Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), dini inançların eşcinsel çiftlerin haklarına karşı çıkma sebebi olarak kullanılamayacağı hükmünü vermiş. Nasıl sevindim, nasıl sevindim anlatamam. Umarım bizim ahlakçıların kulağına da küpe olur bu karar. Hani zorda kalınca altta kalmamak için sırtlarını hep dine dayarlar veya dünyayı dinle kurtaracaklarını savunurlar ya. Aslında kurtardıkları veya kurtarmaya çalıştıkları sadece erkeklik ve değerleri.
Oysa insan hakkının dinle ne alakası olabilir ki? Benim doğamı, doğal yaşamımı dini ölçütler karşılamıyor ki? Şimdi bir eşcinsel olarak ben nasıl dinden medet umabilirim. Şeriatın şiddetli uygulandığı ülkelerde eşcinseller idam ediliyorlar. Şimdi eşcinsellerin hayatlarını dinin koruduğunu nasıl iddia edebiliriz? Hatta insan haklarını boşverin, insanların hayatlarını yok sayıyor din. Hiç sormuyor mu acaba insanlar din neden sadece erkekliği koruyor, erkeklere karşı daha ayrıcalıklı davranıyor diye? "Yok öyle bir şey" demesin bana kimse. Böyle düşünenleri kaale bile almıyorum. Çünkü onlara laf anlatmak imkansız ötesi bir şey.
Herkes istediği dine inansın, istediği şekilde de dindar bir şekilde hayatını yaşasın ama bana bunu aksettirmesin. Çünkü din benim hayatımı kısıtlıyor. Beni insan yerine koymuyor, beni lanetliyor ve dine inananlara beni hedef göstertiyor. Çünkü eşcinselleri lanetleyenlerin tek dayanakları dini gerekçeler. Çünkü "hasta" diyorlar hasta değiliz, "sapık" diyorlar sapık değiliz, "ahlaksız" diyorlar cinsel yönelim ahlaksızlıksa, heteroseksüellik de ahlaksızlık sayılmalıdır. Kala-kala ne kalıyor? Lut kavmi hikayesi. Bunun da referansı din.
Eşcinsellik karşıtları falan sokaklara dini referanslarla dökülüyorlar. Umarım bir gün bunun da ifade özgürlüğü değil, insanlık suçu olduğu anlaşılır da yasaklanır. Koskoca insanlar iyilik ve güzellik timsali ilan ettikleri din referansıyla başkalarının hayatlarını yok sayıyorlar. Evet, "eşcinsellik günah" demek, eşcinsellerin hayatlarını yok saymaktır. Bu ifadelere dayanarak işlenmiyor mu nefret cinayetleri? Dini referanslarla homofobik olarak yetiştirilmiyor mu nesiller?
AİHM'in aldığı kararda denmiş ki, "Bireysel bir hak olan din, başka hayat ve görüşlere karşı ayrımcılık yapmak için kullanılabilecek bir hak değildir. Mahkeme eşitlik ilkesini basit bir din referansıyla askıya alamaz. (Duyuyor musunuz? 'Basir bir din referansıyla' diyor.) Din ve inanç özel, kişisel meselelerdir. Başkalarının özgürlüklerini kısıtlamak için kullanılamaz."
Acaba şeriatın her boyutuyla yönetilen ülkelerdeki yasa-k koyucular, böyle karar alan ülkelerin bulundukları konumu ve insanların haklarına gösterdikleri saygıyı hiç mi algılayamıyorlar da, kendi ülkelerindeki insanların haklarını hiçe sayıyorlar. Yani insanların haklarını yok sayarak ne geçiyor elinize? İnsanlar çok mu inanıyor siz baskı yapınca sizin değerlerinize? İnsanlar vaz mı geçiyorlar hayatlarından, örnek vermek gerekirse eşcinselliklerinden? Baskıyla bir şeylerin değişebileceğine, değiştirilebileceğine inanmak, insanın kendi-kendini kandırması kadar akıl dışıdır. Akıl ve mantıktan yoksun bir şekilde insanların haklarını, özgürlüklerini yok saymak, gasp etmek, saçma-sapan bir işgüzarlıktan başka bir şey değildir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder