Tamam, insan hasta olur ve iyileşince kendine gelir. Bunu değişim olarak göremeyiz. Bunu konu dışında bırakmamız gerekir. Ama bir insan ister cinsiyet değiştirsin, ister tarzını değişitirsin, o bakışları asla dğişmez. İstediğin kadar şık giyin, istediğin kadar tarzın olsun ama gözler seni ele verir. Işıl ışıllık şekilci dünyada şekilciler için geçerli olabilir ama bu herkes için kabul görecek diye bir şey yok. Bana mesela insanların değişimden önceki halleri daha doğal oldukları için daha güzel gelebiliyor. Mesela cinsiyet değiştirenler erkekken daha hoşla ama onlar kendilerini daha vamp hale getirince daha güzel olduklarını zannediyorlar ama zannediyorlar sadece. Bana mesela değişim sonrası bazı kişiler çok çirkin, çok komik, çok itici, çok zavallı gelebiliyor. Çünkü masumiyetleri ve samimiyetleri kalmadığı için inandırıcısız oluyorlar. Aslında bu değişim sadece kendisiyle barışık olmayan komplekslilerin kendilerini iyi hissetmeleri çin verdikleri bir çaba. İyi hissedeceklerse ve de kabul göreceklerse veya görmeyeceklerse de kendi bilecekleri iş. Çünkü dünyalılar samimiyetsiz hale gelmişler... Bu-değişimi samimiyetsiz bulmak sadece benim algılarım, benim fikirlerim; Alınacak, darılacak da bir şey olmamalı. Ambalaj insanın içini değitirmez çünkü. Yalnız şöyle bir nokta var. Bazı kişiler çeşitli sebeplerden dolayı kendilerini doğru bir şekilde ifade edemezler. Hayat tecrübesiyle duruşun düzgünleşmesi ve sağlamlaşmasıyla, insanların değişim başlığı altında sahte duruşu arasında çok fark var. Şu noktayı da unutmayalım. Doğal halleriyle samimi olup, çağın tarzıyla kendini ifade edenlerin ifadelerindende de bir değişiklik olmayabiliyor ama işte onlara değişim yakışıyor. Çünkü onların ifade tarzları aynı kalıp, ifadelerinin ifade etme biçimi değiştiriyor sadece. Benim anlatmak istediğim ve eleştirdiklerim, değişiyoruz diye komik duruma düşenler, kezbanlıklarını daha da bir ortaya çıkartanlar. Sen kısa bacaklıysan dar ve kısa pantolon giymek ne haddine. İri bir erkek kemik yapın varsa, trans olmakla kadın olunmaz ki. Seksepalite de bedenden çok bakışlardadır. Şekilciliğe uygun güzellik çabası gerçekten doğal çirlinlikten daha çirkin duruyor. Dediğim gibi doğalın bir sammiyeti, bir içtenliği, bir inandırıcılığı var; eğreti durmuyor. Dediğim gibi kişi kendinden memnun değilse, mutlaka kendisiyle uğraşacaktır. Oysa biraz zamanın akışına bıraksa kendini, hayat tecrübesi ve biraz donanımla kafayı değiştirse, değişimin bedenle olmadığını, olamayacağını anlayacaktır. Tabi bazıları hayata kafadan bakmadığı için anlayamayacaktır. Pardon, sağlıklı beslenip spor yaparak zayıflayanlara bir şey diyemeyiz. Dediğim gibi onlar zaten özlerine dönmüş oluyorlaar
28 Mart 2018 Çarşamba
Bir insanın ışığı doğarken ne kadarsa, ölünceye kadar o kadar olur!
Tamam, insan hasta olur ve iyileşince kendine gelir. Bunu değişim olarak göremeyiz. Bunu konu dışında bırakmamız gerekir. Ama bir insan ister cinsiyet değiştirsin, ister tarzını değişitirsin, o bakışları asla dğişmez. İstediğin kadar şık giyin, istediğin kadar tarzın olsun ama gözler seni ele verir. Işıl ışıllık şekilci dünyada şekilciler için geçerli olabilir ama bu herkes için kabul görecek diye bir şey yok. Bana mesela insanların değişimden önceki halleri daha doğal oldukları için daha güzel gelebiliyor. Mesela cinsiyet değiştirenler erkekken daha hoşla ama onlar kendilerini daha vamp hale getirince daha güzel olduklarını zannediyorlar ama zannediyorlar sadece. Bana mesela değişim sonrası bazı kişiler çok çirkin, çok komik, çok itici, çok zavallı gelebiliyor. Çünkü masumiyetleri ve samimiyetleri kalmadığı için inandırıcısız oluyorlar. Aslında bu değişim sadece kendisiyle barışık olmayan komplekslilerin kendilerini iyi hissetmeleri çin verdikleri bir çaba. İyi hissedeceklerse ve de kabul göreceklerse veya görmeyeceklerse de kendi bilecekleri iş. Çünkü dünyalılar samimiyetsiz hale gelmişler... Bu-değişimi samimiyetsiz bulmak sadece benim algılarım, benim fikirlerim; Alınacak, darılacak da bir şey olmamalı. Ambalaj insanın içini değitirmez çünkü. Yalnız şöyle bir nokta var. Bazı kişiler çeşitli sebeplerden dolayı kendilerini doğru bir şekilde ifade edemezler. Hayat tecrübesiyle duruşun düzgünleşmesi ve sağlamlaşmasıyla, insanların değişim başlığı altında sahte duruşu arasında çok fark var. Şu noktayı da unutmayalım. Doğal halleriyle samimi olup, çağın tarzıyla kendini ifade edenlerin ifadelerindende de bir değişiklik olmayabiliyor ama işte onlara değişim yakışıyor. Çünkü onların ifade tarzları aynı kalıp, ifadelerinin ifade etme biçimi değiştiriyor sadece. Benim anlatmak istediğim ve eleştirdiklerim, değişiyoruz diye komik duruma düşenler, kezbanlıklarını daha da bir ortaya çıkartanlar. Sen kısa bacaklıysan dar ve kısa pantolon giymek ne haddine. İri bir erkek kemik yapın varsa, trans olmakla kadın olunmaz ki. Seksepalite de bedenden çok bakışlardadır. Şekilciliğe uygun güzellik çabası gerçekten doğal çirlinlikten daha çirkin duruyor. Dediğim gibi doğalın bir sammiyeti, bir içtenliği, bir inandırıcılığı var; eğreti durmuyor. Dediğim gibi kişi kendinden memnun değilse, mutlaka kendisiyle uğraşacaktır. Oysa biraz zamanın akışına bıraksa kendini, hayat tecrübesi ve biraz donanımla kafayı değiştirse, değişimin bedenle olmadığını, olamayacağını anlayacaktır. Tabi bazıları hayata kafadan bakmadığı için anlayamayacaktır. Pardon, sağlıklı beslenip spor yaparak zayıflayanlara bir şey diyemeyiz. Dediğim gibi onlar zaten özlerine dönmüş oluyorlaar
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder