6 Ekim 2013 Pazar

Madonna, O bir Tanrıça!


Çocukluğumda görmüştüm onu ilk kez TV'de 7 dergisinin müzik sayfalarında. "Holiday" şarkısı dönemiydi.
Sonra "Like A Virgin" ile tüm dünyaya nüfuz etti.
"True Blue" albümü bana göre en iyi albümü.
"La İsla Bonita" ile Türk müzikseverlerin gönlüne taht kurdu.
"Like A Prayer" ile tabulara isyan etti.
O sürekli üretti.
Belki bazı işlerini zamanında anlayamadık ama hepsi müzik tarihine yön vermiş satırbaşı, klasik işler.
Ben mesela "Frozen"ın üzerine düzenlemesi harkulade olan başka bir şarkı tanımam.
30 kusur yıl olmuş hayatımıza gireli, "Girl Gone Wild" ile en güzel klibi çekiyor.
Madonna'yı Madonna yapan da hiç durmaması.
En çok da insan haklarına olan duyarlılığı.
Madonna ile ilgili bir haber geçti medyaya dün. Gençliğinde tecavüze uğradığına ve hayatın ona hiç de iltimas geçmediğine dair demeç vermiş bir derginin son sayısına.
Ben, sadece hayatın zorluklarının bir insanı başarıya motive ettiğine inanmıyorum. Bir insanın için de yüksek bir enerji varsa, onun durağan olması söz konusu olamaz. Belki zorluklar bu süreci biraz daha hızlandırabilir. Yoksa bir insanın başına ne gelirse gelsin, kılını bile kıpırdatmayabiliyor. Hatta hayattan vazgeçmesine bile sebep olabiliyor zorluklar.
O yüzden Madonna evrenin en özel şahsiyetlerinden.
Bana göre bir Tanrıça. Özgürlük, eşitlik ve insan hakları için savaşan bir Tanrıça.
Bir insanın aralıksız mücadele etmesinin ve yılmamasının, hatta hiç rehavete kapılmamasının başka bir açıklaması olabilir mi?
Sadece şöhret sevdasıyla açıklanamaz Madonna'nın hızı.
Farkında olsak da olmasak da, hayatımıza müzik dışında da yön veriyor çünkü.
Bana göre O, gelmiş geçmiş görsel ve işitsel üzerinde kafa patlatılması gereken en büyük ikon ayrıca. Ondan öğreneceğimiz çok şey var çünkü.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder