* Ücretli çalıştığın bir gazete var mı?
- Ben hayatım boyunca her alanda ücretsizdim canım. Hiçbir emeğimden para kazanmadım, para yok benim hayatımda.
*Ama insan icin para da lazımm. Hani bu kadar birikimli birisini, neden bir gazete degerlendirmedi anlamadım. Net bir insansın. Su nereye akarsa, ibreni o taraf doğru çevirmiyorsun.
-Hayatta minnet etmeyi sevmediğim için, ayağımı hep yorganıma göre uzattım. Anlamayacak insanlara da laf anlatmaya gücüm yok. Ben de zatan hayvanlar alemindenim!
*Tek yaşıyorsun bildiğim kadarıyla. İlerleyen yıllarda hayatına birisini alacak mısın?
-Sevgili olarak hayır. Çünkü özgrülüğümü hiçbir şey ve hiç kimse için feda edemem. Hayatımda aşk, seks olur ama kendimi bir kişiye odaklayamam. Tek kişiyle falan da yaşayablirim ama hayatımı sevgiliye veya eşe endeksleyemem. Çünkü sonu hüsranla bitecek bir şeye kendimi niye kaptırayım ki? Bana güç katabilecek bir erkeğin olduğunu da sanmıyorum. Eften püften sevgili tartışmalarıyla falan hiç uğraşamam, saçma geliyor. Sevgili denemelerim oldu ama kaldıramadım böyle saçmalıkları. Ben ilişkide saygı isterim önce, kişilik hakları isterim...
*Sanırım insan bir şeyleri aşınca, insan kaldırıma bile çıkmakta zorlanan düşünceyi yanında kabul edemiyor. Karşılıklı saygı da önemli ve de dürüstlük...
-Kendi doğrularını herkes kendine saklasın, benim ihtiyacım yok ki buna bana dayatılsın. Bu toplumda öğrendiği basmakalıp ilişki şeklini benden de bekliyor sevgili denilen organizma! Ahlakçılık falan yapıyorlar. Böyle bilgisizlikleri kabul edemem. Bu yaşıma kadar tek yaşamışım, bundan sonra hayatımda beni zora sokacak kişilere niye yer vereyim ki? Hayatımda seks olarak bir çok insan var zaten. Beni destekleyecek olmadıktan sonra ve sadece seks ilişkisinden dolayı niye birine kendimi feda edeyim ki?
*Katılıyorum. Kaliteli bir sohbet ve eksikleri tamamlayan bir beyin ve deneyim olmadıktan sonra boşşş! İleriye dönük planların var mı?
-İlişki olarak mı? Beni yormayacak biri olursa olabilir tabi. Genel anlamda planlarım... 4. üniversitemi bitirince kafam daha dingin olacağı için... Yazılarımı kitaba dönüştürmek istiyorum. Belgesel nitelikte hayatımı filmleştireceğim. Eşcinselliği anlatacağım standup tarzında. Sporuma devam edeceğim. Belki Eorovision Şarkı yarışması'na katılırım kendi yazacağım bir şarkıyla. Eşcinsel kitüphanemi daha teşekküllü hale getirceğim. Bir de Kültür-sanat kafe açacağım. param olursa spor kompleksi inşa edeceğim geyleri doğru bir şekilde kanalize edebilmek için. Dans ve müzik atölyesi hayallerim var. Ve hayvanlara adayacağım kendimi. Bir de bu işi bilmeyenlere Gay Media kurarak, gay medyanın en olduğunu onlara göstereceğim. Eşcinselliğin de ders kitaplarına girmesi için mücadele vereceğm. Homofobi, konuya dair bilgisizlikten kaynaklanıyor çünkü.
*Güzel hayallerin var. Peki belli platformlara sunmadın mı bu düşüncelerini?
-Düşünsel anlamda mı, hayata geçirmek anlamında birilerine teklif etme anlamında mı? Düşünceleirmi yazılarımda paylaşıyorum zaten ve hayal aşamasında kalıyor ne yazık ki maddi imkansızlıktan.
*Birilerine teklif etmek, hayata gecirmek...
-Dedim ya... Ayağımı yorgana göre uzatır, kimseye minnet etmem. Yapabilme gücüne erişince gerçekleştiririm. En azından fikirlerim birilerine cesaret verebilir ben hayata geçiremesem de. O yüzden çok şeffafım ya... Benim için güzel düşünebilmek daha önemli. Hayata geçireni de alkışlamak gerekiyor tabikii...
*Şeffafsın. Kıskançlık ve kibirden arınmış olmalısın. Çünkü İNSNALARIN dünyasında hakkıyla iş yapanı bile ayak oyunlarıyla düşürme gibi durumlar var.
-Hayatımda hiç kıskanç olmadım. Hamurumda yok böyle bir duygu. Güzel olan şeye imrenmek olabilir, ona hayranlık olabilir. Kıskançlık mutsuz eder beni. Çünkü damarlarımda sadece özgürlük akıyor. Hayat, ritmine uygun devam ediyor zaten. Biz de mümkün mertebe ondan faydalanmalıyız. Kskançlıkla kim ne kazanmış ki? Ama sevgilimi kıskanmaz mıyım; kıskanırım tabi ama onu da keşfedinceye kadar. Keşfedilmiş bir şeyin bir özelliği kalmayınca, onu kıskanmak da çok manasız. Hayatı sadece yaşamak gerekiyor kısaca.
*Çocukların anne-babanın karakterinden etklendiği söylenir. Sanırım ailen senin için doğru adımlar atmış ki, şu an bunun yansımasını görüyoruz.
-Hayır. Ben astrolojiye, insanların doğarkenki gezegenlerin yaptığı açının etkisine inanırım. Evrenin birer parçasıyız ve ben de Merkür'ün bir eşcinseli olarak konuyla ilgili iletişim görevini yerine getirmek üzere programlanmış İkizler burcu fertlerinden biriyim. Kendimi geliştirme potansiyelim olduğu için de araştırma yoluyla doğuştan getirdiğim özelliklerime bir şey ekleyebiliyorum.
* Biraz da escinselliği ele alalım. Geçen bir yazı dağıtıyorlardı Gaziantep'te eşcinsellere idam gelsin diye. Eşcinselliğin hastalık olduğunu, mutsuz ailelerin çocukları ve küçük yaşta istismara uğramış çocukların eşcinsel olduğu, eşcinselliğin tedavi edilebileceği yazıyordu bu dağıtılan broşürlerde.
-Eşcinsellik kısaca nedir, ne değildir; iflah olmaz homofobiklere!
Eşcinselliğe hastalık, sapıklık, ahlaksızlık, günah diyen homofobikler;
siz benden daha mı akıllısınız da heteroseksüelliği tercih ettiniz?
Hadi IQ testine girelim, ahlak testine girelim, başarı testine girelim...
Homofobiklik Tanrı'ya karşı gelmektir, doğaya karşı gelmektir, ahlaksızlıktır, cahilliktir.
Eşcinsellik hastalık tanımına uymuyor...
İnsanın sevme biçimi seninkine uymuyor diye ahlaksız olabilir mi? Kişinin kendine dürsüt olmamasıdır ahlaksızlık. Eğer bir eşcinsel, heteroseksüel numarası yaparsa, o zaman ahlaksız olmuş olabilir. Heteroseksüel numarası yapıp karşı cinsi kandrımaya kimin hakkı var?
İnsan eğer içinden geldiği gibi davranmayıp başkaları gibi olmaya zorlarsa kendini, işte o zaman sapma olabilir. Eşcinsellerin kendilerini heteroseksüellliğe zorlamasıdır asıl sapma. Eşcinsellik günah mı dediniz? Tanrı adaletsiz mi o zaman da seni heteroseksüel yaratmış, beni homoseksüel?
Eşcinselik sonradan diyorsan, başta da dediğim gibi senin benden ne üstün zekan var ki ben homoseksüelliği seçeyim, sen heteroseksüelliği seçesin? Cesaretin varsa ve seçebiliyorsan, hadi sen eşcinselliği seç bakalım?
İnsan içinden gelmese, cahillerin nefretini kazanmak için mi eşcinselliği tercih etsin? Mesela ben, homoseksist bir dünyada yaşıyor olmuş olsaydık, niye heteroseksüelliği seçeyim ki içimden gelmedikten sonra?
Çevresel faktörlerin etkisi falan diye de saçmalamayın? Yok öyle tecavüze uğrayınca, babasız büyüyünce falan eşcinsel olmak.
İnsan yapısında olmasa tecavüze uğrayınca daha nefret etmez mi eşcinsellikten?
Her babasız büyüyen eşcinsel mi oluyor? Heteroseksist dünyada babadan başka erkek rol modeli mi yok da eşcinselliğe özensin? Homofobikler aslında komik bile değiller; bilgi almamazlığından dolayı bilgisizlik diyelim kibarca homofobiye!
Bir de neyin çabası eşcinselleri heteroseksüel yapmak; kime ne kazandıracak ki insanları kimliklerinden vazgeçirmek?
Her koyun kendi bacağından asılmıyor mu? Günahsa da kime ne, ahlaksızlıksa da, hastalıksa da, sapıklıklıksa da?
Kendinize güvenemiyorsanız, yani özgüvensizlikten dolayı farklılıklar yüzünden dimdik duramıyorsanız, bu sizin sorununuz. Eğer başınız öne eğiliyorsa eşcinsel çocuklarınız yüzünden falan, reddedersiziniz evlatlıktan olur biter. Heteroseksüel çocuklarınızla sonsuza kadar birlikte mi yaşıyorsunuz zaten?
Eğer övünme kaynağı yapacaksanız çocuklarınızın başarısıyla veya torunlarınızla falan, onlar hayatın çocukları Halil Cibran'ın dediği gibi; siz onlara hayata gelmeleri için birer aracısınız sadece.
İşin en kötüsü heteroseksizme hizmet ederken kendi hayatınızı kaçırdığınızın farkında bile değilsiniz.
Üstelik eşcinseller eşcinsel olarak yaşayınca mutlu olurlar. Onları hayatlarıyla baş başa bırakırsanız, onlarla daha sağlıklı ilişkileriniz olur böylece.
Bir deneyin, pişman olmayacaksınız. Çünkü insan hayatla barışık olunca, herkesle, her şeyle barışık olup, etrafına pozitif enerji saçar.
Homofobikler heteroseksizmle barışık, hayatla-doğayla kanlı-bıçaklı düşman ne yazık ki!
Bu homofobiklere homofobik LGBTİ tanımlılar da dahil!
*Peki Türkiye'deki eşcinselleri nasıl buluyorsun?
-Heteroseksist buluyorum. Heteroseksizmin kendilerine çizdiği çizginin dışına çıkamıyorlar. Kendilerine transseksüellik sunuluyor ve bunu benimsiyorlar, biseksüellik sunuluyor bunu kabul ediyorlar. Oysa biyolojik olarak erkeklik ve kadınlık var ve kimin kime olan duygusundan ve hangi tipte olacağından kime ne? Ben erkek bedeninde kadın da olurum, erkek de olurum, her ikisi de olurum, hiçbiri de olurum ve bedenimi niye değiştireyim duygularım için? Niye kendimi dayatılan kategorilere hapsedeyim ki? Ben doğal bir eşcinsel varoluşa inanıyorum. LGBTİ+ kavramı heteroseksizmin eşcinsellere bir dayatması... İnanmıyorum böyle bir şeye. O yüzden LGBTİ dünyasının hedefi haline geldim. İyiki de geldim. Belki çuvaldızı batırmışımdır LGBTİ tanımlılara! Biseksüelim diyor; bana ne senin samimiyetsiz ve kendini kandırdığın heteroseksüel tarafından. Transseksüelim diyor. Sen erkek bedeninde doğduysan erkeksindir ve kafanın içindeki kadın seni kadın yapmaz, eşcinsel yapar ancak! Transseksüelik bedeniyle barışamamış bir eşcinselliktir. Biseksüellik de kişinin eşcinselliğyle barışıncaya kadarki bir geçiş sürecidir. Doğru eşcinsellik androgay'liktir. Aynı bedendeki biyolojik cinisyetlerin, cinsiyet kimliği olmaksızın cinsel yönelimleridir. Eşcinselliğin ansiklopedisini yazdım ama alfabesini öğretemedim heteroseksist inatları yüzünden onlara!
*Kitap çıkarmalısın bu konuda.
* 12 tekmili birden olacak zaten!
Blogger bir arkadaşımla yaptığım sohbetten...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder