“Demek ki, eşcinsel olan ahbaplarımla yaptığım arkadaşlıktan memnun kalmadım. Ya çok yalan söylüyorlar, ya çok atıyorlar. Kendilerini farklı göstermeye çalışıyorlar. Yani bana rastlayan eşcinsellerle güzel bir ahbaplık kuramadım. Eşcinselliğini ön plana çıkarmanın manası yok. Kimse kimsenin yatak odasına giremez. Herkesin özel hayatı.” Bunları “Eşcinselleri neden sevmiyorsunuz?” sorusuna cevap veren Huysuz Virjin söylüyor.
Bir çok eşcinsel ve de heteroseksüelin düşüncelerinin de bundan bir eksiği yok, fazlası var. Herkes eşcinsellerden, eşcinseller de birbirinden şikayetçi. Hatta transseksüel bir arkadaşım tarafından Huysuz'un sözleri eşcinsellerden nefret edilmesinin haklı gerekçesi olarak referans gösterilir, işaretlenen o sayfanın bulunduğu "Katina'nın Elinde Makası" kitabından itinayla okunur. O yüzden kitlesel kişilerin önyargıları ve nefreti körükleyecek sözlerden kaçınmaları gerekiyor ama kişisel saplantılarını onlar da genellemeden rahatlayamıyorlar demek ki.
Durduk yerde eşcinselliğe bakış açısının aklıma gelmesinin nedeni de, Facebook sayfasında üyelerden birinin "Şu geylikten soğutan tipler yok mu; Sizi sevmiyorum." demesi ve bir eşcinsel arkadaşımın diğer eşcinseller yüzünden başına gelen hırsızlık olayları.
Ne kadar heteroseksüeller yüzünden eşcinsellerin başına darp, gasp, gibi olaylar geliyorsa da, LGBTT bireyleri arasında da buna benzer olaylar yaşanıyor, hatta eşcinseller yüzünden heteroseksüellerin başına da geliyor aynı durumlar. Burada konu eşcinsellerle beraber olanların eşcinsel olabilirliği değil, eşcinselce paylaşımlar yaşayanların cinsellik dışında birbirlerinin başlarına getirdikleri nahoş durumlar.
Darp, gasp, hatta cinayet gibi olaylarla alakalı kişilerin yaptıklarının ise cinsel yönelim veya cinsiyet kimliklerine atfedilmesi o anlık zarar görmenin verdiği öfkeden başka bir şey olamaz. Hırsız, saldırgan veya başka kötü özelliklere sahip olmayan eşcinselleri nasıl açıklayacaksınız peki? Eğer bu eşcinsellikle alakalı bir durumsa, heteroseksüeller bu konuda daha sabıkalı sayılmazlar mı? Çünkü bazı eşcinsel arkadaşlarımız heteroseksüellerin arkadaşlıklarını eşcinsellere tercih ettiklerini söylüyorlar eşcinsellerin kötü özellikleri yüzünden!
İnsanların genetiksel-ırsi veya çevresel faktörlerin etkisiyle oluşan olumsuz özelliklerinin huyla-karakterle hiçbir alakası olamaz. Bu bütün aynı isimde olan kişilerin aynı olumsuz özelliklere sahip olduğunu iddia etmek kadar saçma bir şey. Eğer bir kişi dahi aynı olumsuz davranışları sergilemiyorsa, bir çok eşcinsel aynı olumsuz davranışı sergilese dahi "eşcinseller şöyledir-böyledir" diye bunu bütün herkese, cinsiyetlere, cinsel yönelimlere genelleyemezsin. Bulunulan ortamdaki sosyal veya siyasal şartlar eşcinselleri belki olumsuz davranışlara itebilir ama bunun direkt sorumlusu olaya dahil olmayan tüm eşcinseller veya eşcinsellik hiç değildir. Nasıl farklı dinsel, dilsel, ırksal, renksel grupların hepsini tamamen iyi veya kötü diye tanımlayamazsak, şu veya bu cinsiyetin, cinsel yönelimin bireylerinin hepsini de iyi veya kötü diye tanımlayıp olımsuzlıkların sebebini cinsiyet ve cinsel yönelim olarak gösteremeyiz.
Heteroseksizmin eşcinsellere yaptıklarının suçunu heteroseksüellere yükleyebilir miyiz? Eşcinsellerin yaptıklarını da ne yazık ki ne eşcinselliğe, ne de masum eşcinsellere yükleyebiliriz? Varsın kendisiyle barışık olmayan bastırılmış ve bilinçsiz eşcinseller, içselleştirilmiş homofobikler veya heteroseksistler eşcinselliğe olan nefretlerini kussunlar, yeter ki biz kendimizi bilelim, eşcinselliği bilelim.
Konumuz eşcinsellerin birbirlerini sevmemeleriyle ilgiliydi ama heteroseksistlerin eşcinselliğe dair sübyancılık, sapıklık, hastalık gibi iddialarının da kendi varoluşları için bir iftira olduğunu, önce aynada kendilerine bakmaları gerektiğini söylemeden de geçemeyeceğim. Çünkü istatistiki veriler heteroseksüellerin eşcinsellerden daha sabıkalı olduğunu söylüyor. "Heteroseksüellik" demiyorum, "hetoroseksüeller" diyorum!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder