Herkesin kendi bileceği şey tabi. Bundan keyif alıyorsa yapılabilecek bir şey yok. Belki de amaç yiyecek-içecek göstermek değil de, kişinin nasıl sosyalleştiğinin bir ifadesi. Kimisi bağda-bahçede fotoğraflıyor kendisini, kimisi piknikte-tatilde, kimizi sokakta-yatakta fotoğraflıyor... Bunları söylerken de kendimi ayrı tuttuğum zannedilmesin. Sadece olan-biteni paylaşıyorum.
Tabi burada egonun tatmin edilmesi söz konusu. Genelde böyle olmamıza rağmen ben bu teşhirciliği çok da tasvip etmiyorum. Tamam kendimize ayna tutalım ama bunun da bir ölçüsü olmalı mı ne? Yani arabanın motorini gibi bir şey değil mi insanların yeme-içme ihtiyaçları. Cinselliğin pornosuna ahlaksızlık diye karşı çıkıyorsak, yemeğin teşhiri de bir bakıma porno sayılmaz mı? Bir dönem her kanalda şahit olduğumuz yemek yarışma programları da böyle bir şey değil miydi?
Anlayamadığım bir şey de var. Masalar öyle bir donatılıyor ki, sanki bir ordu doyuracak zenginlikte. O kadar yemek nasıl yenir ki? Hele o kadar çeşidi mide nasıl kaldırabilir? O lezzetler birbirine karışınca, beynin algıları şasi yapmaz mı? Demek ki vücudun ihtiyacına göre değil, burjuvai şartlanmaya göre karnımızı doyuruyoruz. İnsan o kadar çeşitli yemeği görünce temel besinlerin yağ, şeker, karbonhidrat, protein ve vitaminlerden değil de daha bir çok besin grubundan oluştuğunu zannedecek. Sanırım onun için mide fesadı geçirip anoreksiya oluyoruz veya yemekten sonra sodaya hücum ediyoruz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder