4 Ocak 2023 Çarşamba

4 - 16 Ocak 2023 facebook notlarımdan

 İnsanlar güvenilirliklerini kaybetmek pahasına egolarını yenilip iki yüzlü olmaktan asla çekinmiyorlar.

Kişilik karakter de önemli ama güven problemi daha önemli. Birisine güvenemezsen kişiliğinin ne önemi olabilir. Güvensiz olmak da bir karaktersizliktir.

İnsanlar bibirlerini tanıdıktan sonra 2 yüzlü olamayacakları için birbirlerine karşı nezaketsiz olmaya başlarlar.

O gün canınız bir şey yapmak istemiyor mu; bir merhabayı bile aktivite için fırsat olarak görün ve güne başlayın. Ardından o kadar güzel sürprizler geliyor ki; hayat sizi sınıyor aslında; önce miskinleştiriyor, sonra dürtüklüyor; sen hangisini seçersen artık. Geriye yaşanmışlığın verdiği tatlı bir yorgunluk kalıyor. Bugün öyle oldu benim için.

İste, çabala, umudunu yitirme, olmayacaksa da zorlama; olacaksa olur zaten. Olmazsa da bir şey kaybetmiş sayılmazsın. Kendini denemiş ve tanımış, tecrübe kazanmış olursun. Benim olasılık dahilinde istediğim her şey, hem de bonuslu şekilde oldu...

Hep kendim olmayı başarabildim, o yüzden hep içimden geldiği gibi özgürce yaşayabildim; ya siz; geleneklerden, dinden, toplumdan, ahlakçılıktan soyutlayabildiniz mi kendinizi?

8

Ülkeleri uzak yapan da, yakın yapan da dildir!

10 Ocak

Ben insanın olumsuz taraflarının kültürel baskılardan çok hür irade ile terbiye edilirse, ancak o zaman düzeltilebileceğine inanıyorum! Bu da eğitim ile mümkün!

Eğer başörtüsü erkek egemen yapının kadına baskısının bir ifadesi değil de bir özgürlük, Tanrı'nın da bir emri ve saçın gözükmesi günah ise; kadının ful makyaj yaparak dikkat çekici giyinmesi, sokakta sevgilisiyle el ele tutuşması veya umuma açık yerlerde bu teması daha ileriye götürmesinden, saçının gözükmesi daha mı kötü? Yaşadığım şehirde kadınlar genellikle üretici pozisyonda oldukları ve dolayısıyla ekonomik bağımsızlıklarını kazandıkları için evlenmeyebiliyorlar, erkek baskısını çekmemek için  boşanmak da çok medeni olarak görülüyor. Öyle saça tüye kafayı takmazlar, pek makyaj da yapmazlar, sokakta kadınların tamamına yakınını spor ayakkabı ile görebilirsiniz(hatta İranlı sığınmacı kadınlar bunu kadınlarımızın bakımsızlığı olarak görür); çünkü kadınlarımızın derdi çalışmak, üretmek ve bağımsızlık!

1 saattir falan aralıksız yağmur yağıyor ve ben uyumak yerine yağmurun sesini dinleyerek keyif yapıyorum. Yağmur huzurdur benim için; gök gürültüsünden bile korkmak yerine huzur duyarım. Yağmura eşlik eden fırtınanın uğultusu ve komşuların teneke örtülü müştemilata çarpan yağmurun şıpırtıları, tıpırtıları keyfimi ekstradan zenginleştiriyor. Dur çayın altını da açayım..! Sobayı da ateşleyeyim. Sonra da kedilerime sarılır uyurum..! Bekarlık da sultanlık gerçekten; kimse bilgisayarın başında niye bu kadar çok kalıyorsun, niye yatmıyorsun falan demiyor. Eşcinsel evlilik yasallaşsa bile, özgürlük adına o anlaşmayı cart diye yırtarım inanın. Homofobikler kendi kendilerine homofobi yapıyorlar!... Çoluk çocuk olmaması da ayrıca bir keyif gerçekten! Yağmur ve çay keyfine yumurtalı ekmek de eşlik edecek. Uykum gelince  uyurum.

HEPSİ GAY!

Bir zamanlar ben eşcinselim diyen bir sosyal medya figürü, dişiliğimden kimse şüphe etmesin demiş. Hepimiz kadınız ayol ama biz dün eşcinsel olup, bugün kadın olanlardan değiliz; adına ne derseniz diyin, doğasıyla barışık insanlarız, psikolojimiz de yerinde, sağlam! Zaten dişiliğinden bahsederken kendini dişi hissetmesinden değil; son paylaşımlarında neredeyse anadan üryan resimleriyle gösterdiği bedenine uygulattığı trans geçiş ameliyatından, silikonlarından bahsediyor. Gönderme yaptığı kişi de kendisiyle adı çıkan erkek! Biri erkek rolüne bürünüyor, biri kadın rolüne; Mercan şarkısında ne diyor; HEPSİ GAY!

Not: Transseksüellik doğal bir cinsel kimlik değil, erkek egemen yapının cinsiyetçiliğine uygun bir ifade şeklidir. Nokta. Tartışmaya kapalıdır. Bu da bir ifade özgürlüğüdür; transfobi değil!

11

İnsan ilişkilerinde dışlanmamın sebebinin, onların yapısına uymamak olduğum için, kendi huzurum ve vicdanımın rahat olması adıma bu tür engellemelere şükrederim. Bu yolculuktan hayır gelmez ki... Eşcinsel olmama rağmen, eşcinseller tarafından hiç sevilmemişimdir mesela. Çünkü şablon bir camia var, kendin olamıyorsun onların içinde; cinsiyetçilik mağduru olmalarına rağmen kendileri de cinsiyetçiler; herkes bir cinsel rol seçiyor kendine!

Başka organizasyonlarda da pek sevilmem. Çünkü açık ve dürüst olursan, yalaka olmayıp haksızlıklara tepki gösterirsen, sevilmiyorsun. Huyum kurusun ki, kimseye minnet edecek bir konumum olmadığı için, yalaka alamıyor, hadsizlere karşı alttan alamıyorum. Ben kaybetmiyorum, onlar da beni kaybettiklerini düşünmüyordur biliyorum ama ben kendimi kazanmış oluyorum uyum sağlayamayacaklarıma prim vermeyerek. Bilen bilir iyi niyetimi; zaten asıl sorun da iyi niyetimin suistimal edilmesi. Burnundan kıl aldırmayanlara hep saygı duyuluyor nedense; çünkü otoriter toplumlarda böyle bir koşullanma vardır. Kendini ağırdan satanlara hep saygı duyulur; ukalalara, yalancılara, duyarsızlara saygı duyulur; çünkü kendilerini bulurlar böyle davranışlarda. Yani tencere yuvarlanır, kapağını bulur.....

12

Al basmadan donu var,

gökkuşağı 🌈 ndan çorabı,

homofobik dünyayı karşısına alacak özüveni,

eşcinsel onuru, gururu...

Erkekliği var, kadınlığı..

Eşitliği, özgürlüğü...

Sevgisi, duyarlılığı...

16

Etrafımda soğuk nevale, ukala, trip atan, kibirli ve dolayısıyla aşağılık kompleksli o kadar çok zavallı insan görüyorum ki... Zannediyorlar ki, insanlar kendileriyle samimi olmak için can atıyor. Kendi adıma konuşayım; kaç kere kapınızı çaldım, kaç kere alo dedim, hatta kaç kere selam verdim..? Ama maşallah mükemmel, harika ve de hükümdar sizsiniz!!! Çirkef olan, kötü olan, artniyetli olan ve de muhtaç olan "biz"!!! Açıkça söyleyeyim; HASATASINIZ! Aaa pardon, unutmuşum; bunlar bir de koloni oluşturmuşlar; tek başlarına varolamayacaklar çünkü!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder