Hiç sordunuz mu kendinize eşcinsellikten niye nefrete diyoruz diye? Lütfen yalan söylemeyin, "Herkesin kendi tercihi, beni alakadar etmez." diye. Çocuğunuz veya kocanızın eşcinsel oduğunu öğrenin, o zaman görürüm ben sizi. Eşcinsellik öyle uzaktan bakıldığı gibi bana dokunmayan yılan bin yaşasın durumu değil; içimizde, ailemizde, toplumda olan doğanın çok güzel bir gerçeği. Evet çok güzel! Güzel olduğu için savunuyorum ya eşcinselliği-mi.
Neden eşcinsellik karşıtı olduğumuza gelince. Doğuyoruz ve gözümüzü açtığımızda gördüğümüz, bize öğretilen, dayatılan bazı durumlar var. Erkeklik var, kadınlık var. Ve bunların rolleri var içinde yaşadığımız erkek egemen yapıya göre. Bu rollerin dışına çıkılması, erkek egemen yapıyı tehdit eder düşüncesiyle kabul edilmez. Erkek erkek gibi olmalıdır, kadın da erkekliği tamamlayıcı unsur olmalıdır sadece.
Erkek egemen sistemin çıkarları doğrultusunda cinsellik ve çıplaklık üzerinden kurguladığı bazı kuralları vardır namus olarak falan atfettiği. Erkekliğin iktidarını tehdit eden her şey namustur ve bunun sorumlusu erkeklerdir. Mesela erkekliğe uymayan biyolojik bir erkeklik erkeğin ve erkekliğin ne olacağını sorgulatacağı için kabul edilemez. Oysa her erkeğin erkekliği kendi tasarrufundadır ama istem dışı küçük bir davranış bile o erkeiğin erkekliğine şüphe düşürebileceği düşüncesiyle, erkekliğin duruşuna ters her bir hareket tepki görebilir. Ay dersen eşcinsel sanılabilirsin veya siyah-lacivert-gri formeli dışında giyinirsen veya aksesuarsal bir durumun olursa, hemen tepki görebilirsin.
Böyle farklılık dışa vurumlarında eşcinsellik yok mudur; vardır elbette. Eşcinsel kendini nasıl ifade edecek, nasıl mesaj verecek kendini gerçekleştirmek adına benzerleriyle kontak kurabilmek için. Tabi homofobik bir dünyada eşcinseller de kendileriyle barışamayıp eşcinselliklerini gizleyebilirler, inkar edebilirler, aksesuarsal pörtlemelerine hep bir bahane uydururlar giyim kuşam ve davranışlarının eşcinsellikle alakasının olmadığına dair.
Evet diyebiliriz ki, eşcinsel karşıtlığının ana başlığı, heteroseksizmi tehdit etmesidir. Dogmatik ve kültürel şeyler ise, yani din gibi, gelenek görenek gibi, ahlakçılık gibi, aile veya toplum gibi şeyler ise, heteroseksizmin bahanesidir sadece. Çünkü o unsurlar da heteroseksizm için yaratılmıştır veya heteroseksizmin egemenliği altındadır.
Peki heteroseksizm niye vardır? Bana göre insani gelişememişlikle alakalıdır hayatı eşit ve özgür yaşamak varken egemenlik kurmak. Bencilliğin altında DA cahillik yatar. Çünkü akıl ve mantık çerçevesinde davranan bir insan, hayatı paylaşmamanın, antidemokratik olmanın, baskıcılığın, egemen olmanın eninde-sonunda ucunun kendine dokunacağını bilir. Antidemokratik bir dünyada hangi tarafta olursan ol, o baskıdan senin de payına düşeni almayacağının bir garantisi olabilir mi?
Ayrıca baskı bir yüktür. Erkeklik sorumluluğunun, namus kavramının hayattaki en ağır şeyler olduğuu düşünemiyor musunuz? Düşümseniz ya, erkeklik böyle diye içinizden gelen şeyleri yapamıyorsunuz ve üzerinize düşen çok görev var yerine getirmeniz gereken. Renksiz bir hayat, tatsız bir hayat, eğlencesiz bir hayat; sırf erkek olunduğu için. Egemen olsan kaç yazar ki hayatı yaşayamadıktan sonra? Belki içinde eşcinsellik var ve onu gerçekleştiremediğin için mutsuzsun? Ondan da önemlisi eşcinsel zannedilmemek için kasıntı bir durum bile söz konusu erkekler için. Hep kazık yutmuş gibi yürümek falan, alkol almak, sigara içmek, kahveye gitmek, şiddeti sevmek, vesaire. Egemen de olsa, erkeklik öyle sanıldığı gibi özgür değil.
Konumuz dışı ama aklıma gelmişken söylemeden edemeyeceğim. Belki de homofobinin en büyük sebeplerinden biri heteroseksizm dolayısıyla eşcinsellerde oluşan içselleştirilmiş homofobi, eşcinsel olmalarına rağmen erkek gibi davranmak, heteroseksüel yaşamı seçmek. Bir çok eşcinsel evleniyor, baba oluyor ama giyimleriyle ve davranışlarıyla o kadar belli ediyorlar ki eşcinselliklerini. Bana şey gibi geliyor bu. Eski Yunan Uygarlığı'nda eşcinsellerin soylarını devam ettirmek için karşı cinsle-kadınlarla evlilik yapmaları ama asıl cinsel yönelimlerinin eşcinsellik olması gibi. Yani uygarlıklar yıkılıyor ama cinsel anlamda genetiksel miras babadan oğula geçmeye devam ediyor. Tabi o dönemin egemen yapısı, kültürlere yüzeysel format atıyor ayrı mesele. İşte bu da homofobiye sebep oluyor.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder