Korona'ya yakalananlara şifa diliyorum, kendime de yakalanmadığım için şükrediyorum! Sağlık çok önemli gerçekten!
Tenis oynamayalı, insanlarla görüşmeyeli 1 ay mı oldu ne? Sokağa çıkma yasağına karşı çıksam da aslında İRADELİ hapisteyim!
Ödeme ve market ve de akşama doğru insanların az olduğu saatlerde 3-5 kere yürüyüş dışında sokağa çıkmadım! Zaten hep böyle olduğum için, benim için sıkıntı yaratmadı karantina!
KORONAYA MI YAKALANDIM PARANOYASI!
Korona bende paranoyaya sebep oldu yalnız. Mesela sinizütüm var, önceki gün rüzgar çarpıp başım ağrıyınca acaba Korona'ya mı yakalandım diye korktum. Dün mesela saçımı kazıdım, yıkadım başımı, akabinde ödeme yapmaya çıktım, zaten çabucak üşüyen biriyim; sonra üşür gibi olunca acaba Koronaya mı yakalandım diye tekrar korktum. Oysa hiçbir şey yok ama psikolojik olarak Korona'ya yakalanma korkusu oluşmaya başladı. Bu da çok kötü bir şey aslında...
Diyanet: Her hafta bir camide asgari düzeyde katılımla Koronavirüs'ten kurtulunmak için temsilen Cuma namazı kılınacaktır!
İnsanları aşağılayanlar, kapasitesiz ve donanımsız insanlardır!
İnsanları konumu veya rütbesiyle aşağılayan insanlar, hem yapısal hem de donanımsal kapasite olarak yetersiz olan insanlardır. Zaten böyle mevkilere bu kapasitesiz insanlar geçmek için mücadele verirler. Çünkü toplumsal yaşama katkı yeterlilikleri olmadığı için, egoları çok yüksektir ve bu ego de belli bir yüksek mevkiden ezerek tatmin edilir ancak. Siz hiç siyasi anlamda belli yüksek noktalarda olan kaç tane edebiyatçı veya bilim insanı, sanatçı, sporcu falan gördünüz? Çünkü onların iktidar veya güç ile alakaları yoktur. Fikir insanları eşitlikten ve yatay yönetimden yanadır. Hiyerarşi yapılarına terstir. Peki lafgüzarlık dışında vatandaşları düşünen, gerçek anlamda düşünen hiç siyasi gördünüz mü? Siyasette insanlık ve vicdan yoktur zaten. Olsaydı eğer, bütün dünyada demokrasi olurdu. Dünya ne ile yönetiliyor; siyaset ile! OK? İnsanları düşünen siyasilerin olduğu demokrasilere bakarsak da, zaten oralardaki siyasiler çıkar siyaseti yapmayan, insanlara eşitliği ve özgürlüğü getirmeye çalışan daha naif insanlardır; gözlerinden iktidar ve çıkar hırsı fışkıranlar değil!
Bir sanatçı eşitlik, özgürlük ve kardeşlik için açlık grevine giriyor ve ölüyor ama siyasilerimizden hiç ses seda yok? Neden..?
VİRÜS OLAYINDA İNSANLARIMIZIN ÇOK DA BİLİNÇSİZ OLMAMASINA SEVİNDİM AMA HALA VİRÜS İÇİN DİYANETİN CUMA NAMAZI FALAN KILDIRMASI ..!
Koronavirüs olayı, insanlarımızın dünya ülkeleriyle karşılaştırdığımızda çok da bilinçsiz olmadığını gösterdi. Etrafıma bakıyorum da bir çok alt kültürden insan bile maske takıyor, sokağa çıkmalar azaldı, birbirine karşı uzaklık mesafesini falan ayarlıyor. Vakalar belki dünya ülkelerini geçecek ama ölüm sayısı veriler ne kadar doğru bilmiyorum ama öyle tahmin edildiği gibi çok olmayacak. En azından duyarsızlık kaynaklı değil de başka sağlık problemlerinin zeminiyle kayıplarımız olacak gibi... Ülkemiz insalarının abartıldığı kadar bilinçsiz olmadığına sevindim. Hatta biraz paniğiz bu konuda. Bazen yaşadığım olaylar karşısında kızıyorum insnalarımıza ama sonuçta bu bir tepki, gerçek anlamda kızgınlık olsa kaç yazar ki; ancak beni bozar bu kızgınlık. Haa yok mu hala yobazlık yapanlar, kural ihlal edenlerden bahsetmiyorum bakınız burada; var ama bu tür insanların belli konumda olmaları çok üzücü. Düşünün hala virüs olayını din ile, namaz ile, Tanrı'ya havale etmekle çözüleceğini sananlar var. Aslında onlar da çözüm yolunu biliyorlar da, bilimin ipleri ellerinden almasından korktukları için mi şarlatanlıktan vazgeçemiyorlar diye düşünüyorum. Şimdi Cuma namazını Koronavirüs için kılmak kadar saçma bir şey olabilir mi? Manevi olarak rahatlat kendini ama bunu gerçekleşecekmiş gibi halka ifade etmenin hiçbir anlamı yok! Sonra dini, diyaneti falan eleştirince, imamların ölünce önümüze gelince dötünüze şişe tıkarız demeleri falan bana inanca olan saygıyı yitirmiyor mu?
Korona gözlerden de bulaşabiliyormuş. Gözlerinizde kızarıklık varsa, bu bir işaretmiş, aklınızda bulunsun!
Virüs belki de insanların yobazlar tarafından sömürülmesini önleyip tek çarenin bilim olduğunu sorgulatması açısından önemlidir!
Birisi demişti ki bana, Tanrı izin vermezse bilim adamları virüse aşı bulamaz! Yani virüsten ölürsen Tanrı'nın bir lütfu mu?
Pardon hakaret falan anlaşılmasın da, hala daha kutsal kitaplarda hayata dair her şeyin yazdığına inananlar var! Peki bilim adamları neden faydalanmıyor bundan; niye boşuna kafa patlatıyorlar?
Virüs sebebiyle insanların sokağa çıkmamasından dolayı dünya daha az sallanıyormuş, gürültü de % 50 azalmış!
Maskelerin tıbbi olması şart değilmiş; önemli olan salgılarımızın dışarıya sıçramaması için ağzımızın-burnumuzun hehangi bir şekilde basit maske benzeri şeylerle kapatılmasıymış. Evde kağıt havludan hazırlayacağınız maskeler de olabilir, örneğin benim yapacağım gibi tepesi açık kumaştan berelerimizi boynunuza geçirip burnunuza kadar yukarıya çekerek de olur, bir bandanayla kapatarak da olur....
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder