Karikatürün herhangi bir amacı yoktur. Arama motorunda yazya uygun resim ararken bu çıktı karşıma ve hoşuma gitti ve paylaştım...
Bu yazıyı bir LGBTİ+ bireyin Denizli'deki "LGBTİ Aile Grubu"ndan dışlanması üzerine, whatsapp grubundan çıkarılması üzerinde yazıyorum. Gerekçesiyse, cinsiyetçi LGBTİ anlayışını benimsememesi. Başka hiçbir açıklaması yok bunun. Aynı şey benim başıma da gelmedi mi? Cinsiyetçi ve ve hatta ahlakçı diyebileceğimiz kişilerin gruplaşıp heteroseksistçe asimile edemediklerini gruptan atma şeklinde bir politika benimsemiş durumda adı LGBTİ Aile Grubu olan ama LGBTİ'likten çok trans erkeklerin hakim olduğu bir oluşum diyelim. Evet kendini trans kadın olrak tanımlayanların bile hiç olmadığı bir grup. Grubun kurucusu olduğu iddia edilen oysa alakası olmayan trans erkek annesi tarafından direkt sözlü olarak bana karşı "Sen oluşuma zarar veriyorsun, bundan sonra oluşuma gelme" diye ültimatom çekildiğini buradan tekrar duyurmakta hiç behis görmediğim gibi, bu ayıbı hayatım boyunca dile getirmekten de vazgeçmeyeceğimi bir kez daha hatırlatırım. Topantıların yapıldığı kafe sahibinin, toplantının gidişatını belirleme çabası ve de cinsel kimlik anlayışına ters düştüğü için bir LGBTİ bireye "Bu kişi buraya bir daha gelirse saçını başını yolarım" diyen ve toplantıların bir daha kendi mekanlarında yapılmasını istemediğini de hatırlatırım (Burada kişisel değil de genele mal edebileceğim iki yüzlülükten bahsetmeden geçemeyeceğim. Transları desteklediğini söyleyen kişilerin genelde düşüncesi ne biliyor musunuz; onlar hasta ve psikolojik bozukluktan dolayı böyle nefretsel davranış içinde bulunuyorlar... Burada söylenecek çok söz var da susuyorum şimdilik.). Özelime karşı herkesin içinde ahlakçılık yapıldığını, B.T.C.H.likle itham edildiğimi, öküz diye hayvanlar grubuna dahil edildiğimi (Gurur duydum aslında ayrımcı bir grubun içinde olmaktansa hayvanlar grubuna dahil edildiğim için), aynı gruptan bir kişiden amk. diye küfür yediğimi, iftiralarla ortak tandıklarımın üzerime kışkırtıldığını, ortak tanıdıklarıma aleyhimde küfür ve hakaret dolu konuşmalar yapıldığını da hatırlatırım. Sırtımı döner dönmez arkamdan küfür edilirse, hakaretler yapılırsa bunlar benim kulağıma gelmez mi? O şöyle gelmesin, bu böyle gelmesin denilen bir grup işte... Nereden mi biliyorum; ben 2 yıl içindeydim ve isim isim insanların dışlanmasını örnekleyebilirim. Ne oldu; kim kaybetti? Ben gene aynı Halil Kandok'um ama bana ayıp eden sansürcülerin de ne olduğunu görmüş olduk böylece. İyi olan mutlu olsun, huzur bulsun diyorum ve başka hiçbir şey demiyorum. Ve şunu da belirteyim... Trans erkek aile grubunda yer almadığım için de çok huzurluyum. Çünkü cinsiyetçi yapıyla hiçbir yere varılamadığı gibi, kişisel anlamda da çok demoralizasyonlar oluyordu. Şu anda aleyhimde çalışan hiç kimseye karşı zerre kadar bile negatif duygusu içersindeysem namerdim. Çünkü benim eşcinsellik dışında koskoca zamanımın bile yetmediği bir hayatım var. Her günüm diğer günüme borçlu kalıyor sarktığı için işlerim ertesi güne. Eşcinsel hakları mücadelemi ayrımcı bir şekilde gruplaşarak değil, heteroseksist dünyanın içinde açık ve net, samimi ve doğal olarak, özgürce ve cesurca veriyorum. Her zaman dediğim gibi Onur Yürüyüşü'mü her gün yaşadığım ortamda, sokakta yapıyorum ve en önemlisi sevgiyle karşılanıyorum dürüstlüğümden dolayı. Aktivizmimi heteroseksüellerle omuz omuza vererek yapıyorum. İnanının böylesi daha inandırıcı oluyor ve daha kolay ve çabuk kabul ediliyorsun. LGBTİ dünyasında yaşadığım haksızlıklardan dolayı kişilerin ne kadar basit şeylerle uğraştıklarını gördükçe onlar adına üzlüyorum sadece. Yaptıklarının sadece ve sadece kendilerine zarar verdiiğini bir görebilseler... Tek ricam takip etsinler beni ama bulaşmasınlar mümkünse (Bu arada aleyhimde yazılanları bilmiyorum ve okumuyorum bile. Sadece sen haklısın, seni destekliyouz diyenler haber veriyor. Ancak öyle haberim oluyor.). Herkesin gayesi açık ve herkes bildiği yolda ilerlesin. Trans geçiş yapmak isteyen yapar, yapmak istemeyen de doğallığı savunur. Bunda anlaşılamayacak ve kabul edilemeyecek bir şey yok. Herkes lütfen kendine olan nefretini benim üzerimden falan temizlemeye çalışmasın; daha da nefret topu haline dönüşüyorsunuz; farkında değil misiniz?
Not: Bana yapılan küfürleri, hakaretleri, karalamaları, iftiraları kaale alıp da kafaya taktığımı falan sanıyorsanız, yanılıyorunuz. Negatif ortamda olunca insan gerilebiliyor ama o ortamın içinde olmadığım sürece sadece o tarz kişiler için ne yapılabilir diye düşünüyorum. Bunları dile getirmemin sebebi de taktığımdan falan değil; insanların yaptıkları ayrımcılıklar adına susulmaması gerektiğinden. Düşünseniz ya... Adı LGBTİ ama kendi trans anlayışını benimsemeyenleri direkt karşılarına alıyorlar. Bu ne ya, diyesi geliyor insanın. Bu ne yaa!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder