Melek 8 çocuklu bir ailen ikinci kızıydı.
16 yaşındayken evlendirildi.
Eşinden ve ailesinden sürekli şiddet gördü.
Dayak yedikten sonra evinden dışarı atıldığı için, dışarıda doğurmak zorunda kaldığı ikinci çocuğu doğarken öldü.
Şiddet bütün hızıyla devam ettiği için psikolojisi bozuldu.
İki çocuk daha doğurdu ama şiddet hiçbir zaman bitmedi.
Melek'in ailesi "namustur" diyerek Melek'i kabul etmeyip kocasına geri gönderdi.
Melek'in abisi Melek'i tuvalette yatarken buldu.
Melek'i direkt öldüremedikleri için ölüme terk etmişler. Kendi tuvaletinin içinde yattığı için yaralarını kurt kapmış.
Melek'in eşi ve kayınpederi gözaltına alındı ancak ifadeleri alındıktan sonra serbest bırakıldılar.
Melek hastaneye kaldırıldı.
Hastaneye getirildiğinde sadece 30 kiloydu.
Bakanlıklar devreye girdi ve Melek uçakla Ankara'ya sevk edildi.
Melek yoğun bakımda verdiği bir haftalık savaşı kaybetti.
Yukarıdaki satır başları bir filmin sahneleri falan değil, inanması güç ama hayatın ta kendisi. İçinde yaşadığımız kültürün insana verdiği değer ve insanlık anlayışının en gerçek hali. "Kültür mü?" dediniz, "Gelenek-görenek, töre mi?" dediniz. Sizin kültürünüz! Kültürünüzle gurur duyabilirsiniz! İnsanlık anlayışınızla gurur duyabilirsiniz!
Eğer varsa nerede insanlar bu kadın can çekişirken, nerede Devlet bu kadın yok edilirken, nerede insanlık? İnsanlık denen şey olsaydı, bu kadın bu şekilde öldürülmezdi? Ben çok utandım içinde yaşadığım bu kültür ve insanlıktan. Benim böyle vicdansız heteroseksist bir kültürden iyi niyetli bir beklentim olabilir mi? Mümkün mü?
Gazete "Aile içi şiddetin son kurbanı" demiş Melek için. Aile içi şiddetin mi? Bu kültürün, bu toplumun kadına bakış açısının, bu toplumun insanlık anlayışının kurbanlarından biri Melek. Kendilerine benzemeyenlerin, benzemek istemeyenelerin, benzetemediklerinin yok sayıldığı, yok edilmeleri için dolaylı da olsa katledildiği, Devletin bu katliamlara sessiz kaldığı bir ülke bu ülke. Düşünseniz ya, Melek'i bu hale getirenlerin ifadeleri alınıp serbest bırakılıyorlar. Haşa, Adalet'in işine karışmak bana düşmez! Melek ruhunu teslim edip, hayattan vazgeçirildikten sonra, iş işten geçtikten sonra "bi' zahmet" lütfediyor Devlet. Ne acı ki bu hasta haliyle Melek'e Devlet'in ve kültürün çok çocuk formülüne uygun üç de çocuk doğurtmuşlar. Bari bir işe yaramış değil mi yaşadığı süre boyunca?!
Not: Dayanamadığım için katliamların fotoğraflarını koyamıyorum yazılarıma. Melek'in hayattan vazgeçmiş görüntüleri çok yürek parçalayıcı çünkü. Başlıkta Melek'in ölümüne "feci bir şekilde" dedim. İnsan dediğin bir kere ölür. Melek hayatı boyunca defalarca öldürülmüş, sonra da ölüme terk edilmiş insanlık tarafından! Bundan daha feci bir ölüm olablir mi? Ve ne yazık ki Melek ve benzerleri o kadar çok ki bu toplumda.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder