24 Haziran 2018 Pazar

LGBTİ denilen güruhun yaptıklarının veya yapacakalrının beni zerre kadar ilgilendirmemesi durumu!


Gazetenin biri demiş ki başlık olarak İstanbul'da yapılacak Onur Yürüyüşü için, "LGBTİ'ler Taksim'e Çağırıyor: Bakarsınız Yürürüz". Artık Türkiye'deki örgütlerin, oluşumların eşcinsellikle ilgili yaptıkları şeylere dair haberlere tahammül bile edemiyorum. Çünkü beni bu noktaya getirdiler. Yaptıkları veya yapacakları hiçbir şey beni zerre kadar ilgilendirmiyor. Çünkü beni onlar bu noktaya getirdi. Neden mi, nasıl mı; bencillikleri yüzünden, diktatörlükleri yüzünden, dar bakış açılarını herkese dayatmaları yüzünden, çelişkileri yüzünden, tutarsızlıkları yüzünden, bilinçsizlikleri yüzünden, bizleri topluma yanlış lanse etmeleri yüzünden, göstermelik mücadeleleri yüzünden, ve de nankörlükleri yüzünden. Anladım ki, bunlar çıkarları doğrultuusnda bir oyun oynuyorlar, kullanabileceklerini kullanabildikleri kadar kullanıyorlar, çıkarlarına ters düşünce de şutluyorlar. İyi ki de şutluyorlar; aklı başında olanların zaman kaybetmelerinin önüne geçiyorlar bu sayede. Şimdi uzaktan bakıyorum da yaptıklarına; umutsuz vakalar yerlerinde debelenip duran. 90'lardan günümüze gelinen noktaysa, "belki yürürüz"! Bunda hiç mi sizin suçunuz yok, hiç mi aynaya bakmazsınız, hiç mi düşüncelerini beğenmediğiniz insanların fikirlerine azıcık da olsa saygı duymazsınız "acaba haklı olabilirler mi?" diye. Unutmayın ki nankör mücadeleden hayır gelmez. LGBTİ denilen güruha soğukluğumun asıl sebebiyse, doğallıktan uzaklaşıp sözde cinsiyet karşıtlığı yapıp cinisyetçilikle varolmaya çalışmaları. Bu kesimin şu anki varoluş şekli heteroseksistçe ve eşcinsel hakları mücadelesini farklı mecralara oyuncak etmeleri şeklinde... Türkiyedeki konuya dair oluşumların, dernekleirn artık bloğuma bile haber konusu yapmamamın düşündürücü olması gerekmez mi?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder