4 Mart 2019 Pazartesi

İkonlaşan ve ikonlaşamayan popçularımız!


Müzikte bazı pop ikonlarımız, dönem kavramını aşarak tüm zamanlar kavramına dahil olmuştur çabaları ve çalışmalarıyla.

Çok daha iyi sesler ve yorumlar, ve yaptıkları işler vardır ama bir süreklilik ve istikrar arzetmemişlerdir. Mesela bir Nur Yoldaş, bir Zerrin Özer güçlü seslerine rağmen dönemsel olarak kalmışlardır; halen varlardır ama yaptıkları iş tartışmalı ve ortadadır iyi olma açısından. Bunlar sadeec iki örnekti; daha çok örnek verebiliriz kendilerini-doğal yetilerini harcayanlara.

Buna rağmen bir de hiç kimsenin beklemediği başarıyı elde edenler, starlaşanlar, ikonlaşanlar vardır yaptıkları işe saygı duydukları ve emek verdikleri için...

Hiç düşündünüz mü, Gülşen 90'lardaki diğerlerinden biriyken neden şu anda müziğimizin nabzını elinde tuttuğunu? Hatta ben ikinci-üçüncü albümlerini düşündüğümde, tarihe karışır diye bile düşünmüştüm; ta ki "offf, yeter" diyene kadar! Sonrasında da "Bangır Bangır" oldu ve dünyayı salladı 100 milyonlarca tıklanarak...

Demet Akalın ilk çıkışıyla bile şoke etmişti herkesi güzel bir albümle merhaba dedği için; çünkü ondan beklenmiyordu; sonrasında basamak basamak zirveye doğru yol aldı. Bir ara bir aşkı yüzünden hafif bir irtifa yaşadı ama sonra tekrar işine yoğunlaştı ve zirveyi parselledi ve şu anda tartışmasız 1 numara, 20 senedir 1 numara! Demet Akalın'ın bir de böyle farkı var; zirveden hiç düşmemesi. Kimler kimler piyasaya çıktı, zirveye çıktı ama tekrar indi ve hep 1 numarada Demet Akalın oldu, kaldı...

Hande Yener ne güne duruyor diyebilirsiniz Demet Akalın'ın yanında..? Hayır, Hande Yener belki kendi kulvarında daha iyi olabilir ama genel kulvarda Demet Akalın rakipsiz ama Hande Yener'in de bir güzelliği çok cesur olması deneysellik konusunda. Demet'e göre daha pop sayılabilir, yaptığı işler daha uluslararası sayılabilir ama uluslararası olamaması da ayrı bir mesele. Ama o da çıktığı günden beri hiç irtifa kaybetmeyenlerden; beğenilmeyen albümleri bile yenilik barındırdığı için yaptıklarına saygı duyulan biri. Artı bir özelliği de, yaptığı işlerin soundunu hep yüksek tutması; o yüzden daha kalıcı oluyor şarkıları. Ben pop müziğimizin ikiz kuleleri olarak görüyorum Demet ve Hande'yi...

Tamam, pop starlarımız belli ama Türkiye'nin yıldızı kim; Yıldız Tilbe. O starlar üstü birisi... Türkiye'de her kesim tarafından sevilen ve reddedilemeyen tek isim bana göre. Çünkü o Türkiye'nin müziğini yapıyor ama akıllıca ve de güncel bir şekilde, ve de özünden sapmayarak. Formülü belki de bu; Anadolu Folku+Güncel sound+Samimiyet(Delilik de diyebilirsiniz)= Yıldız Tilbe!

Sertab Erener'e atlamak istiyorum 90'lardan olduğu için. Bana göre o da müziğin teknik hali, profesyonel hali. Yani işini en iyi bilen popçumuz. 2+2=4 ise, müziğin matematiği de Sertab Erener'dir...

Candan Erçetin bir duruştur. Müziğimize damga vurmuştur ama biz ona insan olarak da hayran olmuşuzdur. Bakınız güzel müzik yapmak önemlidir, önceliklidir ama buna bir de kişilik ve karakter eklerseniz, tadından yenmez; nice sanatçı vardır kendisini sevmediğimiz için müziğinden soğuduğumuz; işte candan Erçetin'in farkı durşudur, duruşundan taviz vermeyen bir inatçı keçi olmasıdır, tatlı bir inatçı keçi olmasıdır!

Nazan Öncel'i es geçemeyiz asla pop ikon listesinde. O da sürekli üretmiştir; ne kadar kendi yazıp-çizdiği için şarkıları birbirini tekrar etse de. Ama o da ruhlarımıza en derinden dokunanlardan. Bizi biliyor, içimizi okuyor; çünkü bizden biri olduğu için şarkıları bizi yerden yere vuruyor ya yıllardan beri. Belli ki canını yakmışlar, o da bunu bize hissettirerek aynı yanan taraflarımızı dağlıyor işte...

Ve Sıla... Ona kocaman kocaman bir parantez açmak gerekiyor. Çünkü kaç yaşından sonra star oldu. Demek ki o da hedefine ulaşmak için sabırla bekleyenlerden, inatla vazgeçmeyenlerden. Bir çizgisi var ama o çizgi de çok etkili bir çizgi. "Bakınız, bu budur, şu şudur" diyor ama dediklerinin altını öyle bir sağlam dolduruyor ki, yani dayanaksızm olmadığı için çürütemiyorsunuz. Haklıysa haklıyım diyor, haksızsa da zaten haybeye konuşmuyor. Bakınız, şarkıcıların şarkıcılıklarında kendilerinden bir kimlik bulabilirsiniz. Sıla'nın hayatına bakın, şarkılarına bakın; birebir aynı neredeyse. Star olanların farkı bu işte; eline tutuşturulanı okumuyorlar; kendileri üretmeseler bile, kendilerinde eğreti duracak şeyi asla kabul etmiyorlar. Star olanların bir duruşu, bir çizgisi oluyor; olmayanlar zaten silinip gidiyor.

Duruş, istikrar, emek-çaba demişken, Nilüfer bu kavramların ana kraliçesidir. Hiç taviz vermemiştir kişiliğinden, müziğinden. Yarışı hep kendisiyle olmuştur. Yarış bile diyemeyiz. Onunki yapısına uygun bir varoluş, bir yaşam biçimi; ortaya da Nilüfer çıkıyor işte. Nilüfer'in benim için şöyle bir özelliği vardır; tüm şarkılarına geriye dönerek dinleyebildiğim 1-2 isimden biridir. Yani bazı sanatçıların söylediği her şarkı klasik nitelik taşır; taşımasa o şarkıyı söylemez zaten; çünkü içine sinmez; sinmelidir Nilüfer gibi mükemmelliyetçilerin bir şarkıyı söyleyebilmeleri için.

Sezen Aksu'ya mı geçsek ne...? Ne anlatabilirm ki. Sezen Aksu diyince susmak ve dinlemek gerekir sadece. Ona yorum yapmak bile doğru olmaz. Çünkü kadın üretmiş, üretmiş, üretmiş ve müziğimizin yarıdan fazlası ona ait. Ne denilebilir ki? Sezen Aksu'yu çıkar, geriye ne kalır?! Sezen Aksu'yu eleştirmek, bir şeyini eleştirmek falan, bize ağır geldiği veya anlayamadığımız için olabilir ancak...

Ajda Pekkan... O Türkiye'nin Amerika, Avrupa'sı. Pop Müzik onunla pop müzik olmuş ülkemizde. Ajda Pekkan olmasaydı, belki de pop müziğimiz bu konumda olmayabilirdi. Çünkü o müziğimizde bir yüz, bir rota gibi bir şey olmuş... Madonna gibi bir şey diyebiliriz.

Nükhet Duru'yu en sona sakladım EN MÜZİK olduğu için. Onu burada anlatmayacağım; çünkü hakkında 150 yazı yazmışım. Kısaca bahsedeyim gene. O müziğin kendisidir. Opera nasıl müziğin zirvesiyse, o da müziğimizin zirvesidir. Eğer Demet Akalın olmuyorsa; olamadığından değil, çizgisi uymadığındandır. Zaten Nükhet Duru kendini pop müzik sanatçısı olarak tanımlamıyor ama pop müzik yapmaMasına rağmen pop bile olabiliryorsa, bu ayrıca şapka çıkartılacak bir şeydir. İlk çıktığı günden günümüze kadar yaptığı çalışmalara bakarsanız, ne kadar şahsına münhasır (çünkü ne yapacağına kendisi karar vermiş ve şarkıları da kendisi için bu doğrultuda yapılmış), ne kadar deneysel, ne kadar eklektik, pop müziği unsurları barındırsa da ne kadar pop dışı şeyler olduğunu görebilirsiniz ama bunun için önce Nükhet Duru'nun sularında yüzmeyi öğrenmeniz gerekiyor. Türk Pop Müziği onunla başlamıştır diyebiliriz sözüyle, müziğiyle, düzenlemesiyle...

Hadise Avrupa'lardan geldi ve kendini Türk Müziği üzerinden varetti. Bu o kadar kolay bir şey olmasa gerek. Hadise Türkiye'de yaşasaydı, belki de Hadise olmayabilirdi. Ama o Batı kültürüyle bir bir Türk Hadise yarattı. Hadise'yi Hadise yapan sadece müziği değil, müziği kendisinden bir şey kattıklarıdır da...

Aleyna Tilki ile noktayı koymak gerekirse pop ikonlar listemize... Bu kadar küçük yaşta aklıyla enerjisini, hayallerini birleştirip tepeden inen başka bir yıldızmız olmamıştı. İlk şarkısıyla rekorları alt üst ederek en çok dinlenen şarkıcı olmak, kendisinden öncekileri silip süpürmek ne demektir; bence günümüz popstarlığıdır!

Bir tık aşağıda kalmış starlar... Yonca Evcimik, Aşkın Nur Yengi, İzel, Yeşim Salkım...

Evet Funda Arar da bir pop ikondur ama o da iritfa kaybetmiştir.

Kategori dışı pop ikonlarımız... Göksel, Nil Karaibrahimgil ve Şebnem Ferah...

En kategori dışı pop ikonumuz ise, pop yapmasına rağmen pop dışı sayılması yüzünden Gülben Ergen'dir. Yıldız Tilbe ve Funda Arar ondan daha Arabesk, hatta Sezen Aksu bile; Gülben Ergen'e pop dememek, ergenlikten başka bir şey değildir.

Kendilerini harcayan popçularımız ise; Demet Sağıroğlu, Asya ve Nilgül'dür...

Bir de çok iyi sesleri olmasına rağmen yıldızını parlatamayan Burcu Güneş ve Tuğba Özerk,vs.ler var...

Günümüz popçularının biraz daha demlenmesi gerekiyor değerlendirme yapabilmek için... Unuttuklarım da olabilir, özür diliyorum...

Mazide kalan ikonlarımız... SeyyalTaner, Nil Burak, Gökben, Esmeray, Şenay, vs.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder