Yeni kitabı çıkan Murathan Mungan eşcinselliği bilinen yazarlardan ama eşcinselliğiyle hiç gündem oluşturmuyor diyebilirim. Yıllar önce bir radyo programına katılmıştım Sevgililer Günü'nde sevgilisi olmayanlara söz hakkı verilen. Program Ayça Şen'indi. Şu meşhur Ayça Şen, nam-ı diğer Ayça Şenbaşkan. Dj'lik yapan, köşe yazan, kitap çıkaran, hatta albüm yapan. Benim de çok sevdiğim Ayça. O dönem "Eşcinselleri de programına konuk ediyormuşsun" diye takılmışlar meslektaşları hatta Ayça'ya. Ayça da bana eşcinsellerin cinsellikleriyle gündeme gelmemesini, bir yetenekleri varsa yaptıkları güzel işlerle gündeme gelmeleri gerektiğini işaret etmişti Fatih Ürek'i olumsuz örnek göstererek. Ben de 20 yıl önce de eşcinsellerin var oluşu için illa ki yeteneklerini sergilemeleri gerekmediğini, önyargılara sebep olan görsel figürlerin en azından eşcinselliğe yabancı kalınmamasına yardımcı olduklarını söylemiştim.
Son olarak da "bilinmeyen numaraların" reklamında eşcinselvari bir karakterin kırıtması eşcinseller tarafından şikayet ediliyor eşcinselliğin karikatürize edilmesinden, sadece insanları eğlendiren ve sanki başka hiçbir işe yaramazlarmış gibi tek tipleştirilmesinden dolayı.
Haklı bir şikayet eşcinselliğin ön yargılara sebep olacak kadar davranışsal olarak çok abartılmasından dolayı ama eşcinsellerin bilindik anlamından farklı şekilde var olmasına, olmak istemelerine de engel var mı peki? Eşcinsellerin istemediği bu görüntüye eşcinsellerin genelinin katkısı inkar edilebilir mi heteroseksizmin bu şekilde mecburi ürünü olsalar da? Eşcinselliğin heteroseksüeller kadar normal olduğunu sergileyecek eşcinseller ner'de? "Zor" un da başarılabileceğine, itici bir fırsat olarak değerlendirilebileceğine dair gerçek var. Yoksa batıda eşcinsellere hakları altın tepsi içinde sunulmadı heteroseksizm tarafından.
Benim radyoda konuştuğum programın üzerinden 20 yıl geçmiş ama görmek istediğimiz şekilde eşcinsellik, eşcinseller hala kitlelere hitap etmiyorlar. Kaldı ki eşcinselliğin kabul edilmesi için illa ki yetenekleriyle kendilerini kabul ettirme mecburiyetleri olmadığı, sıradan olmak, sıradan yaşamak, istediği gibi kendilerini ifade etme hakları olduğu halde. Geri planda tutulmaları veya toplumun istediği şekilde olmaları için dayatmalar, onların kendileri, içlerinden geldiği gibi olmalarına engel değil ki. Tek eksik nasıl davranmaları gerektiğini bilmemeleri galiba.
Benim radyoda konuştuğum programın üzerinden 20 yıl geçmiş ama görmek istediğimiz şekilde eşcinsellik, eşcinseller hala kitlelere hitap etmiyorlar. Kaldı ki eşcinselliğin kabul edilmesi için illa ki yetenekleriyle kendilerini kabul ettirme mecburiyetleri olmadığı, sıradan olmak, sıradan yaşamak, istediği gibi kendilerini ifade etme hakları olduğu halde. Geri planda tutulmaları veya toplumun istediği şekilde olmaları için dayatmalar, onların kendileri, içlerinden geldiği gibi olmalarına engel değil ki. Tek eksik nasıl davranmaları gerektiğini bilmemeleri galiba.
Aslında görsel dünyada eşcinseller eğlendiren konumunda da yer alamıyor artık günümüzde. 90' lı ve 2000' li yıllarda eğlence dünyasına onlar hakimdi oysa, hatta heteroseksüel eğlendirenler bundan rahatsızlardı bile "eğlence dünyasının maddi olarak kaymağını eşcinsel eğlendirenler" yiyiyor diye. Şimdilerde eşcinselliğe özenilmesin diye televizyonlardan, eğlence dünyasından uzaklaştırıldılar. Ancak dizilerde heteroseksizmin dayattığı ve halka homofobik bir şekilde gösterilmek istendiği şekilde görünmelerine izin veriliyor. Eşcinsellik kadının taklit modelinin temsilcisi sadece. İki aklı başında erkek bilinçli olarak yatağa girerse kıyamet kopuyor, televizyon sansür kurulu cezasını en ağırından veriyor, dizi yayın hayatına son bile veriyor eşcinsellik yüzünden.
Dünya geneline baktığımızda da sanat dünyasında eşcinsellik geçmişte hiç itiraf edilememiş gibi. Rock Hudson'u hep güzel kadınların sevgilisi sanmışız, Geoge Michael'ın şarkılarını karşı cinse yazdığı yalanına inanmışız, tanıdığımız bütün ünlülerin eşcinselliği dedikodu seviyesinde kalmış ve hala ekonomik doyuma ulaşmamış, kariyerlerinde istedikleri noktaya gelememiş ünlüler inkar sürecindeler, kapitalist çarkın içindeler. Heteroseksizmin itiraf ettirme gibi bir derdi olmadığı için de işine geliyor bu gizlilik, bu iki yüzlülük. Mesela James Jones’un 1951’de basılan ve sinemaya da uyarlanan “İnsanlar Yaşadıkça” adlı romanının eşcinsellikle ilgili bölümleri nedeniyle sansüre uğradığı ortaya çıkmış. Yazar da kitabım yayınlanmayacak kaygısıyla bu sansüre karşı çıkamamış.
Arkeologların Çek Cumhuriyeti'nde 5000 yıllık bir erkek iskeletinin eşcinsel veya transseksüele ait olduğunu ortaya çıkarmışlar. Tabi bunu heteroseksizm inkar edecektir. "Onlar" bilimi bile kendi çıkarlarına uygun şeklide, işlerine geldiği zaman kullanırlar. Herkes bütün gerçekleri biliyor da, gerektiği kadar, bilmesi gerektiği kadarını biliyormuş gibi yapıyor.
Bir araştırmaya göre alkol tüketiminin genetiksel olduğu ispatlanmış. Peki cinsel yönelimin genetiksel olduğu neden kabul edilmek istenmiyor acaba? Üstelik bunun ne genetiksel olması şart, ne de ispat edilmesi. Bir canlının cinsel yönelimini istediği şekilde yaşama hakkını kimse elinden alamaz. Hiç kimse, hiç kimseye benzemek zorunda değil ki. Kaldı ki eşcinselliğin kişiye faydasından başka, hiç kimseye zararı yok. Asıl heteroseksizmin eşcinselliğe, kadın heteroseksüellere, hatta savunuculuğunu yapan kendi erkek! bireylerine zararı var.
İrlanda Dublin'de bir eşcinsel çift, eşcinsel çiftlere mülkiyet, sosyal yardım, veraset, nafaka, emekli aylığı ve vergi gibi konularda "evliliğe benzeyen" haklar tanıyan "medeni birliktelik" yasasından yararlanarak, törenle hayatlarını birleştirmiş. Ve 267 çift daha önce bu şekilde hayatlarını birleştirmiş. Bu heteroseksüel evlilerin faydalandığı tüm haklardan, eşcinsellerin de faydalanması için atılan büyük bir adım olarak görülebilir.
Evlenebilme hakkı daha uzak gibi görülebilir eşcinselliğin tedavi edilmesi gereken hastalık olarak görüldüğü bir ülkede ama bu süreci hızlandırmak pek ala da mümkün eşcinsellerin çabasıyla. Transseksüel İremi'n katiline verilen 24 yıllık hapis cezasında annesinin çocuğuna sahip çıkması ve delillerle tahrik indirimini bertaraf etmesi gibi eşcinseller de hetoreseksist sistemi ters yüz ederek tüm homofobik unsurları karartabilirler eşcinsellerin de eşit yaşama hakkı deliliyle.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder