8 Ekim 2012 Pazartesi

İnsanlık Ölmemiş, İnsan Olamamışız Daha!

Sabahleyin 60-70 yaşlarında bayağı-bayağı dindar bir adam, travestilere falan karşı olan bir adam, hem de komşumuz ve konuştuğum bir adam sokakta kendi başına oturan bir kediye, kedi kendi kapısının önünde bile olmadığı halde, hafsızın geldi bir tekme attı. "N'oluyor?" dedim. "Sokağa koyduğum poşetleri deliyor" dedi. Poşet dediği de kağıt ve plastik atık torbası. Diğer-yemek artıklarının olduğu çöp torbaları büyük çöp kutularına koyulduğu için açıkta değil yani. Dolayısıyla delinen poşetlerin ortalığı kirletme ihtimali yok. Sokaktaki kedilerin de hiç kimseye zararı yok. Dahası insanların içindeki nefreti körelten ve sevgiyi çoğaltan, insancıllığı arttıran, özellikleri de var. Tabi insanlıktan ne anlıyorlar malum. İçlerinde sevgiye dair bir kırıntı olmayanlara pompayla sevgi pompalasan gene de değişen bir şey olmayacak galiba. Akabinde belediyenin kağıt-cam-plastik atık arabası geçerken apartmanlardan birinin balkonundan bu tür atıklara dair poşetler atıldı ve içindeki camlar kırılıp ortalığa yayıldı ama hiç kimse sesini çıkarmadı. Aynı şeyi kediler yapsa ne olurdu acaba? Gücü yetenin güçsüze güç yeterliği yaptığı bir dünya.

İstanbulda da transseksüeller yaşadıkları siteden atılmak isteniyormuş. Sebep de fuhuşmuş. Fuhuş dedikleri karşılıklı arz-talep meselesi. Kimin neresine dokunuyorsa! Fuhuş olmayacaksa seks ahlak kapsamı dışında değerlendirilsin, herkes özgür seks yapsın, insanlar cinsiyetlerinden, cinsel yönelimlerinden dolayı dışlanmasın ve herkes meşru şekilde hayatlarını idame ettirebilsin. Ayrıca kimin hangi organıyla ter döktüğü, ekmeğini kazandığı, kapitalist çarkı kimin nasıl döndürdüğü, bu çarka nasıl katkı sağladığı kimseyi ilgilendirmese gerek. Seks normal de alınıp-satılması mı anormal oluyor? O zaman ya para kazanmak da yasak olsun, ya da herkese de seks yasak olsun. Bir şeyin iyi veya kötü olmasını nasıl yapıldığı, şekli-şemali belirlemez bana göre. İyiyse iyidir, kötüyse kötüdür. Çünkü seksin paralı veya parasız olmasının zarar açısından bir fark olamaz. Kimse kimseye zorla seks de satmıyor çünkü. Ayrıca ahlak denilen şey sadece sekse düştüyse vay halimize. Sekse kadar protesto edilecek, tepki gösterilecek o kadar haksızlıklar, dengesizlikler var ki hayatta. Önce insanın kendi ahlak yapısına bir bakması gerekiyor. Transseksüelleri öldür normal, ama onların içinde doğdukları dünyada yaşamaları ahlaksızlık olsun! Niye transseksüeller gidiyormuş hem. Rahatsız olan çeker gider, kendine ahlaklı bir çevrede hayat kurar. Çünkü 11 yıldır burada yaşıyormuş trans bireyler.

Fuhuşun bahane olduğu gerçeğini gözardı etmemek gerek. Söylendiğine göre transseksüelleri sürmek isteyen mütahit çetelerinin amacı, kentsel dönüşüm kapsamında daire fiyatlarının artmasıyla, transseksüellerin yaşadıkları mekanları, onları yıldırarak ucuza kapatmakmış. Daha önce ner'deymiş acaba bu ahlak bekçileri? Çünkü transseksüelleri protesto edenler site sakinlerinin dediğine göre kendileri yani site sakinleri değil, dışarıdan kişilermiş.

Bu ahlakçılığa polislerin katkısı da şaşırtıcı değil artık. Polisler de bu toplumun üyeleri. Onlar da farklı düşünecek değiller herhalde! Protestocuların dediği gibi, "Ne erkek ne dişi, kim bu üçüncü kişi!" değil mi? Aralarında istemedikleri bu üçüncü kişiler de içlerinde nefret yüklü transfobikler gibi erkek ve dişi, cinsel yönelimleri de kendi veya karşı cinse sadece ne yazık ki. Anormal bir şey yok. Sadece gerçekleri göremeyen, görmek istemeyen bir bakış açısı mevcut. Transseksüeller de hayatlarının derdinde, geçimlerinin derdinde olan İNSANLAR! Sadece heteroseksizme boyun eğmek istemiyorlar SİZİN gibi.

Devlet, yaşam ve güvenlik konusunda herkes için eşit ve adil bir şekilde sorumluluk almıyorsa, o Devleti kurduranların rütbesiz veya rütbeli kanun dışı ahlakçılıklarına niye müdahale etsin değil mi? Evet hiç kimsenin keyfi olarak transseksüellere müdahale etme hakları yoktur. Eğer varsa bir kanun dışılık neden hukuksal yollardan mücadele etmiyor bu ahlakçılar. Çünkü ortada transseksüellerin işlediği ne bir suç var, ne de böyle keyfi bir ahlakçılığın yasalarda karşılık bulan bir cezası var. Çıkarlarına uygun ahlakçılık yapıyorlar işte. Varsa da bir suçları transseksüellerin, hukuksal çerçevede çeksinler cezasını. Kimse bu dünyanın tek hakimiymiş gibi hareket etmesin.

Heteroseksizm böyle bir şey. Hayvan, eşcinsel, yaşlı, başka din, dil, ırk v.s. ayrımı yapmadan, kendisine benzemeyenleri, çıkarlarına ters düşenleri sırf maddi-manevi çıkarları için ezip geçiyor işte. Kendi kafasına göre kanunlar yapıyor, kendi kafasına göre uygulama yapıyor. Ötekileştirilenler ne düşünüyor, ne haldeler hiç merak etmiyor. Zaten varoluş sebebi düşüncesizlik ve sadece kendini düşünmesi.

Bu yazıyı yazarken televizyon da açık ve televizyona kurulan temsili mahkemede insanlar ahlakçılık anlayışıyla hadsizce yargılanıyor, yerden yere vuruluyor. Heteroseksizmin bütün birimleri birbirinin tıpatıp aynısı.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder