14 Eylül 2012 Cuma

Eşcinselliğin Yasalaşması Heteroseksüelleri de Koruyacak

Bir insan "popomu elledi" diye arkadaşını öldürebilir mi? Popo dediğimiz ne ki? Bir et parçası, yağ kitlesi, kaslar da vardır tabi ama önemli olan o bölgedeki erkekliğin namusunun yüklendiği delik bölgesi. İnanıyorum heteroseksizmi, erkeklik değerlerini hayatı boyunca çok derinden içselleştiren birinin topluma karşı namusunu korumak adına bu bölgeye ayrı bir özen göstereceğine ama ben şahsen bir erkeğin bir erkeği sırf "döt"ünü korumak adına öldürüp, hapiste yıllarını geçirme riskini göze alabileceğine inanmıyorum.

Bir insan eşcinsel olabilir ve arkadaşına da sulanabilir ama katilin dediği gibi dört yıl sabredip, arzularını öldürüldüğü geceye mi saklar? İnsanın yatıp-kalkmasa bile dört yıl boyunca yanındaki insana karşı heyecanı mı kalır? Hem üstelik arkadaşlığa dönüşmüşse bu tanışıklık, beraber olmak zaptedilemeyen bir arzu olmaktan çıkar diye düşünüyorum.

Hadi öldürülen kişi eşcinsel olsun ve arkadaşına sarkıntılık etsin, eşcinsel ilişki teklif etsin diyelim. Arkadaşsın ya, öldürmek yerine reddetmek daha akıllıca değil mi? Arada 20 yaş fark var. Sana zorla tecavüz edecek değil ya 50 yaşına gelmiş bir adam.

Öldürülen kişi eşcinsel olabilir veya olmayabilir, konumuz o da değil ve eşcinsel olduğuna inanmıyorum ayrıca ama bir erkek, bir erkeği hangi amaçla öldürürse öldürsün, cezasının hafifletilmesi için her seferinde tahrik indirimi sağlayacak eşcinsellik gibi bahane yollarına başvuruyor. Tamam insanoğlu heteroseksist değerlere maruz kalınca, içinde yaşadığı topluma karşı varoluşunu korumak adına tahrik olabilir ama, bütün erkek cinayetlerinde öldürülenler hep eşcinsel  mi çıkıyor da eşcinsellikle ilgili namus cinayetine dönüşüyor? Ne zaman bir erkek bir erkeği öldürse hemen ölen kişi eşcinsel ilan ediliyor. Sorun birilerinin eşcinsel ilan edilmesi de değil. Tabi heteroseksist kültürlerde eşcinsel ilan edilmek ve eşcinsel zannedilmek cinayet sebebi ama asıl sorun eşcinselliğin tahrik unsuru olarak öne sürülmesi, toplumun da bunu böyle kabul etmesi ve yasalarımız, dolayısıyla yargının da bunu bu şekilde tescillemesi.

Nedense hep eşcinsellik yanlış, eşcinseller suçlu. Eşcinseller tacize, tecavüze, ayrımcılığa, cinayete maruz kalınca aynı hassasiyet gösteriliyor mu? Hayır! Çünkü eşcinsel demek tahrik unsuru yüksek bir seks bombası demek. Bütün eşcinseller seks düşkünüdür ve mutlaka her önüne çıkan erkeğe asılır, 40 yıllık arkadaşına bile sulanır! Hadi ya! Bu düşünce seksi mahrem sayıp, tam anlamıyla tatmin olamayan abazaların düşüncesi olmasın? Çünkü her anlamda saldırganlık kendini tatmin edemeyenlerde vardır. Eşcinseller zaten cinsellikleri yüzünden ötekileştirilmiş durumdalar ve sekslerini yaşıyorlarsa niye bu konuda abaza, dolayısıyla tacizci, tecavüzcü olsun ki? Tabi herkesi bilemem ve düşüncelerim öznel kalabilir ama mesela benim, benimle beraber olmak istemeyen bir kişiye asılmam, taciz veya tecavüz etmem söz konusu bile olamaz. Ancak çok beğendiğim birisi olursa ancak kur yapabilirim. Bir eşcinselin toplumdaki bulunduğu konumu sebebiyle, düşünüldüğü gibi saldırgan, tacizci ve tahrik unsuru sayılabilecek bir tarafının olduğuna ben açıkçası inanmıyorum. Homofobinin zirve yaptığı kültürlerde eşcinseller olsa-ola kurban olabilirler en fazla.

Bir de ayrıca öldürülen ve eşcinsel olduğu iddia edilen veya eşcinsel olan şahıslar nedense hep gaspa uğruyorlar, eşyaları, paraları, telefonları çalınıyor. Maddi anlamda da eşcinseller kurban olarak görülüyorlar, eşcinsel olmayıp gaspa maruz kalan erkekler de eşcinsel ilan edilip tahrik unsuru olmakla suçlanıyorlar. Katiller bu olayda olduğu gibi öldürdükleri kişilerin mallarında gözlerinin olmadığını söylüyorlar hep. Mallarında gözünüz yoksa, öldürdüğünüz kişilerin mallarına niye göz dikiyorsunuz? Eşcinsel nefretiniz hızını alamayıp, mağdurun eşyasınada mı sıçrıyor?

Aslında cinayeti işleyenler kendilerini korumak ve savunmak için ister tahrik konusunda, isterse hırsızlıkları konusunda yalan söylüyorlar. Gerçekten dertleri namus olsa, çıkıp "Namusum için öldürdüm" demezler mi? Bütün öldürülenlerin niye eşyaları gasp ediliyor? Katiller kaçıyorlar-kaçıyorlar, yakalanınca ve zorda kalınca tahrik unsuru bahanesine baş vuruyorlar, gasp etmediklerine dair çeşitli yalanlar uyduruyorlar.

Nefretin boyutuna da bakar mısınız? İnsanda gerçekten eşcinsel nefret cinayeti olduğuna dair hiç şüphe bırakmıyor. Üç el ateş ediyor, ölmediğini düşünüp bir de bıçaklıyor.

Allahtan bu sefer öldürülen şahsın kardeşi, öldürülen kişiye sahip çıkıyor ve cinayeti işleyen kişiden şikayetçi oluyor. Belki öldürülen kişi gerçekten eşcinsel olmadığı için, kardeşi de ayrımcı olmayan, insana insan gözüyle bakan bir kişi olduğu içindir. Ama neye yarar? Tahrik unsuru gerekçesiyle yargı cezayı ömür boyu hapisten 15 yıla indiriyor.

Ben yargının verdiği kararlara inanamıyorum. Verilen cezayı ve indirimi göz önünde bulundurduğumuzda, resmen tahrik ettiği ileri sürülenler katillerden daha suçlu ilan ediliyor. İnsan öldürmenin cezası ömür boyu hapisse, bir insan ömrünü ortala en azından 70 yıl düşünürsek, katilin kalan ömründen 15 yılı çıkardığımızda resmen sözde tahrik unsuruna daha fazla ceza verilmiş sayılır. Bazı durumlarda çok daha az cezayla yırtabiliyor cinayet işleyenler bu tahrik bahanesi veya gerekçesiyle. Şimdi bu olayda ölen kişiye katilin 70 yıllık ömrünü baz aldığımızda, 40 yılık tahrik cezası da verilmiş oluyor. İşte tahrik indirimi dediğimiz şey sadece katillerin suçunu hafifleten bir ödül değil, eşcinselliği de cezalandıran haksız bir tutum, toplumun homofobik düşüncesini onaylayan haksız bir yargı, insan ayrımcılığı ve de adaletsizlik. Hem öldürülüyorsun, hem de suçlu ilan ediliyorsun, bir de cesedine de ceza veriyorlar. Eğer eşcinselsen cesedine sahip bile çıkılmıyor. Bir kirsin temizlenmesi gereken, bir hiçsin yok edilen ve yok sayılan!

Tahrik olduğunu iddia edenin suçu bu kadar mı olmalıdır? Burada tahrik değil nefret durumu var ki kurşun yetmiyor, bıçakla pekiştiriliyor o duygu nefret değil her ne ise. "Batı"da nefret ağırlaştırılmış hapis cezasını getirirken, bizde tahrik unsuru gerekçesiyle hafifletici sebebe dönüşme ihtimali her zaman en yüksektir. Eşcinselliği o yüzden tanımlamayıp nefret suçları kapsamına almıyorlar ya ülkemizde. Eşcinselliğin, transseksüelliğin Anayasa'da tanımlanıp nefret suçları kapsamına alınmasıyla sadece eşcinsel ve transseksüel cinayetleri önlenmeyecek, eşcinsellik tahrik unsuru bahanesi olma durumundan çıkıp öldürülen heteroseksüellere karşı da caydırıcı bir etkisi olacak. Öyle her insan öldüren "Bana eşcinsel ilişki teklif etti, tahrik oldum" bahanesine sığınamayacak. Çünkü bu bahane işe yaramayacağı gibi, daha cezasının ağırlaşmasına sebep olacak.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder