12 Mart 2011 Cumartesi

Nötr Cinsiyet, Penisli Zihniyet!

Bazı batılı ülkelerde nötr cinsiyetli çocuklar yetiştiriyormuş aileler. Oğlan çocuklara bebekler alınıyor, peri kıyafetleri giydiriliyor ve ev işleri yaptırılıyormuş. Babalar kızlarının önünde ağlıyor, prenslerin kurtarıcı olmadığı masallar anlatılıyormuş. Amaç, geleneksel ve cinsiyetçi rol modellerini kırmak.

Aman bizimkiler duymasın! Amaç, geleneksel ve cinsiyetçi rol modellerini kırmak olsa da, eşcinsellik yaygınlaştırılıyor, çocuklar eşcinselliğe özendiriliyor, eşcinsel yapılıyor diye batıya tamamen sırtlarını dönerler, batı kültürünü hepten yasaklarlar eşcinsellik bulaşacak diye!

Zaten cinsiyetçi rol modellerini değiştirmek şöyle dursun, daha pekiştirmek için her gün gazetelerde yeni bir izahatla karşılaşıyoruz. En son kadını prize, erkeği de fişe benzettiler ya, cinsiyetten sadece cinsellik anladıklarına dair hiç şüphemiz kalmadı artık.

Eğer fişsen senden iyisi, senden alası yok, yaşadın demektir. Diğerleri her anlamda onların çıkıntıları için yaratılmış, onlara hizmet için var olan, onları var eden birer nesne sanki.

Eşitlik diye bir şey yokmuş anlayacağımız. Fişin varsa üstünsün demek, fişin varsa akıllısın demek, güçlüsün demek. İstisnalar da kaideyi bozmazmış. "İstisnalar" kartala özenip komik duruma düşen feminist kargalarmış!

Kadının rolü zarif, duygusal, şefkat ve merhamet vermekle yükümlü olmak olarak çizilmiş. Erkek de akıllı, fikirli, tahlilci, çözümleyici! Kısaca erkek duygusal olamazmış, kadın da akıllı. Güler misin, ağlar mısın? Acaba bu dünyayı savaşlarla, politikalarıyla yıkıma uğratan egemen olan "erkek" ve "erkek zihniyeti" değil mi?

Eşitlikten anladıkları işlerine geldiği şekilde güç-kaba kuvvet ve sidik yarışı olunca, tabi ki eşitlik diye bir şey olmaz. Fiziksel üstünlük eşitlik şartını bozuyorsa, erkeklerden üstün olan hayvanlar neden daha eşitlikçi haklara sahip değiller öyleyse? Erkeğe atfedilen akıl yüzünden eşit olunamayacağını iddia ediyorsanız, her anlamda kadınların daha zeki olduğuna dair bir çok istatistiki veri mevcut ki eğitimden bu kadar yoksun bırakılmalarına, bu kadar erkeklerin çizdiği role hapsedilmelerine rağmen.

Eşitliği safsata olarak iddia eden ve bunu söyleme konusunda bu kadar cüretkar olan bir cinse karşı kadınlar eşitlik mücadelesi olarak kabul edilmeyen feminizm adına eşitliği bilimsel olarak ispat etseler bile kim dinleyecek, kim uygulayacak bunu? Çünkü heteroseksizmin tartışılamayan, hatta dokunulamayan dogmaları karşısında gerçekleri ispat etmeye çalışmak tahrik unsuru olmaktan öteye gidemeyip, manevi unsurların gücü ve yaptırımıyla linçle cezalandırılmaktan başka hiçbir işe yaramıyor.

Hem fiziksel veya zihinsel olarak eşit olmamak, eşit olarak yaşama hakkının olmaması için yeterli bir sebep mi? Erkekler kendilerine verilen erkeklik görevlerini yapsınlar ama diğerleri de erkekliğin dışında ne yapmak istiyorlarsa onu yapsınlar. Neden diğer rolleri de erkekler belirliyor?

Yoksa diğerlerinin aklı mı rahatsız ediyor erkekliği? Diğerlerinin akıllarının erkekliğin iktidarını sona erdirmesinden korkulduğu için mi bu baskı ve eşitsizlik? Egemenlik için güç yeterliliğiyle biçimlendirilmiş, daha da biçimlendirilmeye çalışılan doğanın kanunlarına aykırı bir dünya işte heteroseksist dünya.

Heteroseksist toplumun uzmanlarından bazıları ne kadar toplumsal rolün, insanların farklı cinsiyetlere önyargıyla yaklaşmalarına sebep olduğunu bilip, toplumsal cinsiyet stereo tiplerini değiştirme çabasının, cinsiyetleri nötralize etme çabası olmadığını söyleseler de, çoğunluğu temsil eden büyük kesimi hala kızların "kız" gibi, erkeklerin de "erkek" gibi yetiştirilmesi gerektiğine inanıyor ve bunu savunuyor kendilerinin de dahil olduğu heteroseksizmin çıkarlarına uygun olarak.

Bu eşitsizliği bozmak da erkekliğe karşı sessiz kalarak suça ortak olan diğer büyük çoğunluğa düşüyor. Asıl suçlular erkekliğe razı gelip, sesini çıkarmayanlar. Erkek egemen düşünceye sahip olmak için de ne yazık ki erkek olmaya gerek yok. Çünkü beyinlerinin için de penis var insanların büyük çoğunluğunun.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder