2 Mart 2017 Perşembe

Tahta raketler!


Bu fotoğraf (yukarıdaki) ilk bakışta size ne anlatıyor bilmiyorum. Engelli çocuğu olan bir annenin imkansızlıktan tahtadan kendisinin yaptığı raketler ve eski bir topla tenis oynamasının fotoğrafı. Kendilerinin fotoğrafını çekmeyi düşünmedim bile zaten de ama kadın da tahta raketlerin fotoğrafını çekmek isteyince bile kendilerinin fotoğrafını çekeceğimi zannedip başta kabul etmemişti. "Eşim çok hassas bu konuda." dedi. Gerçekten kadınlarımız o kadar ahlakçı değil ama erkek egemen bir toplum onları erkeklerin anlayışına göre davranmaya mecbur bırakıyor. Belediyeden yardım talep etmelerini istedim raket ve top konusunda. Kursa kaydolmalarını istedim belediyenin ama şu anda okul dönemi olduğu için, zamanlamanın denk düşmeyebileceğini söylediler. Zihinsel engelli çocuk, "Anne adam haklı, belediyeye başvuralım raket için." dedi.

Daha 3-5 sene öncesine kadar, yani belediyenin kendi reklamını yapmak amacıyla başlattığı spor kampanyasına kadar şehrimizde spor faaliyetleri bu kadar yaygın değildi. Şimdi maşallah belediye parklarındaki kortlarda tenis oynamak için yer bulamıyoruz doluluktan. Ben bile "Bir gün tenis oynayabilir miyim?" derken, şimdi maçlara çıkıyor, tenis sayesinde de badminton ana branşım haline geldi sporda. Yüzmeyi de öğrendim. Ama...

Bütün güzelliklere rağmen işin kötü tarafı ne biliyor musunuz..? Bu spor faaliyetlerinin göstermelik olması... Bir üst basamağa çıkılabilmesi için bırakın belediyenin çaba sarfetmemesini, kendisi bile istemiyor spordaki başarıyı. Çünkü daha iyi derecede spor faaliyetleri, daha çok masraf çıkartacak-mış. "Herkes sporla tanışsın, ondan sonrası kişilerin kendine kalmış" diye düşünülüyor sanırım... Yani raketin yokmuş, topun yokmuş, sahan yokmuş kimsenin umrunda değil. Spor için belediye görüntüde bir şey yapıyor mu; yapıyor. Ondan sonrası önemli değil. Mesela şu anda belediye badminton kusunda yeni raketler alınmıyor. Kursiyerler kendileri raket ve top alıyorlar. Belki belediye de haklıdır kendince ama spor gibi faaliyetler imaj çalışması olarak değil, yaşam biçimi olarak düşünülmeli ve bunun için ne gerekiyorsa o yapılmalı...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder