Ünlü bir modacımızın muhafazakar bir partiden beklentisine hayretler içinde kaldım. Gerçi sadece bu muhafazakar modacımız değil, bir çok eşitlikçi ve özgürlükçü de beklenti içine girmişlerdi. Onları anlamaksa hele hiç mümkün değil. Muhafazakarlıktan özgürlük bekleyenlerin "Görünen köy klavuz istemez" diye bir atasözümüzden haberleri yok sanırım. Adamlar insanların kendilerini engelleme, kısıtlama hakkını özgürlük olarak savunuyorlar. Adamlar bas-bas bağırıyorlar "biz muhafazakarız, biz gelenekçiyiz, biz tutucuyuz" diye. Özgürlük bunun neresindedir acaba? Özgürlüğü muhafazakarlıkta aramak bana direkt çıkarcılığı hatırlatıyor veya aşırı derece de saf olmak gerekiyor özgürlükle tutuculuğu birarada düşünmek için.
Gelelim modacımızın konumuzla alakalı olan beklentisine. Muhafazakarlara özgürlük gelecekse, eşcinsellere de özgürlük gelmeliymiş. Adalet sadece kendileri için, yani muhafazakarlar için olamazmış.
A be güzelim sen "muhafazakarım" diyorsun, zamanında muhafazakarlığı da, muhafazakarları da savundun ama muhafazakarlığın ne demek olduğunu biliyor musun acaba? O zaman aklın neredeydi de şimdi muhafazakarları eleştiriyorsun. İnsan hem muhafazakar, hem de özgür olamaz ki? Birisi serbest, birisi tutucu demek? Tutucuyken nasıl serbest olabilirsin ki? Tutuculuk birilerinin özgürlüğünü engelleyerek, onlar üzerinden egemenlik kurmakla mümkündür. Herkesi özgür bırakırlarsa, kimin üzerinde egemenlik kuracaklar? Eğer senin muhafazakarlık anlayışın hem geleneksel, hem özgür olmaksa, bu ikiyüzlülüğe girer, kaleyi topa göre ayarlamak olur bu. Aynı muhafazakarların yaptığı gibi. "Özgürlük-özgürlük" derler ama bir bakmışsın, sen de onlara dahil olmuşsun veya dahil olmak zorunda kalmışsındır. Geriye dönüş de olmaz toptan özgürlüğü kaybedince. Gelinen noktanın sebebi muhafazakarların özgürlüğüne anlamsız inançtır ve bunda kendilerini muhafazakar olarak görmeyip, olmayacak duaya amin diyenlerin payı daha fazladır.
Eşcinsellere de özgürlük istiyorsun muhafazakarlardan. Adamların politikası heteroseksizm üzerine kurulmuş ve eşcinsellik kelimesini ağızlarına bile yakıştıramıyorlar. Fırsat buldukça eşcinsellere karşı nefretlerini kusuyorlar, bu nefret üzerine mitolojileri bile var. Eşcinselliği kabul etmek yok olmakla eşit anlama geliyor onlar için. Muhafazakarların eşcinsellere özgürlük vermesi ya muhafazakarlığın kabuk değiştirdiğini, ya da egemenliklerinin sonlandırıldığı anlamına gelir. Düşünebiliyor musunuz muhafazakarların anal ilişkiye indirgedikleri eşcinselliği normal karşıladıklarını?
Bence sen muhafazakar falan değilsin. Seninki içinden geldiği gibi özgürce hem hayatını yaşamak, kendini gerçekleştirmek, hem de egemen muhafazakar piyasada gemini yürütmek. Yani suya sabuna dokunmadan her şeyin kendi istediğin gibi olmasını istiyorsun. Çünkü eşcinselliği savunan, cinsel yönelimini açıkça yaşayan birinin muhafazakar olduğu düşünülemez. Ya eşcinsel olmayacaksın, ya da muhafazakarlığı savunmayacaksın! İkisi birarada mümkün değil. Çünkü onlar "eşcinsellik günah", "suç olmalı, yasaklanmalı" diyorlar, sen eşcinselliği sevaba dahil etmeye çalışıyorsun, "eşcinsellere özgürlük" diyorsun! Oldu mu şimdi?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder