"Bu ülkede kimse baskı altında değil, bilakis herkes fazla özgür..." diyen Hülya Koçyiğit'e bir eşcinsel olarak benden...
Hülya Koçyiğit, siz homofobik misiniz, yoksa dünyadan bihaber mi yaşıyorsunuz?
Bu ülkede baskı yok derken, sanatçılığınızı sorgulatıyorsunuz farkında mısınız?
İnsanların gözünde saygınlığınızın azaldığını göremiyor musunuz?
İfade özgürlüğü kapsamında siz de düşüncelerinizi dile getiriyor olabilirsiniz ama ülkede herkes düşüncelerini ifade edemiyor, hatta insanca yaşayamıyor, hatta hatta öldürülmelerine göz yumuluyor.
Ben, bir eşcinsel olarak tepki gösteriyorum sizin sözlerinize.
Bu ülkede eşcinseller hem toplum tarafından baskı görüyor, hem de devlet tarafından.
Haberiniz yok sanırım; Eşcinsellik değerlerimize ters düşüncesiyle yasal olarak tanımlanmıyor ve eşcinseller tanınmıyorlar.
Dolayısıyla cinsel yönelimlerinden dolayı başlarına gelen saldırıların ve ayrımcılıkların hiçbir karşılığı bulunmuyor yasalarımızda. Hatta yeri geldiğinde cinsel kimlikleri tahrik unsuru olarak aleyhlerinde bile kullanılıyor.
Sizin sözlerinize göre baskı altında olmamak demek ne demek çok da anlayabilmiş değilim açıkçası.
Eşitlik ve özgürlük, adalet, demokrasi ne demek sizce?
Egemen sistemin, kitlenin diğer kesimleri yok sayarak istediği şekilde yaşayabilmesi ve ülkeyi yönetebilmesi midir?
Yani iktidardakilere benzemeyenlerin yok sayılması, görmezlikten gelinmesi, zaten baskıların en büyüğü değil midir?
Ben bir eşcinsel olarak insanca yaşayamıyorsam, bu baskı değil de nedir?
Özgürlük sadece nefes almak, yiyip-içip yatabilmek, karın tokluğuna zar-zor iş bulabilmek, vesaire midir?
Gerçekten nasıl bir sanatçılıktır bu?
Sanatçıların en büyük özelliği ezilenlerin sesi olmak değil midir?
Sanırım yönetmenler olmasaymış, siz sosyal içerikli filmlerde oynamayacakmışsınız büyük ihtimal.
Eşcinsellerin cinsel yönelimlerinden dolayı yok sayılması insanlık dışıdır, anlayabiliyor musunuz?
Neden bizim sesimiz de olmayı hiç düşünmediniz? Yoksa sizin değerlerinize de mi tersiz?
Bakınız biz eşicnseller şiddete maruz kalıyoruz sırf kimliğimiz yüzünden ve devlet tarafından korunmuyoruz.
Biz eşcinseller sırf cinsel yönelimimiz yüzünden yaşıyoruz olumsuzlukların çoğunu ama devletin bu şekilde değerlendireceği bir maddesi yok ve oluşturmak da istemiyor ve böyle bir çalışma yapmaya da hiç niyetleri yok.
Devlet yok sayıyor bizi, toplum yok sayıyor, din yok sayıyor, değerler yok sayıyor, sanatçılar da yok sayıyorMuş meğer...
Peki biz eşcİnseller ne yapalım, nereye gidelim?
Biliyor musunuz, artık insanca yaşayabilmek için gösteri yapma hakkımız da elimizden alındı. Biz artık eşcinsel hak mücadelesi yapamıyoruz bu ülkede.
Bu ne demek biliyor musunuz; sevme özgürlüğümüz için mücadele etme hakkımızın elimizden alınması demektir.
Sizin içinizdeki sevgi nasıl bir şey Hülya Koçyiğit?
Sanatçılığınızı sorgulamaktan da vazgeçtik, içinizdeki sevgi anlayışını sorgulamak gerekiyor önce bence.
Siz sanatçısınız(!) ama eşcinsellik nedir biliyor musunuz? Yoksa siz de mi değerlere göre tanımlıyorsunuz eşcinselliği; ahlaksızlık, sapıklık, vesaire...
Bir insanın sevme güdüsünden dolayı yadırganmasını, ona ayrımcılık yapılmasını, maruz kaldığı şiddet ve cinayetlerin cinsel yöneliminden dolayı gerçekleştirğinin görmezlikten gelinmesini nasıl karşılıyorsunuz?
Normal bir şey mi sizce bu?
Siz de mi burası Müslüman bir Türkiye diyenlerdensiniz?
Eşitlik ve özgürlük herkese olmayınca demokrasi sayılır mı Hülya Koçyiğit?
Sanatçı cesur olur diye biliriz; eşcinsellerin de haklarını savunabilir misiniz?
Eğer yapamam diyorsanız, siz dört yapraklı yoncanın hiçbir şeyi olamazsınız!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder