5 Mayıs 2017 Cuma

Dünya voleybol tarihi böyle bir geri dönüş görmemiştir

Fenerbahçe'den tarihi bir başarı


Bu yıl kadınlar voleybol ligimizde çok büyük ilginçlikler yaşandı.

Eczacı başı tarihin en iyi kadrosunu kurdu kuruluşunun 50. yıl şerefine bütün şampiyonlukları kazanmak için ama hiçbir başarı elde edemedikleri gibi, Türkiye Şampiyonası'nda ilk üçe giremeyerek Avrupa Şampiyonlar Ligi'nde de yarışma hakkını kaybetti.

Vakıfbank güçlü kadrosuna rağmen ligi 4. sırada bitiren Galatasaraya yenilerek finallerden elendi ve GS 48 yıl sonra finale yükseldi böylece.

Gelelim Fenerbahçe'ye. Eczacı ve Vakıf kadar iddialı bir kadrosu yoktu. Genellikle yerli oyunculardan kuruluydu. Kim ligin ortalarına kadar sakattı. Dicle de öyle. Natalia beklenilen performansı gösteremedi ligin ikinci yarısına kadar. Hatta Çanakkale'ye bile yenildi (Bu yılın ilginç olaylarından biri de, ligimizin güçlenmesi ve paralelinde diğer takımların da büyük takımlara kök söktürmesi, hatta onları yenmesiydi.). Hal böyle olunca da Voley Cup'da favori olarak gösterilmiyordu Fener. Ama Fenerbahçe Hem Eczacı'yı, hem de Vakıf'ı 3-0 ve 3-1'lik skorlarla ikişer kere yenerek büyük bir çıkış yakaladı. Aslında çıkış, takıma Maret'in da katıldığı dönemde, çok gerilerden gelerek GS'yi 3-1 yendiği bir lig maçında sinyallerini vermişti. Türkiye şampiyonası'nda da Vakıf'ı yenerek finale çıkan GS'ın 5 maç üzerinden oynanacak final etabında Fener'e çok kolay teslim olmayacağından bahsediliyordu. İlk maçın ilk setinde de GS arayı açarak seti almak üzereyken, Fener'in atak yaparak seti vermemesi ve 3 maçı da 3-0'lık setlerle kazanması, FB'nin ikinci yarıdaki çıkışının bir tesadüf olmadığının göstergesiydi.

Diyebilirsiniz ki Türkiye Şampiyonu olan bir takım, nasıl Avrupa Şampiyonlar Ligi'nden elenir? 6'lı final tek maç üzerinden yapılıyor ve o anda kimin psikolojisi sağlamsa, kim formdaysa o finale çıkıyor. Bu kadar basit. Yoksa üst üste kaç defa yendiği Eczacı'nın Fener'i elemesinin başka bir açıklaması olabilir mi?

Eczacı ve Fener karşılaşmalarından bahsetmişken... Bu yıl ligimiz, hatta dünya voleybol ligleri eşine az rastalanır bir geri dönüşe şahit oldu. Türkiye Şampiyonası yarı finalinde Eczacı, Fener'i 3-0 yenmiş, ikinci maçın ilk setini almış, bir set daha alsa finale yükselecek ama Fener üst üste üç set alıp maçı 3-1 kazanarak altın sete taşıdı mücadeleyi. Altın sette de Eczacı 13-7 öndeydi. Ama Fener durumu 14-11'e getirdi. Ardından 14-14'te eşitliği yakaladı. Ardından da 2 sayı alarak ve altın seti kazanarak fianle yükseldi.

Bu başarı nasıl kazanıldı? Fener takım oyun oynuyordu 1.si. İkincisi iyi servis avantajını kullanınca karşı takımı kilitliyordu. 3.sü çift libero usulü ve 4 numara oyuncuları ve pasör çaprazı Maret'le çok iyi defans yapıyordu. 4. "Kim" kendine gelmişti ve Natalia ikinci yarıda devleşmişti. 5. Erda Erdem çok sorumluluk sahibi bir kaptandı ve takımı çok iyi yönetiyor ve motive ediyordu. 6. Fenerbahçe seyircisi takımlarını ve Sarı Melekler'i hiçbir zaman yalnız bırakmıyordu. 7. Bloklar da devreye girince..

Sonuçta Fenerbahçe bu yıl Avrupa Şampiyonlar Ligi'ni gene kaçırmıştı ve dolayısıyla Dünya Kulüpler Şampiyonası'na da gidemedi ama Türkiye'nin iki kupasını kazanmıştı hiç kimsenin beklemediği şekilde. Şimdi akıllarda Kim ve Natalia'nın takımda kalıp kalmayacağı konusu var. Umarım Fenerbahçe ile yollarına devam ederler.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder