19 Ağustos 2019 Pazartesi

Ne erkek, ne kadın; o bir eşcinsel!

Bilinçli bir eşcinsel oldukça, cinsiyet kimliği sıfırlandı; cinsel kimliğim erkek eşcinsel!


Bilinçli bir insan olmak, insanın doğal gerçekleri anlamasını ve onlarla barışmasını sağlıyor. Çocukken eşcinselliği, erkek bedenine sahip olmama rağmen kadın gibi olmak sanıyordum. Yani erkek bedeninde olmama rağmen ben bir kadın gibiydim. Oysa erkek bedeninde, toplumsal cinsiyet kurallarına göre erkek olmayan bir şeydim işte. Yani erkek bedenimle erkeklerden hoşlanıyordum. Bir erkeği severken kadın gibi sevmek diye bir şey var mıydı, yoksa bunu çevremden mi öğrenmiştim; sevginin-sevişmenin-aşkın cinsiyeti olmalı mıydı gerçekten? Veya hislerimin başkalarınkine benzeyen bir ambalajının olması şart mıydı? Doğuştan getirdiğim ambalajımla, yani bir erkek olarak bir erkeği sevmemin bir sakıncası, bir zararı yoktu; ne kendime, ne de çevreme. Bu ambalaj zaten değiştirilebilir miydi? HAYIR! Değiştirirsen zaten kendini deforme etmiş olursun. Penisten vajina olmaz, vajinadan penis; olsa bile bir işlerliği olmaz, insnanın kendine bir faydası olmaz, tatmin etmez insanın kendisini.

Bedenini deforme etme acımasızlığı sırf toplumsal cinsiyete uymak, toplum tarafından kabul edilmek içindir; yani toplumu tatmin ederek bizi kabul edeceklerini ve biz de bu şekilde mutlu olacağız zannediyoruz. Ben erkek bedenimde, hemcinsimi severek çok mutlu oluyorum; çünkü bedenin deforme edilmeyerek muhafaza edilmesi, onun bir heteroseksüelden eksiksiz şekilde tatmin edilmesini sağlıyor. Bedeni toplumsal cinsiyete uygun şekile getirmeye çalışmak, kişinin kendinden kaçmasından başka bir şey değil. Çünkü bunun ne kişinin kendisine faydası olacaktır, ne de toplumun kendisini kabul etmeisni sağlayacaktır. Oysa doğasına sadık kalsa, mücadele edeceği tek alan toplumsal cinsiyet olacak; kendisiyle barışık olan bir eşcinsel de zaten mutlu olduğu için, toplumsal cinsiyet engelini çok kolay aşacaktır.

Yanlış bedende doğmak veya doğada kusur aramak, bilimsel anlamda sağlıklı bir düşünce değildir. Sorun burada kişinin kendi psikolojisindedir. Eğer isnan hayatı, yaşamayı, doğayı, hayatın gerçeklerini, kendini, farklı da olsa cinsel yönelimini falan severse; zaten doğasına sadık kalmak dışında bir alternetifin yapay olduğunu, dayatıldığını, anlamsız olduğunu, kendisine hiçbir faydasının olmadığını görür. Ben okudukça, öğrendikçe bilinçlendim ve doğanın bana bahşettiği kimliğimin, doğanın bir gerçeği ve doğanın bir parçası olduğunu gördüm. Çünkü ben, bana dayatılanla mutlu olmayacağım çok iyi biliyorum. Ben bedenimi hadım mahiyetinde deforme edersem, bunun beni hiçbir yere vardırmayacağını biliyorum. Kabaca sevişmekten bile zevk alamayacağım doğamı harap ederek.

Biyolojik bir erkek bedeni, ruhu ne olursa olsun, penisiyle orgazm olur, kadın bedeni de aynı şekilde vajinasyla. Vajinanın kapatılıp, onun yerine takılan ve hiçbir işlevselliği olmayan ölü bir et parçasıının kişinin kendisini tatmin etmeyeceğini, birazcık aklı olan herkes bilir. Aynı şekilde erkek biyolojisinde penisin, testislerinin kökünden temizlenerek, oraya bir oyuntu açılmasının vajinayla alakası olamaz ve bu hiç kimseye haz vermez. Ancak ameliyat olan kişiye toplumsal cindiyete uydum diye kendini kandıran samimiyetsiz bir mutluluk verebilir.

Transseksüellik, doğasıyla barışamayanların toplumsal cinsiyetten korktukları için, toplumsal cinsiyete uymak için bir arayşışından başka hiçbir şey olamaz. Kendim için diyorlar; sana bir şey sağlamayacak ki kendin için olsun. Toplum için desen, toplumun umrunda bile olmayacaksın. Karşındaki insna için desen, ne işi olabilir ki bir heteroseksüelin yapay bir bedenle? Transseksüellere tavsiyem o ki; sen kendini ne olarak hissedersen hisset, ne olarak tanımlarsan tanımla ama doğduğun beden üzerinden tanımını yap bunun. Nereden biliyorsunuz doğru erkekliğin penisli, doğru kadınlığın vajinalı olduğunu; belki erkeklik vajinalı olmak, kadınlık da penisli olmaktır.

Ben cinsiyete takmıyorum kafayı ama bir erkek bedeniyle kadın gibi sevişirken de, kendimi penisli kadın olarak düşünüyorum. Zaten doğrusu da budur. Penis kestirilince vajinalı kadın olunmuyor; engelli kadın olunuyor, ruhsal bozukluğu olan kadın olunuyor, kendisini ve hayatı sevmeyen kadın olunuyor, doğasından ve gerçeklerden kaçan kadın oluyor, homofobik bir eşcinsel oluyor... Bilinçlendikçe doğru eşcinsel olmanın, doğru cinsel kimliğin ne demek olduğunu öğrendim. Benim bir biyolojik erkek bedenim var ve biyolojik olarak erkek olan bedenlerden hoşlanıyorum. İçimde erkek olmadığı kesin ama kadın olmak zorunda da değil. Belki kadın var ama ben bunu toplumsal cinsiyete uygun bir kadınlık olarak yaşamak istemiyorum. Çünkü doğada böyle bir şey yok.

Transseksüellik bana göre şu anda ne biliyor musunuz; doğayı inkar ve doğaya ihanet, kişinin kensidisine saygısızlık, bir korkaklık, bir sahtelik-yapaylık, gerçeklerden kaçış, çıkmaz bir sokak, sonsuz bir mutsuzluktur...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder