20 Nisan 2011 Çarşamba

Erkekleştirme Kampı

Malezya'da 66 öğrenci feminen oldukları gerekçesiyle, eşcinsel veya transseksüel olmasın diye dört gün sürecek erkekleştirme kampı" na gönderilmişler. Dört günde erkeklik! "Bizimkiler" duyunca ne düşünmüştür acaba? Herhalde "aklın yolu bir" diye cesarete gelmişlerdir. İlerleyen dönemlerde bakalım bu kamp sürecine "biz" de dahil edilecek miyiz?

Eşcinsellikle direkt  alakası yok ama Bedri Baykam ile asistanını bıçaklayan "deli" nin birisi "Gıcık oluyordum bıçakladım." demiş ve "Allah birdir." demeyi de ihmal etmemiş. Her "deli" olan sanatçı bıçaklarsa ve bunu bir yerlere, birilerine sığınarak yaparsa, bunun delilikle falan alakasının olamaz. Bedri Baykam'ı bıçaklayan onun kim olduğunu biliyorsa ve bunu sırf gıcık olduğu için yaptığını söylüyorsa, arkasından da dinsel mesajlar veriyorsa çok korkunç bir durumla karşı karşıyayız demektir.

Hepsi heteroseksizmle alakalı tabi ki. Adamın birisi de çocuk sahibi olamadıkları için karısının  boğazını kesmiş. Hepsi kutsal aile adına tabi ki. Ailenin devamlılığı için çocuk şart ama tüp bebek günah, evlat edinmeye karşı da "kendi çocuğun gibi olmaz söylemleri " yaygınsa ne yapsın peki bu adam kendini ispat etmek için. Tabi ki erkekliğini bu şekilde gösterecek.

Eşcinselliği ortaya çıkarıldıktan sonra işsiz-güçsüz kalan, "Keşke depremde ölen ablamın yerine ben ölseydim." diyecek kadar yaşamdan dışlanan Halil İbrahim Dinçdağ için önce "Eşcinsel hakem olmaz" diyen Erman Toroğlu'nun şimdi de "Eşcinselliğini kullanarak farklı bir yöne gitmek istedi" demesine ne demeli?

Ve adına ne derseniz diyin, ister homofobi, ister heteroseksizm, ister nefret cinayeti bir transseksüeli daha hayattan kopardı. Ne için peki? Haklı bir gerekçesi olabilir mi? Narin bugüne kadar kimi öldürmüş veya yaralamış? Tek suçu transseksüel ve seks işçisi olmak mı?

Bir gün daha bitti heteroseksizmin söylemiyle, kampçılığıyla, nefretiyle kanlı bir şekilde.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder