle varolmaya çalışacağınıza, bir şeyler üreterek varolmaya çalışın. Eşcinselliğe ters yön vermeyi bırakın. Bugüne kadar ne kazandınız ki böyle yaparak. Aşk mı, sevgi mi, toplumda bir yer mi..? Hiçbir şey. Kendinizi bile kaybettiniz hatta. Bunun adına-söylediklerime transfobi diyorlar. Gerçekleri dile getirmek ne zamandan beri nefret olmuş. Gerçek sevgiyi göremeyecek kadar, nefret ile sevgiyi ayırt edemeyecek kadar takmışlar kafayı cinsiyete travestiler... Gerçi çoğu bunu çıkar amaçlı kullanıyor ayrı mesele.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder