16 Mayıs 2017 Salı

Trans geçiş ameliyatları bana göre cinayet gibi bir şey!

Böyle de bir transseksüellik var; bana göre doğrusu da bu zaten; bedenin muhafaza edildiği bir kimlik.
Dünden beri (Yazıyı 13 Mayıs'ta yazmıştım bu arada.) yoğun duygular içersindeyim. Bir transseksüel bedensel geçiş ameliyatı sonrası hayata veda etti. Nereden başlayayım..? Transseksüeller diyor ki, "Bu kadar meşakati göze alıyorsak vardır bir bildiğimiz. Sırf topluma dahil olmak için olmuyoruz bu ameliyatı. Bedenimizle ruhumuz uyuşmuyor, bedenimizle ruhumuzu örtüştürmek için ameliyat oluyoruz...". Kadınlığın ve erkekliğin ne olduğunu sorgulayıp da konuyu fazla dağıtmayacağım bu yazımda ama eleştirimin nedenselliği açısından da karşıtlığıma gerekçemi de tekrar belirtmekte fayda var. 1. Cinsiyet kimliği beyinsel bir şeyse, neden kafaya takılır, 2. Bedensel bir şey ise doğduğun bedendeki cinsiyet kimliği de bir cinsiyet kimliğidir, böyle de bir cinsiyet kimliği vardır ki doğa yaratmış.. Yani illa ki erkeğin penisli olması, kadının vajinalı olması şart değildir. Vajinalı erkeklik de olablir, penisli kadınlık da ki var zaten. Sadece heteroseksizme ters. 

Aslında transseksüellikteki uygulama ruhla bedeni örtüştürmek değil, doğal yapısıyla varolamayanların bedenlerini heteroseksizme uydurma operasyonu. Cinsel kimliklerin adının ne olduğu önemli değil. İnsanlar duygularını ve fizyolojilerini doğdukları bedenlerde daha sağlıklı gerçekleştirebilirler. Gerçekleştiremiyorlarsa bu psikolojik bir durumdur. Çünkü bedensel geçiş operasyon, bedensel edimlerde % 100 bir eksiklik yaratacaktır. Sen kendini hangi cinsiyette hissedersen hisset (zaten hissedilen bir cinsiyet kimliğine inanmıyorum, olsa olsa heteroseksizm çerçevesinde toplumsal cinsiyet vardır, tabi adlandırmak gerekirse biyolojik cinsiyeti de sayabiliriz sadece), sen kendini duygularını mevcut bulunduğun bedende gerçekleştirebilirsin. Eğer gerçekleştirmek istemiyorsan bu homofobidir. 

Bedensel geçişle toplumun istediği erkek veya kadın olamuyorsun zaten. Ancak kendini kandırabilirsin bu konuda. Mutlu olunuyor mu, kavuşulabiliyor mu karşı cinsilere peki? Transseksüellerle beraber olanlar, eşcinsllikleriyle barışamamış erkek geçinen homofobik eşcinsellerdir. Transseksüeller diyor ki, "Biz heteroseksüel istiyoruz ama bizi heteroseksüeller sevmiyor". Ha şunu bileydiniz! Oysa biraz cesaret edilse, biraz ögüvenli olunsa, biraz araştırma yapılsa; kişi gerçekleri kabul eder, doğasıyla barışır, lüzumsuz hayallere kapılmaz. Geçiş ameliyatından başka seçenek kabul etmiyoruz diyorsanız da, o zaman ölümcül riskleri gözardı etmemek gerekiyor. Her ne şekilde olursan ol, yaşama hakkını muhafaza edebilmekten daha değerli bir şey olamaz. 

Dikkatimi çeken bir şey var. Nefret cinayetlerinde eşcinsel örgütler konuya dikkat çekerken, cinsiyet geçiş ameliyatında masada kalan bir transseksüele gereken dikkatin çekilmediğine inanıyorum. Neden..? Heteroseksist bir kimliğe inancın yitirilmemesi için, toplumun konuya bakış açısının sarsılmaması için mi? Transseksüeller, hatta tüm LGBTİ'ler o kadar koşullanmışlar ki, bedensel geçiş yapılmayan bir transseksüelliğe çok sert tepki gösteriyorlar "böyle bir transseksüellik olmaz" diye. Seninki gibi oluyor da, neden benimki gibi olmasın? Sen kimlik anlayışını hayata geçirebiliyorken, ben neden dile bile getiremeyeyim? Çıkarlara ters mi düşüyor maddi-manevi? 

Gerçekten transseksüellik üzerinden işleyen bir çark var çok da üzerinde durmak istemediğim. Evet LGBTİ tabirli kimlikler heteroseksisttir ve bunun üzerinden hem heteroseksistler, hem de LGBTİ'ler nemalanmaktadır. Oysa doğanın yaratttığı kimlikler ne isimlendirilmek zorundadır, ne kategorize edilmek zorundadır, ne de heteroseksizm gibi bir şeylere uydurulmak zorundadır. Doğanın yarattığı sadece yaşamak için vardır. Beni ne adlandırsınlar, ne kategorize etsinler, ne de savunsunlar. Sadece bıraksınlar istiyorum beni. Ben kendimi savunmuyorum bile; yaşıyorum, yaşayacağım ve müdahale edene karşı çıkacağım, bu kadar ama doğama uygun bir yaşamaktan bahsediyorum, heteroseksizme uygun bir yaşamaktan değil. 

Neden bu ameliyatlar-ı oluyor-uz; heteroseksizm yüzünden.... Heteroseksizme uymak için, heteroseksizmin ayrımcılıklarına maruz kalmamak için, vesaire. Heteroseksist kimliklere kendimizi uydurmazsak, evet zorluklarla karşılaşıyoruz ama heteroseksizme dahil olma çabalarının zorlukları daha ölümcül değil mi.?; Doğandan uzak bir kendinden vazgeçme ve yaşarken ölü olma hali... Çünkü kendini sağlıklı olarak gerçekleştiremiyorsun ki heteroseksit LGBTİ kimliklerle duygusal veya fiziksel olarak. Gene ötekisin, gene yalnızsın; bu sefer hem de çemberin içinde bir yalnız ve geri dönülmez bir yolda. 

Değer mi? Translar değer diyor ama bence değmez, değmez be güzelim. Transseksüellik mutlu sona götürmüyor ki insanı, sadece mutluluk rolü oynatıyor. Çünkü heteroseksizmin daha bir hedefisin artık ayan beyan. Gerçekte trans ameliyatlarıyla erkek veya kadın olunmuyor. Zaten hiçbir müdahale olmadan da sen ne isen, osun. Ve bir trans kardeşimizin masada kalması, trans geçiş operasyonlarının da hiç de güvenli olmadığını gösteriyor. Sağlıklı bir bedene, düzenli işleyen bir canlı metabolizmasına müdahale, bana göre nefret cinayeti gibi bir şey. Bu operasyonla sen bedenini sakat bırakıyorsun, hadım ediyorsun, bir anlamda öldürüyorsun. Ben bunu ne yapabilir, ne kabul edebilirim. Tabiki de karar kişinin kendi iradesiyle alakalı bir şey, nasıl olmak istiyorsa öyle olur.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder