27 Haziran 2012 Çarşamba

Eşcinsellik Biseksüeller İçin Bir Tercih midir, Veya Nedir?

Bugün bir arkadaşım artık biseksüel değil, eşcinsel olduğunu anladığını söyledi. Biseksüelliğin eşcinsellikle barışıncaya kadar ki bir geçiş dönemi olduğuna dair görüşler hep vardı, var da olacaktır ama biseksüel sınıfındaki kişiler kendilerini nasıl tanımlıyorlarsa, onlara inanmaktan başka bir çaremiz yok. Ben heteroseksüellerin inanmamalarına rağmen nasıl eşcinselliğime inanıp, eşcinsel olarak tanımlanmak istiyorsam, onların da içlerinde geldiği gibi yaşayıp, bu yaşam şekillerine paralel tanımlanma hakları vardır.

Bu sözlerimden de "Ben inanmıyorum ama onların isteklerine de saygı duyalım" anlamı çıkarılmasın sakın. Sadece bu süreçteki tanıklıkları paylaşıyorum doğru veya yanlış ve bu da bir referans sayılmayabilir biseksüelliğe. Neden paylaşıyorum; Çünkü eşcinselliğiyle barışamamış ve "biseksüelim" kandırmacasıyla çifte hayat yaşayan ve bunu evliliğe kadar götürmekten çekinmeyen o kadar çok eşcinsel var ki eşcinselliğinin görünürlüğüne ve dolayısıyla kabul edilirliğine engel teşkil eden. Tabi bunun suçunu sadece geçiş sürecindeki eşcinsellere yükleyemeyiz, yüklememeliyiz de. Sonuçta heteroseksist bir dünyada yaşıyoruz ve gerçek kimliklerimizle barışmamız o kadar kolay olmayabilir, değil de.

Eşcinsel olduğuna karar veren arkadaşım bu süreçte her iki cinsle beraber olmasına rağmen, karşı cinse karşı duygusal anlamda hiçbir şey hissetmediğini söylüyor. İçinde fırtınaların hep kendi cinsine karşı koptuğunu itiraf ediyor.

Düşünüldüğü gibi biseksüellerin ilişki anlamında daha hızlı bir hayatlarının olmadığının altını çiziyor.

Biseksüelliğin cinsel yönelim olarak yani karşı veya kendi cinse yönelim olarak bir döneminin veya modunun olmadığını söylüyor sorum üzerine. Çünkü biseksüel olduğunu söyleyenlerin bazılarının 3-5 yıllık süreçlerle (veya daha az veya fazla yıl olarak) bazen kendi cinslerine, bazen de karşı cinse yöneldiklerini okumuştum, duymuştum. Aynı anda her iki cinsle hayatlarını sürdürdüklerine dair tanıklıklarım da var. O, yönelimini o an duygularını  tatmin edecek cinse göre yaptığını söylüyor ama sonrasında zaten karşı cinsle duygularını tatmin edemediğini anlamış.

 "Cinsel yönelim biseksüellerde bir tercihtir" demek ne kadar doğru o zaman? Hani eşcinselliğin "tercih" denilmesine çok kızıyoruz ya biz eşcinseller haklı olarak. Yapılarında her iki cinse de yönelim olduğu için, o anki duygularını tatmin etmek için veya başka bir sebeple sonuçta bir tercih yapmış olmuyorlar mı?. Heteroseksistler, acaba eşcinselleri de biseksüeller gibi mi sanıyorlar?" diyeceğim ama çoğunluk biseksüelliğin farkında bile değil ki. Onlara göre arkadan ilişkiye giriyorsan ibnesindir. Ayrıntıları biz LGBTTQ ve diğerlerinden çok az bir kesim olarak biliyoruz ancak.

Eşcinsellik kabul edilmediği sürece eşcinselliğiyle tam anlamıyla barışamamış biseksüeller hep olacaktır ve bu durum hem eşcinselliğin görünürlüğüne engel teşkil edecek, hem de gerçek anlamdaki biseksüelliğin geçiş süreci olduğuna dair düşünceleri besleyecektir.

Ama sonuçta iki cinsel yönelim var (Eşcinsellik ve heteroseksüellik; Biseksüelliği, eşcinsellik ve heteroseksüelliği barındırdığı için, üçüncü bir yönelim olarak tanımlayamayız değil mi?), iki de cinsiyet kimliği (Erkeklik ve kadınlık; İster trans olsun, ister cinsiyet kimliği doğuştan biyolojik yapısı ve toplumsal cinsiyetle örtüşsün.) Yapısına uygun olarak isteyen de istediği kimliği ve istediği kadarını kullansın.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder