2 Haziran 2017 Cuma
Türkiye'de eşcinsel hakları diye bir şey olamaz. Neden mi?
Çünkü eşcinsellik doğru bilinmiyor, transeksüelliğe saptırılıyor...
Bu ülkede eşcinsel hakları diye bir şey olmaz. Çünkü eşcinsellerin umurunda olan eşcinsellik değil; seks, para, eğlence ve de transseksüellik. Bir kere kimsenin anlamını bilmediği harflarin yan yana dizilmesi olan LGBTİ+nın ne olduğunu bile bilmiyor insanlar. Burun kıvırdığımız şarkıcı eşcinseller bile görünür oldukları için daha iyi varoluş mücadelesi veriyorlar. Bir kere transseksüellik eşcinsel hakları mücadelesine dahil olamaz. Zaten toplumsal cinsiyete uygun kadınlık ve erkeklik normal karşılanıyor, sen de transseksüel olarak onlara karışma mücadelesi veriyorsun. Herkesin kulvarı ayrı olsun da, eşcinselliğe gölge düşmesin bari. Aktivistlere de bakıyorum kimi kariyer peşinde eşcinsellik üzerinden, kimisi rant derdinde, kimisi ego derdinde, kimisi vitrin olarak ideolojilerine alet ediyor eşcinselliği. Kirlilikten başka bir şey değil bu. Cümlelerimin de altını çok rahat doldurabilirim, bilen biliyor zaten acı gerçekleri. Hiç düşündünüz mü eşcinseller neden bir araya gelip güç oluşturamıyor diye? Çünkü bayrak taşıyanların doğru bir eşcinsellik ifadesi yok. Eşcinsellik nedir biliyor musunuz? Biyolojik olarak hemcinsini sevmektir. Bunun üzerinden mücadele vereceksin. Önce LGBTİQPA+ vesaire diye parçalanıyorlar, sonra da birlik beraberlikten bahsediyorlar. Kategorileşmeyi desteklerken, insanlar niye birbirine inansın ve birbirini desteklesin? Transseksüeller zaten kaptırmışlar kendilerini cinsiyet kimliğine-erkekliğe ve kadınlığa, hepten homofobikler. Mikli obneler diye eşcinselleri aşağılayanlar kimler; sanki kendileri farklı bir şeylermiş gibi. Daha düne kadar eşcinsel olarak tanımlıyordun ve de tanıtıyordun kendini; ne zaman kadın oldun ayol? Hele trans erkeklerin erkeklik taslamaları o kadar absürd ki. Biz biyolojik erkekliğin heteroseksizmini bitirmeye çalışırken, bir de sizinkiyle mi uğraşacağız? Toplum ne diyor biliyor musunuz transseksüeller yüzünden eşcinselliğe; bu ruh hastalarının özenti kadınlığı ve erkekliğini mi kabul edeceğiz? Eşcinsellik de yanıyor bu transseksüellik anlayışı yüzünden. Oysa yok öyle bir şey. Özgüvensiz kişiler toplumsal cinsiyete ait olmaya çalışırken eşcinselliği de mokluyorlar işte böyle. Topluma da diyeceğim o ki, bu bedeniyle barışamamış ve Dünya Sağlık Örgütünün psikolojik rahatsız olarak gördüğü transseksüelleri gerçek ve doğru eşcinsellerle karıştırmayın. Bakınız sağlıklı eşcinseller doğanın yarattığı bedenleriyle hayatlarını çok sağlıklı bir şekilde idame ettirebilmekteler, topluma fayda sağlayabilmekteler, bedenlerini satmamaktalar transseksüeller gibi. Ahlakçı toplumda daha da karalanıyoruz seks işçiliği yapan travestiler, transseksüeller yüzünden. Neymiş, iş vermiyorlarmış transseksüellere; 1. Verseler bile çalışmazsınız, 2. Bedeninizle barışın öyleyse. Transseksüellik, toplumsal cinsiyetin hakim olduğu bir dünyada eşcinsel hakları mücadelesi yapmak zor gelince kolaya kaçmaktır. Desteklemiyorum transseksüelliği. Olmak isteyene de itirazım yok. Bana ne? Bugüne kadar herkes meydanı boş bulup yalan yanlış bir şeyler anlattı, ben de düşünce özgürlüğü kapsamında konuyla ilgili inançlarımı paylaşıyorum. Bana kafayı takanlara da söyleyeceğim o ki, gidin WHO ile uğraşın, toplumla uğraşın... Uymuyor benim eşcinsellik ve eşcinsel hakları mücadelesi anlayışım sizinkiyle kardeşim! Şunu da ilave etmeden geçemeyeceğim. Eşcinsel olduğum için ne heteroseksüeller tarafından düşünüldüğü kadar çok homofobiye maruz kalıyorum, ne de eşcinseller tarafından aynı camiadan olduğumuz için daha çok seviliyorum. Çünkü ben doğama uygun insan olarak yaşıyorum önce. Cinsel yönelimim üzerinden şekillenmiyor günlük yaşamım. Cinsel yönelimimin yarattığı bir fark vardır elbette görsel ve davranışsal veya varoluşsal ifadeler olarak falan ama bu çok belirleyici bir unsur değil.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder