"Transseksüellik, bedeniyle barışamamış eşcinselliktir" dediğim zaman, LGBTİ dernek başkanlarına kadar beni aşksızlıkla, seksiszlikle, sevilmemekle bile suçlayan seviyesiz bir dille karşılaştım. "Kezban" bir eşcinsel olduğumu bile dile getirdiler. Acaba benim seks hayatımı ve aşka bakış açımı, sevgi anlayışımı ve kendimi bilgiye aç biri olarak hala sıfır noktasında hissettiğimi bilselerdi ne ile itham edeceklerdi? Heteroseksist dünyada eşcinsel biri olarak aşka inanacak kadar aptal arzeden bir görüntüm mü var ayol? Sevilmek gibi bir kaygım da hiç olmadı ki... Önemli olan benim içimdeki sevgi ve o da hak edene! Bilgi dediğin şey de 3-5 piyasaya düşmemiş entel-dantel kelime ile ukalalık yapmaksa, benim kişiliğimi ve karakterimi bilmemenizdendir beni cahillikle suçlamanız. Sadece kendi bildiğine inanan ve farklı düşünceleri hazmedemeyenler, kapasitesini geliştirmesi ve zihinlerini evrensel bilgiye açması gerekenler olabilir ancak.
Köylülük, heteroseksizmin ahlakçılığı ve cinsiyetçiliğiyle kirlenmemişlik, doğallığını ve çocuk saflığını korumak, züppe olmamaksa; almayayım şehirliliği? Ayol siz 7 göbek İstanbullu olsanız kaç yazar? Herhalde bilgi gezegeninden ışınlammadı dedeleriniz!. Bu arada yörük köylüsüyüm ve en gurur duyduğum kimliklerimdendir.
Gerçekleri dile getirince, ötekileştirilen ve nefrete maruz kalan LGBTİ'lerin nefretinin daha tehlikeli olduğunu gördüm. Düşündüm de bunlar dünyayı ele geçirse, heteroseksüellere neler yapmaz!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder