Müzik Markette kızlardan biri diğer ikisine söylüyor CD'sini göstererek, "Lady Gaga eşcinselmiş biliyor musunuz? Ama eşcinselliğini gizlemek için bir erkekle evlenmiş." Lady Gaga'nın evli olup-olmadığı değil önemli olan, eşcinsellerin karşı cinsle olan evliliği kamuflaj olarak kullandıklarının artık bilinmesi.
Artık eşcinsellerin kibar oldukları için feminen davranmadıkları anlaşılıyor ama dile getirilmiyor ayrı mesele. Eşcinselliğin dile getirilmemesi, eşcinsellerin yüzlerine haykırılmaması artık eşcinsellerin cinsel yönelimlerini inkar etmesinden veya itiraf etmemesinden ibaret. Eşcinseller kendilerini korumak için susuyorlar, heteroseksüeller de homofobilerini her an patlatmaya hazır bir koz olarak yanlarında taşıyorlar.
Şiddete maruz kalan, nefret cinayetine kurban giden eşcinsellerse kapalı olmakla kazanılacak şeylerin değerli ve tatmin edici olmadığını, açık olmakla da kaybedilecek şeylerin özgür bir yaşamdan daha değerli olmadığını bilip, heteroseksizmden korkmayan, eşcinselliği şantaj olarak kullandırtmayan LGBTT'lerden oluşuyor. Çünkü heteroseksizm asıl açık eşcinselliğin heteroseksizmi tehdit ettiğini, heteroseksizmi kendisi olmaktan korkmayanların bitireceğini çok iyi biliyor. Vahim olansa eşcinsellerin, heteroseksizmi bitirme fırsatını görmemesi veya görmezlikten gelmesi, içselleştirdiği heteroseksizme çaresiz olduğunu zannedip teslim olması, heteroseksizmin evlilik gibi gelenekselleştirdiği toplumsal yasalarına boyun eğmesi.
Evet eşcinseller heteroseksizmin dayatması sonucu evleniyorlar; Önce heteroseksizme inançlarından dolayı buna kendilerini mecbur hissettikleri için, sonra da aile başta olmak üzere içinde bulundukları çevreye karşı maddi veya manevi çaresiz kaldıkları için. Bu baskılardan kaçanlar veya evliliği erteleyebilen eşcinseller şu anda azınlık durumundalar. Onlar da ekonomik bağımsızlıklarını kazanıp büyük şehirlere kaçabilmiş olanlar. Bu şehirler de genellikle İzmir, İstanbul ve Ankara. Çünkü bu şehirler eşcinsellerin manevi çevresinden uzaklaşmalarını sağladığı gibi, cinsel kimlik veya sosyal yaşam olarak kendilerini gerçekleştirmelerine de en uygun şehirler.
Heteroseksizmin baskısı dışında gerçekleşen eşcinsel-karşı cinsel evliliklerin yaşlanınca bakım garantisi, çoluk-çocuk sahibi olma gibi nedenlerinin öncelikli bir sebep olmadığına, hatta bahane olduğuna inanıyorum. Çünkü "Ailem olmasaydı, ekonomik bağımsızlığımı kazanmış olsaydım gene de evlenirdim" diyen eşcinsel olmuyor pek. Bu bahaneler de eşcinsel ailelerinin topluma başlarını dik tutabilmek için uydurduğu kandırmacalar. Hangi eş veya çocuk anne-babanın yaşlanınca gelecek garantisi ki gönüllü olarak. Bir insanın yaşamsal olarak gelecek garantisi olabilmek için onu çok yönlü olarak sevmesi gerekir. Bir eşcinsel de bir heteroseksüele aşksal anlamda ne ve ne kadar verebilir ki? Gelecek garantörlüğünün yolu da ne yazık ki sevgiden geçiyor, heteroseksizmi koruyan dayatmacı yasalardan, kurallardan değil.
Ya eşcinsellerle evli olan heteroseksüeller- eşcinsel karılarının durumu ne oluyor, ne olacak? Onlar ne yapıyorlar, ne yapsınlar? Onların durumları eşcinsellerden daha mı kolay? "Benim kocam eşcinsel, bundan daha güzel bir ayrılma sebebi olabilir mi, ayrılıyorum, ayrıldım gittim." diyebiliyorlar mı? ne yazık ki hayır. Aşksız sevgisiz hayattan geçip gidiyorlar işte. Tek yaptıkları da heteroseksizme çocuk kazandırmak. Eşcinseller de alışmışlar bu duyarsızlığa, heteroseksüeller de biliyorlar mı acaba daha iyisini, daha doğrusunu? Bilseler daha en başta hataya mahal verirler miydi?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder