17 Mayıs 2014 Cumartesi

Kitlesel Mitomani!


Psikolojik bir rahatsızlık bulaşıcı bir hastalık gibi kitleselleşebilir mi? Demek ki olabiliyormuş. Kendi yalanına inanma, mitomaniden bahsetmek istiyorum. Çünkü, tarihimizde çok geçmiş dönemlerde oldu mu bilmiyorum ama şu anda, içinde yaşadığımız dönemde toplumsal olarak bu rahatsızlığa tutulmuş durumdayız.

Önce mitomaninin ne demek olduğunu anlatmak istiyorum durumun toplumsal boyutuyla kıyaslanabilmesi açısından. Mitomani, suçunu örtmek için söylenen yalana kişinin kendisinin de inanmaya başlamasıdır. Bu kişilere mitoman denir ve varolabilmek ve varlıklarını devam ettirebilmek için vicdanlarından uzaklaşacak seviyede yalan söylemeye başlarlar. Yalan söylemeyi alışkanlık haline getirdikleri için de suçluluk psikolojisine girmezler. Bu konuda profesyonelleşirler demem hakaret sınıfına girmez sanırım. Mitomanlar yalanları ortaya çıksa bile bu durumdan rahatsız olmazlar artık. Çünkü yalan söylemek normalleşmiştir onlar için. Tıpta mitomani bir hastalık olarak geçer. Gerekçesi de mitomanların vicdanlarının kalmamasıdır. Ve mitomanlar dine inanmalarına rağmen bile yalan söylerler. Oysa dinlerde yalancılık kadar kötü bir şey yoktur.

Konuyu nereye bağlayacağımı tahmin etmişsinizdir. Geçmişe gitmeyeceğim. Muhafazakar iktidar ve toplumun, Soma faciasındaki sergilediği tavır bile mitomani durumu açıklamak için çok yeterli bir örnek. Hani insanın çıkarları için bir seviyeye kadar yalanlara başvurması anlaşılabilir bir şeydir ve bir çoğu da bu yalanlara inanabilir ama insan türünün can güvenliği konusunda da yalan söylenir ve de buna inanılır mı bilmiyorum. Kaçıncı dereceden bir mitomanidir acaba bu?

İnsanlar zehirlenerek, acı çekerek ölmüşler ama hala bunun üstü kapatılmaya çalışılıyor. Yer altında 800 civarında işçiden bahsediliyor ama 300 tane can kaybıyla açıklanıyor durum. Can kaybı sayısını az göstermek için cesetlerin betonlaşsın ve çıkarılamasın diye kül ve su basıldığı söyleniyor ocaklara. Can kaybı az olunca, yapılan ihmarkarlığın görmezlikten gelineceğine mi inanılıyor? Tabiki de öyle. Çünkü onlara inanmış % 50'lik bir kitle varken, ihmalkarlığın olumsuz sonuçlarını hafif atlatmış göstermek kendilerine olan inancı ve güveni pekiştirecektir. Daha doğrusu yalanlara inanmayı sekteye uğratmayacaktır. İşte bu tam bir kitlesel mitomanidir. Birileri insanların canı konusunda bile yalan söylüyor, büyük çoğunluk da buna inanıyor. Zaten ben iktidar ve uzantılarını bütünün birer parçası olarak görüyorum ve birbirine bağlantılı düşünmeleri ve hareket etmeleri de kaçınılmaz diye düşünüyorum.

Bana göre, gerçekten Başbakandan Bakanlara, Milletvekillerinden güvenliğe, yasacılardan yargıçlara, memurundan sokaktaki vatandaşına, kamusundan özeline kadar herkes mitomaniye tutulmuş durumda. Çünkü hepsi aynı zihniyetteler, hepsinin çıkarları söz konusu ve aynı doğrultuda. Bir varoluş söz konusu ve bu varoluş yüzünden vicdanlar askıya alınmış konumda. Kendi ihmalkarlıklarının sonucu olan felaketlerin bile komplo olduğunu söyleyebilecek kadar vicdandan uzaklaşma seviyesinde mitomanik bir durum bu durum.

Yalanlara inanmayanlara karşı artık mitomani de sökmeyince kabalaşmaya başladılar. Gezi olayları itibariyle polislerin aşırı güç kullanımı sonucu insanlar öldüler, yaralandılar, sakat kaldılar ama son olayda, Soma faciasında artık Başbakanımız da insan dövmeye başladı, korumalar dışında yanındaki kafa işlerine bakanlar da insan dövmeye başladı ama Bakanlar hemen mitomaniye başvurdu; dövme diye bir şey yok! "Muhalefet öyle söylüyor diye her söylenene inanmak mı gerekiyor?"muş. Başbakan müşavirin adam dövmesiyse, müşavirin saldırıya uğraması olarak açıklanıyor. Kimse de saldıran müşavirin hiç de saldırıya uğramış bir hali olmadığını söylemiyor. Bakan açıklama yapıyor: Saldırıya uğradığı için 7 günlük iş yapamaz raporu aldı. İnsan Başbakanın müşaviri olduktan sonra 7 günlük değil, ömür boyu bile iş göremez raporu alabilir. Ve bu müşavir ertesi gün ayakta.

Kömür işletme sahiplerinin ihmalkarlıklarını kapatmak için söylediği yalanları ve bu yalanlara iktidar ve yandaşlarının da ne kadar can-ı gönülden inandıklarını anlatmama ve lafı uzatmama gerek yok sanırım.

Mitomani eninde sonunda zarar verecektir kişiye, kitlelere ama mitomaninin bir özelliği de kişinin, kişilerin bu durumun bir rahatsızlık olduğuna inanmamaları.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder