Sahi neden? Sanırım kendimizi yeterli ve doğru anlatamamışız ki, ne yasal olarak bir kazanım elde edebilmişiz, ne de toplumun bakış açısında bizlere karşı bir iyileşme-yumuşama olmuş. Hala eşcinsellik ahlaksızlık, sapıklık, hastalık, günah diye ifade ediliyor ve ayrımcılık-nefret cinayetleri olarak da bir azalma söz konusu. Eşcinselliği hastalık olarak lanse edip tedavi etmeye çalışan şarlatanlıklar, eşcinsel çocuklarını tedavi ettirmeye çalışan aileler, günah diye lut kavmi miti üzerinden nefret kusanlar, biz iş bulamıyoruz diye bilinçsizlikten kendilerini cinsiyet kimliği bahanesiyle transvesti ilan edip fuhuşu marifet sananlar niye var sizce; işte eşcinselliğin doğru ve yeterli anlatılmamasından, BİLİNÇSİZ EŞCİNSELLİKTEN!
Eşcinsel gruplara bir gözatmak gerekirse... Sağolusnlar bir şey almak isteyenlere bilgi olarak falan çok şey verdiler ama sonuca gidemeyen bir eylemden öte, artık bu derneklerin faydacılığına inanılmadığı için, eşcinseller tarafından bile kaale alınmıyorlar gibi bir durum söz konusu; büyük şehirlerdeki bu vaat beklenen dernekler benim yaşadığım şehirdeki eşcinsellerin umurlarında bile değil; hatta bu derneklerin ne işe yaradıklarını bile bilmiyorlar. Sanki formaliteden varlar gibi. Tıpkı İş-Kur'un bir formalite olup, kimseye iş bulmadığı gibi.
Bu toplantımızda engelli ve eşcinsel olan 50 yaş üzeri bir katılımcımız da vardı. Artık bıçak kemiğe dayanmış vaziyette; hem sağlık probmelleri olarak, hem geçim sıkıntısı olarak, hem de ilgisizlik olarak. Trump'n politikalarında dolayı bir türlü gitmek istediği ülkeye gidemedi; çünkü kapılar uzun zamandır kapalı mültecilere. Bu da tabiki de tedavisini geçiktirdi, psikolojisini bozdu ve isyan noktasına getirdi onu. Arkadaşımız kaldığı 3 yıllık sürec içersinde protezli olan bacağında 2 kere ameliyat geçirdi ama protezin yıpranmış olması ve de kaliteli olmamasından dolayı, bacağın tekrar tekrar enfeksiyon kapma durumu söz konusu oluyor. Hiçbir yerden yardım alamıyor; ne resmi veya özel, ne de eşcinsel dernekleri gibi mercilerden. Ankara'daki eşcinsel dernek demiş ki, git İş-Kur'a başvur. O da İş-Kur'un ne olduğunu bile bilmiyor. Sonunda öğrnip gitmiş ama İş-Kur'un cevabı, biz kendi vatandaşımıza iş bulamıyoruz, sana ner'den iş bulacağız? şeklinde olmuş. Ayrıca, çalışma izni olmayan ve de 50 yaş üzeri bir engelli mülteciye kim iş verir ki? KOMİK!
Ben bu derneklerin işleyiş şekillerini bilmediğim için ahkam kesmeyeceğim elbette ve bir yardım kurumu olmadıklarını biliyorum ama bu derneklerin seminer, toplantı, atöleye çalışması yapmaları dışında hiçbitr faaliyetleriyle de karşılaşmadım. Çünkü bu derneklerin eşcinsellerin genelinin görüşüne göre hareket eden oluşumlar-gruplar olmadığına inanıyorum gördüklerime ve deneyimlerime dayanarak. Mesela Ankara'daki dernek, Denizli'de mülteci eşcinsellerin yoğunlaşmasında dolayı konuya dikkat çekici eylemlerde bulunuyorlar onlara futbol karşılaşması yaptırmak, yılda bir öğün yemek ikram etmek, olmadı şehir merkezine yakın doğal güzelliği otobüse bindirerek göstermek gibi... Onun dışında bir de eşcinsellerin durumlarını anlattıkları rapor tutuyorlar BM'ye gönderilmek üzere ama ondan da hiçbir şey çıkmıyor. Onların rağpoladığı eşcinselleri ben de tanıyorum ve gidinceye kadar yaşadıkları sıkıntıları iyileştirici hiçbir dönüşüm olmuyor. Bu da insanın aklına şunu getiriyor; BU DERNEKLER, OLUŞUMLAR, GRUPLAR NİYE VAR; SIRF VAR DENİLMEK İÇİN Mİ?
Alın size gerçek bir rapor!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder