16 Şubat 2011 Çarşamba

Dekolte giyinmişsen tecavüzü hak etmişsindir, hatta istiyorsundur!

"Sen kendini iradesine hakim olamayanlara karşı çarşafla korumazsan zaten iffetsizsindir, tecavüzü istiyorsundur, bir de utanmadan niye itiraz ediyorsun, niye şikayet ediyorsun ki!"

Enerjimizi gerçekleştirilmeyen bir eylem-cinsellik üzerine odaklayıp öfke, kin ve nefret olarak zararlı bir şekilde zehir gibi boş yere akıtcağımıza, çok küçük bölümüyle cinselliğimizi yaşasak ve deşarj olsak, geri kalan çok büyük bölümüyle de insanlık adına, tüm canlılar adına, evren adına daha faydalı işler yapsak daha verimli olmaz mıyız?

Heteroseksizm kendi çıkarına uygun olanları doğru bellemiş ve herkese dayatıyor. Kabul etmeyenlerin kafasını kopartıyor. Ama kafasız dolaştığımızın farkına bile varmıyoruz. Çünkü kafasızlığı kafalı olarak biliyoruz, öyle öğrenmişiz, öyle öğretmişler.

Tecavüzcüleri "Hadım Yasası" ile ıslah etmeye çalışan iktidarın önerisine ithafen "İlahiyatçı" da sorunun çıplaklığı engelleyerek kökten çözülebileceğini iddia etmiş, tecavüz edenler kadar dekolte giyindikleri için tecavüz mağdurlarını da suçlu ilan etmiş.

Arap ülkelerinde kadınlar çıplak mı geziyorlar da tecavüze uğruyorlar peki, veya tecavüze uğrayanlar sadece dekolte giyinen kadınlar mı? Sadece kadınlar mı tecavüze uğruyor, çocuklarda mı dekolte giyiniyorlar acaba? Tecavüz mağduru konumundaki herkes çarşafa! girse sorun çözülecek mi, cinselliğini bastıran veya yaşayamayan herkes tecavüz edecek kimse kalmamış diye ıslah mı olacaklar artık?

Bir nebze olsun çözüm olabileceğine gerçekten inanıyor mu bu öneride bulunan, yoksa laf olsun diye mi konuşuyor, ya da tecavüzü önlemek bahanesiyle heteroseksizmin kahramanları dışındakileri çarşaf yoluyla hapsetmek mi istiyor?

Bu tür suçları özendirdiği gerekçesiyle ahlakın korunması için cinsellikle, çıplaklıkla ilgili yayınların halkla buluşturulmasının engellenmesi gerektiğini söylediğine göre sorun ve çözümlenmesi gereken kadın veya tecavüz değil gene ahlak gibi unsurları bahanesiyle heteroseksizmin kendisi.

Açık bir şekilde "Sorunun odağında kim var? Kadın var." demiş. Kadın veya sorun olarak gördükleriniz bir şey yapmıyor ki. Bastırılmışlıklarınızın tatmin malzemesi yapıyorsunuz ötekileştirdiklerinizi, sonra da bizi tahrik ediyorlar diyorsunuz? Bu kadar tahrik olmaya müsait bir iradeniz varsa, tahrik olanda da bir arıza var demektir. Hep tahrik eden de suç varsa, karşı taraf da sizden tahrik olup size tecavüz eebilir öyleyse. Onlar insan değil mi, onların nefsi yok mu?

Tahrik edenlerin tahrik olma hakkı yoktur! Onlar erkekler için yaratılmıştır, her şey-herkes erkekler için yaratılmıştır ve her şeyin en doğrusunu erkekler bilir! Ötekiler kendileri olunca tahrikar ve de iffetsiz olur, kendileri olmayıp arzu dünyasından kendilerini soyutlayınca da erkekler çapkınlık başlığı altında eleştirdikleri eylemi gerçekleştirme fırsatı yakalamış olurlar!

Bu dünyada eleştirdiklerini yaparak kendisiyle çelişen başka bir canlı türü var mıdır acaba? Namussuzluğu en çok yapanlar kimlerdir ve namussuzluğu yaptıkları kişiler kimlerdir acaba? Çarşafa sokmak istedikleri ve tecavüze tahrik sebebi olduğunu iddia ettikleri değil mi? Kim namussuzluğu teşvik ediyor, kim bu tecavüz eylemlerine sebep oluyor ve kimler gerçekleştiriyor?

Ötekiler erkeklere tecavüz etse, erkekler tahrik etmiş olabilir mi diye düşünecek misiniz acaba? Tecavüz etmek için karşıdakinin çıplak olması gerekmiyor bence. Tecavüz etmek, zorbalık, hayvanlık insanın yapısında varsa, cinsel olarak tatminsizlik de varsa, zorla veya güzellikle o eylem gerçekleşecektir.

Sorunun kaynağının bastırılmışlıktan dolayı tatminsizlik olduğunu bilmeyen var mıdır acaba? İnsan karnını doyurduktan sonra ne kadar yemek yiyebilir? Cinsellik yaşandıktan sonra kaldırılması zor bile gelebilir hatta. Öyleyse niye bastırılıyor bu cinsellik? Heteroseksizmin en güçlü silahı ahlaka cinsellik, tecavüz, dekolte gibi malzeme çıksın diye mi? Sorun kalmazsa heteroseksizm insanları baskı altına almak için bahanesi kalmayacak değil mi?

Tabanının düşünce sistemini temsil eden milletin vekillerinin dediği gibi "Her şey cinsellik demek değildir" in aksine, her şey cinsellik demektir. Herkes cinselliğini, eşcinselliğini doya-doya yaşasa dünya üzerinde hiçbir sorunun kalmayacağını iddia ediyorum. Çünkü enerjimiz gerçekleştirilmeyen-bastırılan bir eylem-cinsellik üzerine boşu-boşuna odaklanıp öfke, kin ve nefret olarak zararlı bir şekilde zehir gibi akıtılacağına, çok küçük bölümü cinselliğimiz için kullanılarak deşarj olunabilir, geri kalan çok büyük bölümü de insanlık adına, tüm canlılar adına, evren adına daha faydalı kullanılıp, yüksek verim alınabilir. Boşu-boşuna doğanın kaynaklarından enerji sağlamaya çalışarak dünyanı sonunu getiriyoruz. Gerçek enerji insanın kendisinde, hem de bol miktarda var. Önemli olan onu doğru zaman ve doğru yerde kullanabilmekte.

Cinselliğimizi dolu-dolu yaşasak zaten ne ayrımcılık olur, ne de savaşlar olur. Yaşanmışlık, paylaşım tükenmenin aksine sevgiyi, bağlanmayı arttırır ama bu heteroseksizmin işine gelmez. Çünkü heteroseksizm olumsuzluk üzerine kuruludur ve kötülükle beslenir. Kısaca bütün kötülüklerin sebebi heteroseksizmdir ve heteroseksizm hiç de iyi bir şey değildir, kötüdür. Kendi çıkarına uygun olanları doğru bellemiş ve herkese dayatıyor. Kabul etmeyenlerin kafasını kopartıyor. Ama kafasız dolaştığımızın farkına bile varmıyoruz. Çünkü kafasızlığı kafalı olarak biliyoruz, öyle öğrenmişiz, öyle öğretmişler.

İlahiyatçı bir de demiş ki: "Kardeşim sen dekolte giyinirsen bu tür çirkinliklerle karşılaşman sürpriz olmayacaktır. Tahrik ettikten sonra sonucundan şikâyet etmen makul değildir." "Lafa bak, hizaya gel" tam bu lafa verilebilecek en güzel cevap. Yani "Sen dekolte giymişsen, tecavüzü hak etmişsindir" diyor resmen. Yani dekolte giyinen herkes tecavüzü göze alarak mı giyiniyor, veya korkarak mı giyiyordur tecavüze uğrarım diye? Bu düşünce sistemine göre evet korkuyordur haklı olarak ama en korkuncu heteroseksizme göre dekolte giyinen kadınlar tecavüzü zaten istiyorlardır!

İşte gerçek sorun bu zihniyet. "Sen kendini iradesine hakim olamayanlara karşı çarşafa girerek korumazsan zaten iffetsizsindir, bunu istiyorsundur, bir de utanmadam niye itiraz ediyorsun, niye şikayet ediyorsun!" çıkarına göre ön yargısı. İlahiyatçı "Şikayet etmen de makul değil" demiş ya, tecavüze uğradıktan sonra eğer dekolte giyinmişsen. Yani yargıya, hakime, adalet sistemine bile gerek yok. Niye meşgul edeceksin ki yargıyı tecavüzle-mecavüzle! Uğramışsan tahrik etmişsindir, hak etmişsindir, bir daha çarşafsız çıkma sokağa, daha bir de iffetsizlik suçundan ceza alırsın, hatta sonra recm cezası uygulanır bak gelecekte, İran'daki gibi!

Bir de egemen sistem kadınların ayrımcılığa maruz kalmaları, özgürlüklerinin kısıtlanmaları ifade edilirken "Arap Kadınları" gibi lafından çok rahatsız oluyor. Çünkü olması istedikleri zaten öyle bir sistem. Acaba Arap kadınları memnun mu ki hallerinden? Arap kadınları özgürlüklerin kısıtlanması anlatılırken, kendilerinin örnek gösterilmesinden rahatsız oluyorlar mıdır? Bence onu tecavüze uğrayıp da, ırıspılık yaptın diye recm cezasına mahkum edilen Arap kadınlarına sormak gerek.

İlahiyatçı bir de " Başta toplumun acilen yaygın bir din eğitimine tabii tutulması gerekir." demiş. E zaten bunu yapmıyor musunuz, hem de zorla direkt veya dolaylı olarak. Senin dinine göre ibadet etmeyenleri ayrımcılığa tabi tutmuyor musun? Okullarda sadece kendi dininin öğrenilmesine izin vermiyor musun? Bu toplumda dinle alakası olmayanlara toplum tarafından şiddet ve ayrımcılıkla ceza verilmiyor mu?

Mizah dergisi Penguen karükatüristlerinden Bahadır Baruter'in bir çizgisinde gizli ibare olarak "Allah yok, din yalan" ifadesi tepki çektiği için dergi, "Konu kapakta olmadığı sürece dergiyi temsil edemez" savunusuyla tahrik olanlardan özür dilemek zorunda kaldı, yazarını-çizerini savunmak yerine. Bu toplumda sadece cinsel anlamda değil, dinsel anlamda da her zaman tahrik olan heteroseksizm ve unsurları, suçlu olan da tahrik eden, heteroseksist olmayıp bireysel olan, kendisi olan, düşünce özgürlüğünü savunan, hayatının hiçbir baskı altında kalmadan yaşamak isteyen, baskılara isyan edendir. Çünkü heteroseksist tabular deşifre edilirse insanlar "Boyunduruk" tan kurtulacak ve heteroseksizm irtifa kaybedecektir. Dünyada anlamadığı dilde ibadet eden kaç tane millet vardır acaba din heteroseksizmin aracı olarak kullanılsın diye? Demokrasi-demokrasi deniliyor, peki neden hala cinsiyet ve din-siyet hanesi boş bırakılmıyor gerçek demokrasilerdeki gibi. Heteroseksizmin seviyesine göre mi oluyor acaba demokrasi? Heteroseksizmin unsurlarının bombardımanı altında yaşıyorsun ama tahrik olamıyorsun, en küçük bir rahatsızlığın tahrik edici bulunuyor aksine, hissiz olmamız isteniyor açıkça, his-siz!

Aslında insanların nabzı yoklanıyor batı özentisi olarak tabir edilen yaşam biçimleriyle ilgili beyanatlarla. İtiraz edilirse bir adım geri gidip, daha sonra iki adım ileri atıyorlar muhafazakarlık adına. Alıştıra-alıştıra empoze ediyorlar heteroseksizmi ve heteroseksistleşiyoruz her geçen gün ama farkında değiliz. Gençlerin evlilik öncesi ilişkiye karşı çıkma oranları yüzde seksen beşlere yükseldiğine göre. Mısır Türkiye'yi örnek almak istememiş. Kurtulmak istediği bir rejime niye geri dönsün ki. Uzmanlara göre Türkiye Mısırlılaşıyormuş çünkü.

1 yorum:

  1. sevgili halil..
    lütfen ortak blogumuzda da paylaş bu yazılarını lütfen..

    YanıtlaSil