Ailelerin en büyük korkusu, eşcinsel çocuklarının transvesti olup seks işçiliği yapacaklarını zannetmeleridir. Oysa eşcinsellik, sadece kişinin kendi cinsini sevmesi ve bedeninin doğallığını muhafaza etmesidir. İnsanların bedenlerini veya ruhlarını nasıl kullanacakları elbette kendi tasarruflarındadır ama ahlakçı bir toplumda seks işçisi transvestitler, LGBTİ+ hareketine zarar vermektedir. Buradan da seksworkerfobik olduğum falan çıkartılmasın. Benimki, içinde yaşadığımız yapıya göre sosyolojik bir tespit. Heteroseksist bir topluma, cinsiyetçi olmalarından dolayı bu kimlikle bir tehdit oluşturmayacağın için belki transvesti olarak kafa tutabilirsin ama cinselliğin namusa ve ahlakçılığa indirgendiği bir ortamda bu işi matematiğe(!) dökmek elbette insanlarda korkuyu arttıracak, nefreti depreştirecek ve LGBTİ+ hareketini sekteye uğratacak, ve dolayısıyla LGBTİ haklarının bu şekilde bırakın yazılı hale gelmesini hoş bile karşılanmayacak, LGBTİ+lık tek pota altında olumsuz taraflarından tutularak daha da ötekileştirilecektir. Evet seks işçisi transvestiler LGBTİ hareketine kesinlikle zarar vermektedirler. Zaten ayrıntılı bir gözle bakarsanız, transvestilerin LGBTİ hareketinde işe yarar bir fonksiyonlarının olmadığını göremeyebilirsiniz. Çünkü onların idealleri doğalarını muhafaza ederek değil, heteroseksizme yamanarak varolmaktır. Trans hakları onlar için bedensel geçiş yaparak heteroseksizme dahil olmaktır. Gerçekler acıtır ve bunu dile getirenleri transfobiklikle suçalayanlar, önce kendileriyle ne kadarcık bir barışabilmişler, oradan baksınlar işin aslına. Bir canlı doğar, A şeklinde sever, B şeklinde sever ama kişi kendini sevmezse, doğanın yarattığı beden lütfunu inkar ederse, bu kişinin kendisiyle barışamama durumu söz konusudur. Kendilerini sevmiyordur düpe düz bedenini değiştirmek isteyenler. Bunun başka bir açıklaması yoktur. Ben doğmuş muyum, doğmuşum; her türlü eylemimi sağlıklı bir şekilde gerçekleştirebiliyor muyum; evet. Bunu erkek şu şekilde veya kadın bu şekilde olacak diye, yani heteroseksizme benzeterek uygulamak homofobidir. Doğada eşcinsellik vardır ama transseksüellik yoktur ne yazık ki. Heteroseksizm varolduğu sürece, cinsiyetçi yapısını tehdit etmeyecek ötekileştirmelerle farklı cinsle kimlikleri öteki olarak süründürmeye devam edecektir. Ama, gerçekten heteroseksizm bitince transseksüelik diye bir şey kalmayacaktır. Batı bunun en güzel örneğidir. Muhafazakar toplumlar gibi bedenini değiştirmiş eşcinseller cenneti değildir Batı. Belki belli bir cinsiyette tanımlayanlar da vardır kendilerini ama bunun için bedenlerini heba veya hibe etmemektedirler. Homofobikler beni transfobik zannetmeye devam edecektir heteroseksizmi içselleştirdikleri ve heteroseksit bir dünyada yaşadığımız için, hatta işin aslını bilmeyen heteroseksüeller bile seksit yapay kimlikleri destekleyeceklerdir ama transseksüellik denilen bir kandırmacanında sonu gelecektir elbet. Aslolan eşcinsellik kazanacaktır homofobiye inat. Çünkü aslolan sevmektir; hangi ambalajda sevdiğin değil. Öyle değil mi; ambalajsal bir durum değil mi transseksüelik? Ben hayatım boyunca transsekseüllere karşı hiç negatif duygu içersinde olmamışımdır. Aslında beni transfobik zannedenlerin kendi içlerindeki kendilerine karşı olan duygularıdır bu. İçselleştirilmiş homofobinin en güzel vücut bulmuş halidir trans-vestiler. Gerçeklere karşı böyle kusuveriyorlar işte nefretlerini. Başkalarını bilemem ama benim svunularım bir eşcinsel olarak kendim referanslıdır. Başka referansa da ihtiyaç hissetmiyorum. Ben hislerimi doğru bir şekilde algılayabilme hissine sahip bir insanım ve bedenimi muhafaza ederek ve cinsiyet kimliğini kafaya takmayarak daha sağlıklı yaşanabileceğinin göstergelerinden biriyim. Çünkü doğalım ayol! Bazılarının hakaretvari tespitleri falan o kadar komik ki... Yani çelişkili olduğumu falan söylüorlar. Benim kadınları sevmem, onlara hayranlığım, kadın haklarını desteklemem falan çelişkili değil ki. Ben değişim isteyen trans-vestileri de destekliyorum diyorum mutlu olmaları için ama insanların kendilerine olan nefretleri gözlerini o kadar kör etmiş ki, samimiyeti göremiyorlar, hatta samimiyeti samimiyetsizlik zannediyorlar. Ben kendimi duygusal anlamda kadın gibi de, erkek gibi de hissedebildiğimi, yeri geldiğinde cinsiyetin hiçbir şeklide aklıma bile gelmediğini, cinsiyet konusundaki duygusal değişkenliğin heteroseksist bir dünyada yetişmekle alakalı olabileceğini de söylüyorum ama kendimi, bedensel deformasyona uğratmadan seviyorum ve hayatımı da bu sevgiyle, doğamla olan barışıklığımla çok da güzel yaşıyorum. Bir insanın kendini kadın veya erkek gibi hissetmesinde, hangi cinsel oragana sahip olmasının önemi olamaz ki. İnterseksler de cinsiyetçiliğin kurbanı değiller mi mesela? Asıl seksist kişiler çelişkili olduklarının farkında değiller. Hem trannslık bedensel değil derler, hem uğraştıkları tek konu bedenleridir. Bir kereM her zaman dediğim gibi sadece cinsel organ operasonuyla ve yapay hormon takviyesiyle ne kadar fiziksel anlamda cinsiyet olur ki? Bedensel değilse transseksüellik, niye bu işkence?! Tabi canım ben anlayamam bunu, transseksüelleri kim anlayabilmiş de ben anlayabilirim ki? Başıma gelmiş bir olayı da burada aktarmadan geçemeyeceğim. İki yıl boyunca trans bir erkek doğal bir erkeğim kandırmacasıyla şizofren bir yaşam hikayesi sundu bana. Sebebi de kendisinin trans bir erkek olarak hiçbir şekilde kabul edilmeyeceğini, kendisinin de bilmesiydi kendisinin ifadesiyle. Peki diğer transseksüeller bu gerçeği bilmiyorlar mı? Hangi gerçeği mi? Açıkça söyleyeyim; trans geçişiyle doğal gerçekler bertaraf edilemiyor hiçbir şekilde ne yazık ki. Transseksüeller ancak, gizli eşcinsellerle kandırmaca bir hayat yaşamaya çalışırlar. O da ilişki boyutunda; hayatın içersinde komple değil ne yazık ki. Bunları dile getirmek koyacaktır elbet ama gerçekler bunlardan ibaret! Bana yapılan hakaretvari cevapların bazılarını hiç kaale bile almadığım için cevaplama ihtiyacı hissetmedim. Çünkü o kadar negatifler ki, gerçekten tedavi boyutunda şizofren nefretlerden oluşuyor. Hiç bulaşamam dingin dünyada bu tür atraksiyonlara.
26 Aralık 2016 Pazartesi
Transseksüellik heteroseksist bir akımdır
Transseksüellik ne zamanbitecek; heteroseksizm bitince!
Ailelerin en büyük korkusu, eşcinsel çocuklarının transvesti olup seks işçiliği yapacaklarını zannetmeleridir. Oysa eşcinsellik, sadece kişinin kendi cinsini sevmesi ve bedeninin doğallığını muhafaza etmesidir. İnsanların bedenlerini veya ruhlarını nasıl kullanacakları elbette kendi tasarruflarındadır ama ahlakçı bir toplumda seks işçisi transvestitler, LGBTİ+ hareketine zarar vermektedir. Buradan da seksworkerfobik olduğum falan çıkartılmasın. Benimki, içinde yaşadığımız yapıya göre sosyolojik bir tespit. Heteroseksist bir topluma, cinsiyetçi olmalarından dolayı bu kimlikle bir tehdit oluşturmayacağın için belki transvesti olarak kafa tutabilirsin ama cinselliğin namusa ve ahlakçılığa indirgendiği bir ortamda bu işi matematiğe(!) dökmek elbette insanlarda korkuyu arttıracak, nefreti depreştirecek ve LGBTİ+ hareketini sekteye uğratacak, ve dolayısıyla LGBTİ haklarının bu şekilde bırakın yazılı hale gelmesini hoş bile karşılanmayacak, LGBTİ+lık tek pota altında olumsuz taraflarından tutularak daha da ötekileştirilecektir. Evet seks işçisi transvestiler LGBTİ hareketine kesinlikle zarar vermektedirler. Zaten ayrıntılı bir gözle bakarsanız, transvestilerin LGBTİ hareketinde işe yarar bir fonksiyonlarının olmadığını göremeyebilirsiniz. Çünkü onların idealleri doğalarını muhafaza ederek değil, heteroseksizme yamanarak varolmaktır. Trans hakları onlar için bedensel geçiş yaparak heteroseksizme dahil olmaktır. Gerçekler acıtır ve bunu dile getirenleri transfobiklikle suçalayanlar, önce kendileriyle ne kadarcık bir barışabilmişler, oradan baksınlar işin aslına. Bir canlı doğar, A şeklinde sever, B şeklinde sever ama kişi kendini sevmezse, doğanın yarattığı beden lütfunu inkar ederse, bu kişinin kendisiyle barışamama durumu söz konusudur. Kendilerini sevmiyordur düpe düz bedenini değiştirmek isteyenler. Bunun başka bir açıklaması yoktur. Ben doğmuş muyum, doğmuşum; her türlü eylemimi sağlıklı bir şekilde gerçekleştirebiliyor muyum; evet. Bunu erkek şu şekilde veya kadın bu şekilde olacak diye, yani heteroseksizme benzeterek uygulamak homofobidir. Doğada eşcinsellik vardır ama transseksüellik yoktur ne yazık ki. Heteroseksizm varolduğu sürece, cinsiyetçi yapısını tehdit etmeyecek ötekileştirmelerle farklı cinsle kimlikleri öteki olarak süründürmeye devam edecektir. Ama, gerçekten heteroseksizm bitince transseksüelik diye bir şey kalmayacaktır. Batı bunun en güzel örneğidir. Muhafazakar toplumlar gibi bedenini değiştirmiş eşcinseller cenneti değildir Batı. Belki belli bir cinsiyette tanımlayanlar da vardır kendilerini ama bunun için bedenlerini heba veya hibe etmemektedirler. Homofobikler beni transfobik zannetmeye devam edecektir heteroseksizmi içselleştirdikleri ve heteroseksit bir dünyada yaşadığımız için, hatta işin aslını bilmeyen heteroseksüeller bile seksit yapay kimlikleri destekleyeceklerdir ama transseksüellik denilen bir kandırmacanında sonu gelecektir elbet. Aslolan eşcinsellik kazanacaktır homofobiye inat. Çünkü aslolan sevmektir; hangi ambalajda sevdiğin değil. Öyle değil mi; ambalajsal bir durum değil mi transseksüelik? Ben hayatım boyunca transsekseüllere karşı hiç negatif duygu içersinde olmamışımdır. Aslında beni transfobik zannedenlerin kendi içlerindeki kendilerine karşı olan duygularıdır bu. İçselleştirilmiş homofobinin en güzel vücut bulmuş halidir trans-vestiler. Gerçeklere karşı böyle kusuveriyorlar işte nefretlerini. Başkalarını bilemem ama benim svunularım bir eşcinsel olarak kendim referanslıdır. Başka referansa da ihtiyaç hissetmiyorum. Ben hislerimi doğru bir şekilde algılayabilme hissine sahip bir insanım ve bedenimi muhafaza ederek ve cinsiyet kimliğini kafaya takmayarak daha sağlıklı yaşanabileceğinin göstergelerinden biriyim. Çünkü doğalım ayol! Bazılarının hakaretvari tespitleri falan o kadar komik ki... Yani çelişkili olduğumu falan söylüorlar. Benim kadınları sevmem, onlara hayranlığım, kadın haklarını desteklemem falan çelişkili değil ki. Ben değişim isteyen trans-vestileri de destekliyorum diyorum mutlu olmaları için ama insanların kendilerine olan nefretleri gözlerini o kadar kör etmiş ki, samimiyeti göremiyorlar, hatta samimiyeti samimiyetsizlik zannediyorlar. Ben kendimi duygusal anlamda kadın gibi de, erkek gibi de hissedebildiğimi, yeri geldiğinde cinsiyetin hiçbir şeklide aklıma bile gelmediğini, cinsiyet konusundaki duygusal değişkenliğin heteroseksist bir dünyada yetişmekle alakalı olabileceğini de söylüyorum ama kendimi, bedensel deformasyona uğratmadan seviyorum ve hayatımı da bu sevgiyle, doğamla olan barışıklığımla çok da güzel yaşıyorum. Bir insanın kendini kadın veya erkek gibi hissetmesinde, hangi cinsel oragana sahip olmasının önemi olamaz ki. İnterseksler de cinsiyetçiliğin kurbanı değiller mi mesela? Asıl seksist kişiler çelişkili olduklarının farkında değiller. Hem trannslık bedensel değil derler, hem uğraştıkları tek konu bedenleridir. Bir kereM her zaman dediğim gibi sadece cinsel organ operasonuyla ve yapay hormon takviyesiyle ne kadar fiziksel anlamda cinsiyet olur ki? Bedensel değilse transseksüellik, niye bu işkence?! Tabi canım ben anlayamam bunu, transseksüelleri kim anlayabilmiş de ben anlayabilirim ki? Başıma gelmiş bir olayı da burada aktarmadan geçemeyeceğim. İki yıl boyunca trans bir erkek doğal bir erkeğim kandırmacasıyla şizofren bir yaşam hikayesi sundu bana. Sebebi de kendisinin trans bir erkek olarak hiçbir şekilde kabul edilmeyeceğini, kendisinin de bilmesiydi kendisinin ifadesiyle. Peki diğer transseksüeller bu gerçeği bilmiyorlar mı? Hangi gerçeği mi? Açıkça söyleyeyim; trans geçişiyle doğal gerçekler bertaraf edilemiyor hiçbir şekilde ne yazık ki. Transseksüeller ancak, gizli eşcinsellerle kandırmaca bir hayat yaşamaya çalışırlar. O da ilişki boyutunda; hayatın içersinde komple değil ne yazık ki. Bunları dile getirmek koyacaktır elbet ama gerçekler bunlardan ibaret! Bana yapılan hakaretvari cevapların bazılarını hiç kaale bile almadığım için cevaplama ihtiyacı hissetmedim. Çünkü o kadar negatifler ki, gerçekten tedavi boyutunda şizofren nefretlerden oluşuyor. Hiç bulaşamam dingin dünyada bu tür atraksiyonlara.
Ailelerin en büyük korkusu, eşcinsel çocuklarının transvesti olup seks işçiliği yapacaklarını zannetmeleridir. Oysa eşcinsellik, sadece kişinin kendi cinsini sevmesi ve bedeninin doğallığını muhafaza etmesidir. İnsanların bedenlerini veya ruhlarını nasıl kullanacakları elbette kendi tasarruflarındadır ama ahlakçı bir toplumda seks işçisi transvestitler, LGBTİ+ hareketine zarar vermektedir. Buradan da seksworkerfobik olduğum falan çıkartılmasın. Benimki, içinde yaşadığımız yapıya göre sosyolojik bir tespit. Heteroseksist bir topluma, cinsiyetçi olmalarından dolayı bu kimlikle bir tehdit oluşturmayacağın için belki transvesti olarak kafa tutabilirsin ama cinselliğin namusa ve ahlakçılığa indirgendiği bir ortamda bu işi matematiğe(!) dökmek elbette insanlarda korkuyu arttıracak, nefreti depreştirecek ve LGBTİ+ hareketini sekteye uğratacak, ve dolayısıyla LGBTİ haklarının bu şekilde bırakın yazılı hale gelmesini hoş bile karşılanmayacak, LGBTİ+lık tek pota altında olumsuz taraflarından tutularak daha da ötekileştirilecektir. Evet seks işçisi transvestiler LGBTİ hareketine kesinlikle zarar vermektedirler. Zaten ayrıntılı bir gözle bakarsanız, transvestilerin LGBTİ hareketinde işe yarar bir fonksiyonlarının olmadığını göremeyebilirsiniz. Çünkü onların idealleri doğalarını muhafaza ederek değil, heteroseksizme yamanarak varolmaktır. Trans hakları onlar için bedensel geçiş yaparak heteroseksizme dahil olmaktır. Gerçekler acıtır ve bunu dile getirenleri transfobiklikle suçalayanlar, önce kendileriyle ne kadarcık bir barışabilmişler, oradan baksınlar işin aslına. Bir canlı doğar, A şeklinde sever, B şeklinde sever ama kişi kendini sevmezse, doğanın yarattığı beden lütfunu inkar ederse, bu kişinin kendisiyle barışamama durumu söz konusudur. Kendilerini sevmiyordur düpe düz bedenini değiştirmek isteyenler. Bunun başka bir açıklaması yoktur. Ben doğmuş muyum, doğmuşum; her türlü eylemimi sağlıklı bir şekilde gerçekleştirebiliyor muyum; evet. Bunu erkek şu şekilde veya kadın bu şekilde olacak diye, yani heteroseksizme benzeterek uygulamak homofobidir. Doğada eşcinsellik vardır ama transseksüellik yoktur ne yazık ki. Heteroseksizm varolduğu sürece, cinsiyetçi yapısını tehdit etmeyecek ötekileştirmelerle farklı cinsle kimlikleri öteki olarak süründürmeye devam edecektir. Ama, gerçekten heteroseksizm bitince transseksüelik diye bir şey kalmayacaktır. Batı bunun en güzel örneğidir. Muhafazakar toplumlar gibi bedenini değiştirmiş eşcinseller cenneti değildir Batı. Belki belli bir cinsiyette tanımlayanlar da vardır kendilerini ama bunun için bedenlerini heba veya hibe etmemektedirler. Homofobikler beni transfobik zannetmeye devam edecektir heteroseksizmi içselleştirdikleri ve heteroseksit bir dünyada yaşadığımız için, hatta işin aslını bilmeyen heteroseksüeller bile seksit yapay kimlikleri destekleyeceklerdir ama transseksüellik denilen bir kandırmacanında sonu gelecektir elbet. Aslolan eşcinsellik kazanacaktır homofobiye inat. Çünkü aslolan sevmektir; hangi ambalajda sevdiğin değil. Öyle değil mi; ambalajsal bir durum değil mi transseksüelik? Ben hayatım boyunca transsekseüllere karşı hiç negatif duygu içersinde olmamışımdır. Aslında beni transfobik zannedenlerin kendi içlerindeki kendilerine karşı olan duygularıdır bu. İçselleştirilmiş homofobinin en güzel vücut bulmuş halidir trans-vestiler. Gerçeklere karşı böyle kusuveriyorlar işte nefretlerini. Başkalarını bilemem ama benim svunularım bir eşcinsel olarak kendim referanslıdır. Başka referansa da ihtiyaç hissetmiyorum. Ben hislerimi doğru bir şekilde algılayabilme hissine sahip bir insanım ve bedenimi muhafaza ederek ve cinsiyet kimliğini kafaya takmayarak daha sağlıklı yaşanabileceğinin göstergelerinden biriyim. Çünkü doğalım ayol! Bazılarının hakaretvari tespitleri falan o kadar komik ki... Yani çelişkili olduğumu falan söylüorlar. Benim kadınları sevmem, onlara hayranlığım, kadın haklarını desteklemem falan çelişkili değil ki. Ben değişim isteyen trans-vestileri de destekliyorum diyorum mutlu olmaları için ama insanların kendilerine olan nefretleri gözlerini o kadar kör etmiş ki, samimiyeti göremiyorlar, hatta samimiyeti samimiyetsizlik zannediyorlar. Ben kendimi duygusal anlamda kadın gibi de, erkek gibi de hissedebildiğimi, yeri geldiğinde cinsiyetin hiçbir şeklide aklıma bile gelmediğini, cinsiyet konusundaki duygusal değişkenliğin heteroseksist bir dünyada yetişmekle alakalı olabileceğini de söylüyorum ama kendimi, bedensel deformasyona uğratmadan seviyorum ve hayatımı da bu sevgiyle, doğamla olan barışıklığımla çok da güzel yaşıyorum. Bir insanın kendini kadın veya erkek gibi hissetmesinde, hangi cinsel oragana sahip olmasının önemi olamaz ki. İnterseksler de cinsiyetçiliğin kurbanı değiller mi mesela? Asıl seksist kişiler çelişkili olduklarının farkında değiller. Hem trannslık bedensel değil derler, hem uğraştıkları tek konu bedenleridir. Bir kereM her zaman dediğim gibi sadece cinsel organ operasonuyla ve yapay hormon takviyesiyle ne kadar fiziksel anlamda cinsiyet olur ki? Bedensel değilse transseksüellik, niye bu işkence?! Tabi canım ben anlayamam bunu, transseksüelleri kim anlayabilmiş de ben anlayabilirim ki? Başıma gelmiş bir olayı da burada aktarmadan geçemeyeceğim. İki yıl boyunca trans bir erkek doğal bir erkeğim kandırmacasıyla şizofren bir yaşam hikayesi sundu bana. Sebebi de kendisinin trans bir erkek olarak hiçbir şekilde kabul edilmeyeceğini, kendisinin de bilmesiydi kendisinin ifadesiyle. Peki diğer transseksüeller bu gerçeği bilmiyorlar mı? Hangi gerçeği mi? Açıkça söyleyeyim; trans geçişiyle doğal gerçekler bertaraf edilemiyor hiçbir şekilde ne yazık ki. Transseksüeller ancak, gizli eşcinsellerle kandırmaca bir hayat yaşamaya çalışırlar. O da ilişki boyutunda; hayatın içersinde komple değil ne yazık ki. Bunları dile getirmek koyacaktır elbet ama gerçekler bunlardan ibaret! Bana yapılan hakaretvari cevapların bazılarını hiç kaale bile almadığım için cevaplama ihtiyacı hissetmedim. Çünkü o kadar negatifler ki, gerçekten tedavi boyutunda şizofren nefretlerden oluşuyor. Hiç bulaşamam dingin dünyada bu tür atraksiyonlara.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder