Meclis yuvarlak olmuş ama hala yuvarlaklar temsil edilmiyor!
O yüzden bir ulusu oluşturan her kesimin mecliste bir temsilcisinin olması şarttır.
Çünkü hiç kimse, hiç kimsenin derdini tam olarak anlayamaz, veya anlamak istemez, veya sorunların savsaklanma ihtimali yüksektir; özellikle gelişememiş toplumlarda.
TBMM'de her kesim temsil edilmekte midir?
Bırakın temsil edilmesini, bazı kesimlerin dile getirilmesi bile abestir.
Mesela eşcinsel karşıtı bir iktidar, eşcinsellerin hak ve hukuk meselelerine duyarlı yaklaşabilir mi? Bırakın yaklaşmayı, muhafazakarlara göre eşcisnellik normal bir şey değil, hatta sapkınlıktır ki o yüzden eşcinsel kelimesi ağıza bile alınmamaktadır. Eşcinsellerden sapkınlar, ahlaksızlar diye bahsedilmektedir.
Bu eşcinsellik gerçeğinin olmamasından değil, düpedüz eşcinsel karşıtlığındandır ve dolayısıyla eşcinselleri anlayacak vekillerin olması söz konusu bile olamaz. Olsa bile, olanlar da o kadarlık olur, göstermelik olabilir kendi çıkarları için...
Bu söylediklerimi iktidarın kendi ideolojilerine ters diğer kesimlere de uyarlayabiliriz.
O zaman bu nasıl milletin meclisidir, nasıl benim sorunlarımı çözecektir; çözebilme ihtimali sıfırdır. Çünkü o kesimlerin yaşadığı mağduriyetlerin prosedürde, yasalarda bir karşılığı yoktur, olma ihtimali de yoktur ideolojilerine ters düştüğü için. (Hatta yasaklanma durumu bile söz konusu olabilir. Mesela yobazlar bas bas bağır mıyor mu utanmadan "eşcinsellik suç sayılsın" diye.
Tabi kimse bunun bir geri zekalılık olduğunu ne anlar, ne de anlamak ister. Çünkü içinde yaşadığımız süreç hala heteroseksisttir.)
Hani meclis milletin temsili yeriydi; yoksa iktidara geçenlerin ideolojilerini dayatma yeri mi?
Yok öyle bizi millet seçti, biz de kendi doğrularımızı uygularız düşüncesi.
Sen benim temsilcim değilsin ki, sana ben oy vermedim ki(Haa, beni de anla, benim de temsilcim ol, ben de destekleyeyim seni!). Ayrıca kalan % 50 ne olacak da sen kendini çoğunluk olarak görüyorsun ki..?
O zaman sağlıklı bir demokrasiden söz edemeyiz değil mi?
Bunun adı diktatörlüktür de bir anlamda. Çünkü benim dertlerimi dinleyecek kimse yoktur mecliste.
O yüzden her kesimin bir kotası olmalıdır mecliste. Nasıl partiler tüzüklerinde herkese yer veriyorsa, meclislerde de herkesin eşit koltuğu olmalıdır nüfuslarına bakmadan. 1 tane eşcinselin de aynı sayıda koltuğu olmalıdır, bin tane yobazın da. Hatta bana göre yobazların mecliste koltuğu olmamalı. Onlar bu dünyada fuzuli yer işgal ediyorlar; onların öte dünyada zaten güzel bir yerleri olmayacak mı? Çünkü sözde öte dünya için çalışmıyorlar mı?
O yüzden, yobazların kalkıp da kendilerine benzetemediklerine vatan haini, vs. demeleri çok aptalca.
Ben size vatamseverliği de tanımlayayım... Vatanseverlik, için de yaşanılan topraklarda kişinin kendini bilmesi, kendini özgürce gerçekleştirebilmesi, eşit haklara sahip olma bilincine sahip olması, bunu müdafa edebilme yetisine sahip olması, cahillik ve yobazlıkla mücadele edebilmesi, dogmalara değil bilime inanması, laik ve Atatürkçü olması, baskılara rağmen kişisel tercihlerine göre seçim yapabilmesi, vs. Kısaca gerçek vatanseverlik, vatandaşlık bilincine sahip olmaktır. Vatan haini de b saydıkalrıma karşı çıkandır.
İnsanlar hak ettikleri yaşamı yaşarmış, kurunun yanında yaş da yanarmş, durumu söz konusu Türkiye'de. Şu anda meclis de çıkarlara alet edilmektedir; milleti, tüm kesimleri temsil etmek yerine.
Hani kutuplaşmadan bahsediliyor ya; kutuplaşmanın alasını iktidarlar gerçekleştiriyor. Kendisine oy vermeyeni vatan hainliğiyle itham ediyor, cehennemle korkutuyor..!
Eğer iktidarsan, herkesin iktidarı olmak zorundasın; senin gibi olmak zorunda olmamak koşuluyla bile.
Eğer sen iktidarsan, kendi inandığın doğruları duvara asacaksın, nötr bir şekilde yaklaşacaksın insnalara...
Bakınız, ben bugüne kadar beni temsil edebilecek diye değil (çünkü beni temsil edebilecek ne bir parti olabilir Türkiye'de ne de o zihniyet), diğer kesimlerin de mecliste kendilerini temsil edebileceği şekilde oy verdim; hep iktidar olamayacaklara oy verdim kısaca.
Eğer herkes mecliste temsil edilirse, herkesin sorunları hallolabilir ve huzur içinde yaşanır; Yoksa huzur istenmiyor mu?
Ben günümüzdeki meclisten şunu anlıyorum; İktidar olalım da, herkese kendimizi-kendi düşüncemizi dayatalım. Kabul etmezlerse, meclis bizim değil mi, kabul ettirmesini biliriz!
Bakınız siyasilerin konuşmalarına, tavırlarına; bunu çok rahat görebilirsiniz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder